Yenibosna Forumu’nda 18 Temmuz günü yapılan konuşmalardan one çıkanlar:
Katılımcı: Türkiye’nin dışarıya dönük milyarlarca dolar borcu var. Kısa vadede bu borçların ödenmesi için hükümetin tekrar borçlanması ve halkın sırtına yıkacağı vergilerle olcaktır. Benim beklentim şu anki ekonomik durum olarak kısa vadede bir kriz meydana gelecektir. Bizim gibi düşünen ya da düşünmeyen insanlar başka bir seçenek olmadığı için AKP’ye oy verdiklerini söylüyorlar. Bu süreçte bize fazlaca iş düşecektir. Ayrıca mutlaka seçim kanunlarının değişmesi gerekiyor.
Katılımcı: Türkiye’de sağlam bir muhalefet olmadığından Gezi direnişi yaşandı. Sırrı Süreyya Önder Gezi’ye milletvekili kimliğiyle geldi. Tek başına gerçek bir muhalefet olabilirdi. Ancak BDP’de olması bazı kesimlerin ona oy vermesini etkiliyor. BDP de bu süreçte çekimser davrandı.
Katılımcı: AKP 28 Şubat’ın bir ürünüdür. AKP Ortadoğu’ya sıçramak için ABD tarafından desteklenmektedir. Ekonomik krize gelince, özelleştirme ve sıcak parayla ayakta duran bir ekonomimiz var zaten. ABD istediği zaman musluğu kısar ve ekonomik kriz olur. Bizim AKP’yi zora sokmak için elimizde bir 3.alternatifimizin olması gerekir. Referandumda boykot diyen, bağımsız milletvekilleriyle meclise giren başka bir muhalefet odağı. Ezilen lehine olan şey bizim örgütlülüğümüz olacaktır. Seçimlerde kendi adaylarımızı çıkartıp bunlar üzerinden örgütlenmeliyiz.
Katılımcı: Bir söz var, “Seçimlerin sonucunu belirleyen oyu veren değil oyu sayandır” diye. Çok doğru. AKP’nin nice oylar çaldığını hepimiz biliyoruz. Bence oy partiler üzerinden değil, milletvekili adayları üzerinden olmalı.
Katılımcı: Ortada bir sorun var ve bunu nasıl çözeriz? Hükümetin kurulduğu tarihe ve bugüne baktığımızda problemin çok büyük olduğunu görebiliyoruz. Ancak AKP’ye de oy veren büyük bir kitle var. Bunların ne düşündüğünü bilmemiz gerekiyor. Hükümetin kibrinin kırılması önemli. Tüm gelişmelerde dönüp halka bakması gerekir. Hükümet ne yaparsa yapsın iktidar olacaktır. Çünkü dindar kesimde bu iktidar yıkıldığında yerine kimin geleceği sorusuna cevap yok. Birey olarak düşünmeliyiz. Oy verdiğimiz partileri eleştirmeliyiz. AKP’ye oy vermeyen ama belli nedenlerle de Gezi’ye gelmeyen başörtülü nice insanı da anlamalıyız. Gezi iki taraf arasında bir iletişim sağladı.Bize göre “öteki” olandan korkmamalıyız.
Katılımcı: Arkadaşın söylediği AKP’nin kibrinin kırılması. Ben buna katılmıyorum. Otoriter bir iktidar var ve daha da otoriter bir rejime doğru gidiyor. Böyle bir iktidarda kibir asla kırılmaz.
Katılımcı: Bir çok insan güçlü olanın yanında olmak istiyor. AKP güçlü. Büyük bir kitleyi AKP koruyor. Kamuda iş imkanı sağlıyor, yardımlar yapıyor. Böyle olunca o insanların ülkenin geri kalan sorunları umurunda olmuyor. Bireysel düşünüyorlar. Bizler bu bilincin yanlış olduğunu aktarmalıyız insanlara.
Katılımcı: Konuşan arkadaşlarda hep bir umutsuzluk var. Şunu sormamız gerek: “AKP niye iktidar oldu?” Türkiye’de çarpık bir sistem var: seçim sistemi. %10 barajı AKP’ye bir milletvekili kazandırıyor. Bağımsızların aldığı oyun yarısıyla AKP vekilleri seçilebiliyor. Buna karşı çıkmak lazım. Bu forumda en önemli taleplerinden birinin bu olması gerekir. AKP ülkenin tüm kaynaklarını peşkeş çekti. Şimdi satacak hiçbir şey kalmadı. Hedefi 2023. Ancak çöküşte. Tırmanan şiddet, barış sürecinde adım atmaması çöküşte olmasından kaynaklı.
