Halkevleri, 2007 yılında düzenlenen Halkın Hakları Forumu’ndan bu yana gözle görülür bir şekilde başarı grafiğini yükseltmiştir.
Forum, birer sorun odağı olarak duran ancak geleneksel sol yaklaşımın pek farkında olamadığı birçok sorunu çalışma, örgütlenme ve mücadele hattına katarak Halkevleri farklılığını bir kaz daha kanıtlamıştır.
Engelliler alanında başlayan çalışmalar da bunun somut bir sonucudur. Engelliler artık Halkevi saflarında ve alanlarda kitlesel olarak kendilerini gösterebilmektedir.
Forumda yapılan saptamalar, hala geçerliliğini sürdürmekle birlikte önümüzdeki dönemde bazı konular daha fazla kendisini hissettirecektir.
Bunların ilk başında istihdam konusu gelmektedir. Özellikle devlet memuru alımları başlı başına dikkatle izlenmesi gereken bir konudur. Açılan sınavlar, başvuru koşulları gibi birden fazla unsur ciddi hak kayıplarını da beraberinde getirebilmektedir.
İkinci alan sosyal güvenlik ve sağlık sistemidir. Örneğin sağlık uygulama tebliği başta tıbbi malzeme, tedavi ve ilaç olmak üzere sağlık hakkı üzerinde bir tehdit oluşturmaktadır.
Üçüncü alan ise çalışamayan, kimsesi olmayan engelliler için bağlanan aylıklar, bakıma muhtaç durumdaki engelliler için verilen evde bakım ve öğrenciler için verilen eğitim yardımlarıdır.
Dördüncü alan aslında her hakkın kullanımında kilit durumda bulunan, sağlık kurulu raporlarıdır. 2006 yılında yapılan değişikliğin ardından birçok engelli, haklarını kullanmaları için aranan yüzde 40 vücut fonksiyon kaybı oranının altında kalmış, istihdam, emeklilik, eğitim, vergi gibi haklarını yitirmiştir.
Beşinci alan ise mevcut fiziki çevre alanlarının ve toplu ulaşım araçları engellilerin erişimine uygun hale getirilmesidir. Yasa ile dönüşüm için konulan 7 yıllık süre 2012 yılında dolacaktır. Ne iktidar ne de belediyeler cephesinde bu konuda hiçbir girişim yoktur.
Tüm bu sorun alanları karşısında ne yapmalıyız?
Bu soruya iki yönlü yanıt verebiliriz;
Birinci yön içe dönük olandır. Halkevleri Engelli Hakları Atölyesi’nin örgütlenmesi internet dahil her araç kullanarak geliştirilmelidir. Diğer atölyeler ve çalışma alanlarındaki arkadaşlarımızla koordinasyon oluşturulmalıdır.
Halkevleri Engelli Atölyesi, kendisini mevcut engelli örgütlerinin yerine ikame etmekten uzak durmalı, onları da kendi içlerinde işbirliği ve ortak mücadeleye teşvik edecek biçimde birleştirici bir güç ve yol gösterici olmalıdır.
İkinci yön ise sorun odaklarının engelliler ve toplumda bilince çıkarılmasını, bunların düzenle bağlarının sergilenmesini, iktidarın engelliler üzerinde kurduğu hegemonyanın dağıtılmasını sağlayacak bir hat izlenmelidir.
Bu hattı izlerken, farklı alanlardaki meslek odaları, sendikalar gibi diğer örgütlülüklerle, engelliler alanındaki sorunları ortak payda olarak gören birlikte çalışma, birlikte mücadele zeminleri yaratılmalıdır.
Güncel gelişmeleri takip ederek, zamanında müdahaleyle, güçlerimizi birleştirerek seferber edebileceğimiz kanallar yaratılmalıdır.
Son üç yıllık süreçteki kararlı ve tutarlı çizgi, önümüzdeki dönemde Halkevlerinin tüm alanlarda hedeflerine ulaşacağında bizlere güven vermektedir.
Ergün İŞERİ (Türkiye Sakatlar Derneği Genel Müdürü)