İzmir Çiğli’de demokrasi güçleri darbeye ve diktaya karşı “Demokratik, laik bir ülke için Çiğli sözünü söylüyor” panelinde bir araya geldi

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’e rağmen demokrasi güçleri bir araya gelmeye devam ediyor. İzmir’in Çiğli ilçesinde demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, sendikalar, Alevi örgütleri ve yöre dernekleri darbeye ve diktaya karşı “Demokratik, laik bir ülke için Çiğli sözünü söylüyor” panelinde bir araya geldi.

Laiklik ve demokrasi için bir araya gelinen panelde yüzlerce İzmirli demokrasi ve laiklik için mücadele etmeye kararlı olduklarını gösterdi. CHP Parti Meclisi üyesi Mustafa Moroğlu, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Hacı Bektaş Veli Alevi Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve EMEP Eski Genel Başkanı Levent Tüzel’in katılımı ile gerçekleştirilen panelde konuşmacıların konuşmasının ardından sorulan sorular cevaplandı. Konuşmaların başlangıcında Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı kınandı.

Panelin ilk konuşmacısı Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy’du. Ersoy, AKP’nin en küçük muhalefeti dahi sindirmek için uğraşırken bir yandan da mutabakat ve uzlaşı peşinde olduğunu belirtti. AKP’nin uzlaşısının kendi kulvarında uzlaşı olduğunu söyleyen Ersoy, mutabakatın sermaye ile mutabakat olduğunu vurguladı. Ersoy ayrıca bugün iktidarın güçsüz olduğunu ve bu krizin Siyasal İslam’ın krizi olduğunu belirtti. 15 Temmuz’dan sonra sokağa çıkan kesimin Alevi mahallerine saldırdığını ancak halkın karşılığını verdiğini vurgularken mahalleleri savunmanın önemine değindi. Ülkede pisliğin bulaşmadığı tek kesimin sosyalistler ve sol olduğunu söyleyen Ersoy, kadınların mücadelede çok önemli bir yerde durduğunu ve bugün solun ortak, bağımsız bir hat oluşturması gerektiğini söyledi. Bu gücü de Haziran İsyanı’nda kaybettiğimiz şehitlerimizden, Fadime anadan aldığımızı vurguladı. Ersoy, Tayyip Erdoğan’ın “Saflar artık nettir.” sözünün doğru olduğunu belirterek “Evet saflar artık nettir. Bir tarafta hırsızlar, katiller, gericiler, cihatçılar varken diğer tarafta biz ilericiler, demokratlar, sosyalistler, devrimciler vardır.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Ersoy’un ardından sözü Hacı Bektaş Veli Alevi Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez aldı. Geçmez, laiklik ve demokrasi gibi kavramların öneminden ve bunların bugün AKPliler tarafından tahrif edilmesinden bahsetti. Demokrasi nöbetine çağrı yapan tarikatlara da değinen Geçmez, diyanetin bütçesinin on beş bakanlığın bütçesinden çok olmasına vurgu yaptı.

Üçüncü konuşmacı ise HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’ydü. Kürkçü konuşmasında Kürtlerin temel haklarının verilmeden herhangi bir demokratik kazanımın gerçekleşmesinin mümkün olmayacağını söyledi. Ülkede beş temel gücün olduğunu; bunların Kürtler, Aleviler, kadınlar, emekçiler ve doğa için kavga edenlerden oluştuğunu belirtti. Bu beş gücün ortak mücadelesiyle kurtuluşun mümkün olduğunu ve yeni bir düzen inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

Kürkçü’nün ardından sözü EMEP MYK üyesi Levent Tüzel aldı. Tüzel konuşmasının başlangıcında savaşın içerisinde olduğumuzu belirtti. 7 Haziran’dan bugüne bakmak gerektiğini ve sandığı deviren, hukuğu devre dışı bırakan, ortamı terörize eden bir iktidar ile karşı karşıya olduğumuzu söyledi. Çıkarılan KHK'ler sermaye lehine politikaların kolaylıkla geçirildiğini, en temel işçi haklarının askıya alındığını, doğanın talanına yönelik saldırılara daha fazla yol verildiğini vurguladı. Kendi gücümüze güvenmekten başka çaremizin olmadığını söyleyen Tüzel’in konuşması Çiğli’de olan güçbirliğinin her yerde olması gerektiğini belirtmesiyle sona erdi.

Son konuşmacı ise CHP Parti Meclisi üyesi Mustafa Moroğlu’ydu. Moroğlu esas olanın birleşik mücadele hattının başarılı olması olduğunu belirtti. Muhalefetin bu buluşmada olduğu gibi çeşitli zeminlerde bir araya gelerek, fedarkarlıklarla ortak bir dil oluşturması gerektiğini söyledi. 40 yıldır siyasetin içerisinde yer alan biri olarak bunun mümkün olduğuna inandığı belirterek konuşmasını sonlandırdı.

Panelin sonunda Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, konuşmacılara çiçek vererek emek ve demokrasi mücadelesine desteğini sürdüreceğini belirtti.