Emek ve Demokrasi Güçleri,  30 Aralık akşamı  Taksim'de biraraya gelerek 35 kişinin öldürüldüğü Uludere Katliamı'nı protesto etti.

İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri adı altında yapılan ve Halkevleri’nin de kitlesel katılım gösterdiği eyleme emek ve meslek örgütleri-siyasi partiler-demokratik kitle örgütleri  katıldı. Saat 19.00’da Taksim Tramvay Durağı’nda  toplanan binlerce insan, “Yeter artık silahlar sussun” pankartının arkasında Galatasaray Meydanı'na yürüyerek burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında konuşmalar yapılarak Uludere’de yaşananın kaza değil katliam olduğu anlatıldı ve yürüyüş çevredeki insanlardan da destek aldı. Yürüyüş boyunca “Kaza değil, bu bir katliam”, “Katil AKP Hesap verecek ”, “Susma haykır savaşa hayır”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı.

Galatasaray Meydanı'na gelindiğinde 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından İstanbul Emek ve Demokrasi güçleri adına basın açıklamasını KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Barış Uluocak okudu. Uluocak, Uludere katliamının bilinçli bir şekilde yapıldığını belirtti. "İçişleri Bakanı Şahin'in yakın zamandaki 'herkesi terörist ilan etmeye varan' akıllara zarar açıklamalarının ardından böylesi bir vahşetin gerçekleşmesi kaygılarımızı artırmaktadır" diyen Uluocak, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"İnsanların temel haklarını gözardı ederek, herkesi yok edilmesi gereken 'ayrık otu' olarak görenlerin politikaları, eninde sonunda yaşam hakkının yok edilmesine ulaşmaktadır. Söz konusu paranoya herkesi düşmanlaştırmakta ve yok etmeye çalışmaktadır. Demokrasinin var olduğu iddia edilen bir ülkede böylesi bir akıl yürütme biçimi kabul edilebilir değildir." Katliam karşısında yaygın medyanın tutumunu da eleştiren Uluocak, "Katliamın ardından saatler geçmesine rağmen merkez medyanın olayı görmezden gelen çalışması Türkiye'de basın özgürlüğünün ibretlik durumunu da gözler önüne sermiştir. 35 sivilin öldüğü bir vahşeti haber yapmanın dahi merkez medya açısından AKP'nin gazabına uğrama endişesi yaratması son derece düşündürücüdür" diye konuştu.

Katliamın "geçiş yoluydu, eylem istihbaratı vardı" gibi sözlerle geçiştirilemeyeceğinin altını çizen Uluocak, "Bir kez daha bu ülkenin kanayan yarası olan Kürt sorununun katliamlarla, savaşla çözülemeyeceğini vurguluyor, sorunun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü için hiç vakit kaybetmeden somut adımlar atılması gerektiğinin altını çiziyoruz. Operasyonların durdurulması, kimsenin ölmemesi, daha fazla kan ve gözyaşı dökülmemesi ve barış ortamının tesis edilmesi için herkesi üzerine düşen görevi yapmaya davet ediyoruz" diye konuştu.