Günün yalanı / 6 Ekim 2010
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 5 Ekim’de Fetullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen Bilim Sanat Vakfı’na ait Şehir Üniversitesi’nin açılışında iddialı konuştu: “Türkiye değişiyor, bütün müesseseleri değişiyor. Bu değişim içerisinde geride kalan üniversitelerimiz de silkindiler, kendilerine geldiler”
Meşhur bir faşist atasözü vardır: “Ey Türk titre ve kendine gel”. Gül de herhalde üniversitelerin silkinip kendine geldiğini iddia ederken bu atasözünden esinlenmiş. Çok da haksız değil(!)
Ancak basına yansıyan iki haber üniversitelerin nasıl silkindiğini gösteriyor.
YÖK 81 ilin valisine gönderdiği yazıyla ‘üniversitelerin özgür ve demokratik varlığı’ için kampuslarda sivil polislere yer tahsis edilmesini istemiş. YÖK’ün yazısında, "bölücü ve yıkıcı faaliyetlerin hareket alanlarının daraltılması, bu faaliyetlere destek veren bağlantı noktalarının tespit edilerek sonlandırılması" için çalışılacağı belirtilmiş.
Bir diğer titreme ve kendine gelme haberi de İstanbul Üniversitesi’nden. İstanbul Üniversitesi yeni eğitim ve öğretim yılında “siftah” yapmış. Eğitim döneminin başladığı 2 hafta içinde 11 öğrenciye bir hafta ile 2 dönem arasında değişen okuldan uzaklaştırma cezaları verilmiş. Öğrencilere verilen cezaların gerekçeleri ise “İzinsiz afiş ve pankart asmak, müzik dinletisi düzenlemek” olarak sıralanmış. Üniversitenin “özgür ve demokratik varlığı” kendini ifade etmeye çalışan öğrencileri kapı dışarı etmekle sağlanıyormuş.
Türkiye değişiyor, YÖK değişiyor, üniversiteler değişiyor… Ülkücü bıyıklı faşistlerin yerini badem bıyıklı alınca adı değişim oluyor. Titreyip ya da silkinip kendine gelen faşizm hep üniversitelileri hedef alıyor.
Ve yine 6 Ekim'de Yıldız Teknik Üniversitesi'nde "parasız eğitim" isteyen öğrencilerin yaka paça gözaltına alındığı sırada Abdullah Gül içeride yine "özgür üniversite" nutku atıyordu. Yetmedi mi? Liberallerimize yetmez ama bizim tak etti canımıza bu "maskeli balo ve onun sahte yüzleri".
Günün yalanı ihbarlarınız için: [email protected]