Geçtiğimiz pazar günü 80. yıl yürüyüşü yapmak isteyen Çanakkale Halkevi üyelerine polis saldırmış, birçok kişi yaralanmış, 6 kişi de gözaltına alınmıştı. Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna basına yaptığı açıklamalarla Halkevi'nden neden rahatsız olduklarını açıkca ortaya koydu. Vali Tuna Çanakkale'deki çevre sorunları ve Halkevi üyelerine yapılan müdahalelerle ilgili sorulan soruları cevapladı. Vali Bey, çevre mücadelesi yürütenlerin aşırıya kaçtığını düşünüyor. Vali Bey'e göre yapılan ÇED toplantılarının amacı şirketlerin kendini halka anlatabilmesi. Toplantıların engellenmesi bu yüzden demokratik değil. Yine Vali Bey'e göre Halkevleri ise ticaretin, alışverişin yapıldığı alanları işgal etmiş. Güngör Azim Tuna'ya göre Saat Kulesi'nin orda eylem yapılmaması gerekiyor.
Çanakkale Halkevi'nden yapılan açıklama ile Güngör Azim Tuna'ya cevap verildi. Vali'nin yaptığı açıklamalarla çevre mücadelesinin en ön saflarında yer alan Halkevi'nden gerçekte neden rahatsız olduklarının ortaya çıktığı vurgulandı. ÇED'in yasal bir zorunluluk olduğunun vurgulandığı açıklamada “ÇED yapılması demek şirketin bu yasal zorunluluk aşaması geçmesi anlamına geliyor. Vali Bey'in böyle bir durumdan habersizmiş gibi durumu basite indiregeyerek demokrasi tartışması yapması aslında taraf olduğu şirketlerin haklarını savunma kaygısından ileri geliyor” denildi. Halkevi üyelerine yapılan saldırının meşru olmadığı, basın açıklaması yapmanın Anayasal bir hak olduğu ve bunun her yerde yapılabileceğinin vurgulandığı açıklamada “Vali Bey kişisel olarak Saat Kulesi'nde açıklama yapmayı doğru bulmayabilir. Fakat Saat Kulesi önünde basın açıklaması yapılamaz gibi bir karar bize iletilmedi. Zaten böyle bir karar da yoktur” denildi.
Polisin kendilerine keyfi olarak müdahale ettiğini söyleyen Halkevi üyeleri, polis hakkında suç duyurusu yaptıklarını hatırlattılar. Vali'nin tüm baskılarına, demogojilerine rağmen sokaklarda, meydanlarda, köylerde olmaya devam edeceklerini belirten Halkevciler, “Halkın hak mücadelesini savunurken yaptığımız ne basın açıklaması ne de sokak tiyatrosu halkı rahatsız etmemektir. Rahatsız ettiğimiz kişiler yok değil; bunlar halkın sırtından yıllardır geçinen, onları sömüren asalaklar ve yardakçılarıdır” dediler.