Aralık ayının sonunda işten atılan PTT işçileri 5 Ocak'tan bu yana direnişte. 5 Ocak'ta Topkapı AVPİM önünde direnişe geçen işçilere 7 Ocak'ta Sarıyer PTT’sinden atılan işçiler de katıldı. Sarıyer halkı 30 gündür direnen işçilere dayanışma eylemiyle sahip çıktı.
İstanbul’da işten atılan PTT işçilerinin direnişi sürüyor. Topkapı AVPİM’de süren direnişin yanı sıra Sarıyer PTT’den atılan işçiler de Hacıosman’daki PTT Dağıtım Merkezi önünde kurdukları çadırda direnişi sürdürüyor. Direnişteki işçilere ilk günden beri destek veren Sarıyer Halkevleri, emek örgütleri ve sol siyasal partiler, direnişin 30’uncu gününde (5 Şubat Cumartesi) bir dayanışma eylemi düzenlediler. Sarıyer Halkevleri, ÖDP ve TKP Sarıyer ilçe örgütleri tarafından “Sarıyer halkı” ortak imzasıyla düzenlenen eyleme BDSP de destek verdi.
Hacıosman durağında saat 14.00'de başlayan eyleme katılanlar yolu kesip “İstanbul Uyuma postacına sahip çık – Sarıyer halkı” pankartıyla birlikte PTT dağıtım merkezi önüne kadar sloganlarla yürüdüler. “Taşeron çalışma yasaklansın”, “Güvenceli iş insanca yaşam”, “AKP halka hesap verecek”, “Atılan işçiler geri alınsın”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganlarının atıldığı eylem işten atılan PTT işçileri ve Sarıyer halkı adına Hasan Pulat’ın yaptığı basın açıklamasıyla sona erdi.
'Herkese iş tüm çalışanlara iş güvencesi'
PTT işçileri adına yapılan basın açıklamasında “Bizler sessiz kaldıkça her geçen gün hayata geçirilen yeni yasa ve uygulamalarla çalışma ve yaşam şartlarımız daha da ağırlaşıyor. Taşeronluk adı altında dayatılan kölelikle hiçbir hakkımız verilmeden çalışmaya zorlanıyoruz. Bizlere dayatılan bu kölelik koşullarını şimdi ise tüm işçi ve emekçilere dayatmaya çalışıyorlar. Mecliste görüşülmeye başlanan Torba Yasası bizlere kölelikten başka hiçbir şey sunmuyor. Tüm çalışanların iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen bu yasa ile, can bedeli kazanılmış haklarımızı tamamen ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bizler Torba Yasa ile dayatılan bu kölelik uygulamalarını taşeronluk adı altında yıllardır yaşıyoruz. Haklarımıza ve geleceğimize yönelik gerçekleştirilen bu saldırılar özünde insanı insan yapan değerleredir. Kölece yaşama ve çalışma koşullarına karşı en başta insanlık onuru ve geleceğimiz için birleşik mücadeleyi örmeliyiz” denildi. Açıklamanın sonunda bir kez daha vurgulanan PTT işçilerinin talepleri:’Taşeron çalışma yasaklansın, taşeron işçiler kadroya alınsın, PTT’nin AŞ’ye dönüştürülerek özelleştirme adıyla peşkeş çekilmesi durdurulsun, işten atılanlar geri alınsın, herkese iş tüm çalışanlara iş güvencesi sağlansın, Torba Yasa’da yer alan işçi ve emekçilerin kırıntı düzeyindeki haklarını dahi yok eden uygulamalar iptal edilsin, işçi ve emekçilerden kesilen primlerle oluşan İşsizlik Sigortası Fonu’nun patronlara peşkeş çekilmesi sonlandırılsın.”
PTT işçisi yalnız değil
Sarıyer halkı adına Sarıyer Halkevi Başkanı Hasan Pulat tarafından okunan dayanışma mesajında da “Yıllardır eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, posta hizmetlerinden suya bütün kamusal hizmetleri taşeronlaştırıp piyasalaştıran, işçileri güvencesiz çalışmaya, halkı güvencesiz yaşama mahkum eden AKP iktidarı elbette bu saldırıların hesabını verecektir. Taşeron PTT işçisinin halkı direnişi, Sarıyer’in yıkım tehdidi altında bulunan yoksul mahallelerinde yaşayan ve kadrosuz, geçici, güvencesiz taşeron işlerde çalışan binlerce işçinin, işsizliğe sürüklenen binlerce gencin, temizlik, çocuk-hasta bakımı işlerinde ömrünü tüketen binlerce kadın ev işçisinin direnişidir. Sarıyer halkı olarak sağlıktan eğitime, belediye hizmetlerinden ulaşıma bütün alanlarda yaygınlaştırılan taşeronlaştırma uygulamalarının son bulmasını, işten atılan bütün işçilerin ve taşeron PTT işçilerinin derhal işlerine geri dönmelerini talep ediyoruz” denildi.