Okmeydanı Halkevi'nde, AKP'nin son dönemde tiyatrolara yönelik saldırısı ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirildi. Levent Üzümcü; Sevinç Erbulak ve Salih Bademci'nin katıldığı etkinliğe mahallelilerin de ilgisi yoğundu
13 Haziran günü saat 19.30'da Okmeydanı Halkevi'nde, İstanbul Şehir Tiyatroları oyuncularından Levent Üzümcü, Sevinç Erbulak ve Salih Bademci’nin ve mahalle halkının katılımıyla bir söyleşi yapıldı. Levent Üzümcü’ nün “Biz kimiz ve neden buraya geldik?” sorularına verdiği yanıtla başlayan söyleşide oyuncular son dönemde tiyatrolarda yaşananları ve AKP'nin yaşamlarımıza dönük saldırılarının genelini anlattı. Aslında Şehir Tiyatroları'na yapılan saldırının yaşamın diğer alanlarındaki saldırılardan farksız olduğunu belirterek, bu konuda kendilerini ifade edebilecekleri bir zemin olarak bu söyleşiye büyük bir zevkle katıldıklarını da ilettiler.
Söyleşinin konusu her ne kadar sanata yapılan saldırılar olsa da mahallelilerin soru ve yorumlarıyla, yaşamın her alanında AKP hükümetinin uygulamalarının piyasalaştırma, gericileştirme ve güvencesizleştirme dalgasının bir parçası olduğu vurgusu öne çıktı. 4+4+4 eğitim modelinden, kürtaj hakkındaki tartışmalara, taşeronlaştırma sorunundan, ülke çapındaki gericilik dalgasına kadar yaşamın her alanı söyleşi konusu haline geldi. Oyuncular gelecek süreçteki eylem planlarını anlatırken, yurt dışındaki meslek örgütleriyle kurdukları ilişkiler hakkında ve 16- 22 Haziran tarihlerinde Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda yapılacak olan Sanat Maratonu çalışması hakkında bilgiler verip tüm mahalle halkını Sanat Maratonu'na davet ettiler.
Bu gibi buluşmaların daha sık yapılması gerektiğini, bunun bir ilk adım olduğunu söyleyen sanatçılar ve mahalle halkı; tüm bu saldırılara karşı birlikte nasıl mücadele verilmesi gerektiğini tartıştılar. Sevinç Erbulak ve Salih Bademci’ nin "Birlikte hareket etmek için birbirimizle daha fazla zaman geçirmeliyiz. Daha fazla tanışmalıyız, bunun için sesimizi daha gür çıkarmamız gerekiyor" söylemleri söyleşide öne çıkan konuşmalardan oldu. Levent Üzümcü yakın bir zamanda Adana Devlet Tiyatrosu’ nda oyunculuk yapan bir arkadaşının kendisini aradığını, "Bu aralar çok konuşuyorsun, evlatların var, senin ve onlar için
kaygılanıyoruz" dediğini ve kendisinin de "Evet, evlatlarım olduğu için konuşuyorum zaten" diye cevap verdiğini anlattı. Söyleşi mahallelilerin alkışlarıyla son buldu.