Katılımcı: Bir şeyi merak ediyorum. MHP ve CHP seçimlerde ittifak yapacak, diye bir söylenti var. Bu Türkiye’nin genel sürecini nasıl etkiler?
Katılımcı: CHP ve MHP’nin son 10 yıllık süreçte ortaya koydukları şeylere bakmak lazım. Tek derdimiz AKP’den kurtulmak diye bakarsak CHP-MHP ittifakı 3 büyük şehirde AKP’yi bitirir. Peki Türkiye’deki halklar temelindeki sorunları bu birleşim karşılar mı? Karşılayamaz. AKP kör topal bir süreç götürmeye çalışıyor. Götürebilir mi? Götüremez. Kürt sorununda çözüm üretmeyen her iktidar düşmüştür. Yaşadığımız sorunların çoğu Kürt sorunundan kaynaklı. Savaşa harcanan 800 milyar dolar var. Eğitime sağlığa harcanması gereken para silaha yatırılıyor. Aynı zamanda tek dine hizmet eden Diyanet İşleri’ne milyarlarca para aktarılıyor. Bunlar için bu sorunun çözülmesi gerekmektedir.
Katılımcı: Bu tür formlar 1976’dan beri yapıldı. O zamanlar adı direniş komiteleriydi. Çoğu zaman salt bir ideoloji etrafındakilerin oluşturduğu forumlar da vardı. Ancak o zamanlar katılanlar hep öğrencilerdi. Şu an burada olanlar evli, işçi. Hepimiz yaşam mücadelesi veriyoruz. Hepimiz birer emekçiyiz. Hepimizin burada olması da çok önemli. Ancak tartışılan tüm konular “Hangi parti geldi, hangi parti gidecek? Oy yüzdelikleri” şeklinde. Bizler emekçiyiz. Karakterimizden bir şeyler yapmalıyız. Yoksa bu forumlar biter. Gezi ruhu kapitalizme karşı bir duruştu. AKP tıkanmış bir sistemin can simididir. Alternatif yoktu ve iktidar oldu. Kapitalizmi merkezine alan ve mücadelesini o yönde yapmayan her forum bitecektir.
Katılımcı: Herkes barış sürecinden bahsediyor. Bence Türkiye’de bir savaş yok zaten. Düşman da yok ortada. Türkiye’de siyasetin dilinin değişmesi gerekiyor. Daha fazla genç arkadaşın katılması gerekir. İnsanları mutlu etmek gerekir.
Katılımcı: Arkadaşa kesinlikle katılmıyorum. Savaş vardır. Bu topraklarda binlerce insan öldü. Binlerce köy yakılıp boşaltıldı. Binlerce kayıp var. Savaş olması için iki ülke arasında olmasına gerek yok. Doğu’da 5 yaşındaki bir çocuğunun kafasının üstünden savaş uçağı uçuyorsa orada savaş vardır.
Katılımcı: Bu forumlarda bizim konuşmamız gereken sosyal konular. Ulusal hareketin yanındayım; ancak forumların merkezi ulusal hareket değildir. Bu forumların gezi ruhunun yansıması olarak emekçiler üzerine kurulması gerekir.
Katılımcı: Eğer herhangi bir mücadelede ordu kullanılıyorsa orada savaş vardır. En çok konuşulması gereken konu Kürt sorunudur; ancak bu forumda kadınların ve gençlerin sorunları üzerine hiç konuşmadık. Bence bu konuları da konuşmak gerekir.
Katılımcı: Burada bulunan herkesin çözüm için nereyi işaret ettiğini merak ediyorum. (Zamanın bitmiş olmasından kaynaklı bu konu cuma akşamki foruma bırakıldı.)
ALINAN KARARLAR :
-22 Temmuz Pazartesi konuşma gündemi olarak eğitim ve kadın sorunu belirlendi.
-Bir sonraki hafta günü daha sonra netleştirilmek üzere iftar kararı alındı. Bu konuyla ilgili cuma akşamı teknik detaylar konuşulacak.