Ardanuç’ta bu yıl ilk defa gerçekleştirilen Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri ve Ardanuç Belediyesi’nin ortaklaşa yürüttüğü Okumuş İnsan Halkın Yanındadır kampanyası gönüllü eğitmenler ve yöre halkının desteğiyle bir haftasını geride bıraktı.
Gezi’de umut oldunuz
Kampanya öncesinde ailelerle bir araya gelen üniversiteliler kampanya hakkında aileleri bilgilendirdi. Toplantı sırasında matematik, felsefe, müzik ve şiir, tiyatro, halkoyunları, yaratıcı işler, satranç derslerinden oluşan programın içeriği hakkında detaylı bir sunum yapan üniversitelilere Ardanuç halkının desteği büyük oldu. Toplantı sırasında söz alan bir veli Gezi Parkı direnişinden bahsederek üniversitelilerin Gezi’de umut olduğunu Ardanuç’a gelerek bu umudu büyüttüklerini dile getirdi.
Dersler ve atölyelere yoğun ilgi
Yüzün üzerinde kayıtlı öğrencinin olduğu kampanya bir haftasını hem öğrencilerin hem velilerin büyük ilgisiyle geride bıraktı. Bu hafta boyunca üniversiteliler öğrencilerle yaratıcı işler, müzik ve tiyatro derslerinde üretimler çıkarmak üzere çalışmalara başladı. Yaratıcı işler dersinde çocuklarla birlikte kitap ayracı yapan üniversiteliler ardından da Ardanuç Belediyesinin çocuklar için yollamış olduğu kitapları öğrencilere yaş gruplarına göre dağıttı. Müzik ve şiir dersinde de koro çalışmalarına başlayan üniversiteliler daha şimdiden 3 şarkıyı tamamlamış durumda.
Bitmeyen yol’un hikâyesi okumuş insanda
Çocukların severek katıldığı müziğin dışında tiyatro ve halk oyunları dersine de ilgi yoğun. Tiyatro dersinde çocuklarla bir oyun hazırlayacak olan üniversiteliler ayrıca Ardanuç’ta ironik durumuyla çay sohbetlerine konu olan ve yöre halkının tepkisini çeken 51 yıldır bitirilmeyen 60 km’lik Ardanuç-Ardahan yolunu (Dereyolu) konu alan bir skeçte hazırlayacak. Bu hafta tiyatro dersinde nefes egzersizleri yapan çocuklar ayrıca KTÜ Üniversiteli Kadın Kolektifi’nin bu yıl üniversitelerinde sahnelemiş olduğu Anam Bacım Avradım isimli oyunu izledi. Santranç derslerini daha zevkli hale getirmek için çocukları santranç taşı yapan üniversiteliler öğrencilerle birlikte hareket ederek santrançı öğretme çalışmalarına başladı. Ayrıca üniversiteliler her gün beş saat süren dersler nedeniyle acıkan çocuklar için bir beslenme saati oluşturdu. Bu saatte çocukların evlerinden getirdikleri yiyecekleri hep beraber yemeleri paylaşma duygusunun gelişmesini sağlıyor.