31 Mayıs Gezi Parkı yıkımına karşı çıkanlara yapılan polis saldırısı protestoları İzmir’de 30 günü geride bırakırken yapılan halk forumlarıyla mücadele devam ediyor 

Parklar Bizim İzmir Halk Forumları, Gündoğdu Meydanı’nda yapılan halk forumunun kararıyla ağacına, doğasına, özgürlüğe sahip çıkmak, polis şiddetini ve gözaltıları protesto etmek, direnişte yitirilenleri anmak için Alsancak Gündoğdu Meydanı’nda büyük bir miting düzenledi. 

Bahribaba otobüs duraklarından başlayan binlerce kişinin katıldığı yürüyüş boyunca ‘Bu daha başlangıç mücadeleye devam’, ‘Kahrolsun AKP diktatörlüğü’, ‘Her yer Taksim, her yer direniş’, ‘Biber gazı oley’, ‘Diren Lice İzmir seninle’, ‘Yaşasın halkların kardeşliği’, ‘Biji biratiya gelan’, ‘Zıpla zıpla zıplamayan AKP’li’ sloganları atıldı. 

Yürüyüş boyunca kortejin önünde yürüyen Bando Sol ve İzmir Müzisyenler Derneği Konak Meydanı’na gelindiğinde bir müzik dinletisi gerçekleştirdi. Eylem ve mitinglere yasaklı Konak Meydanı’nda bir süre oturma eylemi ve kitap okuma eylemi gerçekleştirildi. Konak Meydanı’ndan devam eden yürüyüş boyunca 2. Kordon yolu trafiğe kapatıldı. 

“Yaşam alanlarımıza geleceğimize dair kararları biz alırız” 

Gündoğdu Meydanı’nda kurulan platformda ilk konuşmayı Parklar Bizim İzmir Halk Forumları adına Didem Tosun yaptı. Bir aydır AKP faşizmine karşı haklar, özgürlük, onur için doldurulan meydanların ve parkların, şimdi direnişin nasıl ilerleyeceğinin ve nasıl örgütleneceğinin tartışıldığı mekanlara dönüştüğünü belirten Tosun, ‘Forumlarımıza ilham veren Gezi Parkı deneyiminin ışığında polisin, şiddetin, sermayenin olmadığı, dayanışma ve kardeşliğin pratiklerini inşa ediyoruz. Forumlarımızda ortak tartışmayı, fikirlerimize saygı duymayı, kimseyi ötekileştirmemeyi ve birlikte karar almayı öğreniyoruz. İktidarın başta Gezi Parkı olmak üzere tepeden aldığı tüm kararlara karşı bizler, bu ülkenin gençleri, kadınları, sağlık çalışanları, akademisyenleri, emekçileri olarak “hayır” diyor, yaşam alanlarımıza geleceğimize dair kararları biz alırız diyoruz.’ dedi.

“Halk forumlarında nasıl mücadele ederiz’i konuşuyoruz” 

Didem Tosun’un konuşması sonrasında platformda Güzeltepe Halk Forumu adına Hasan Yıldırım bir konuşma gerçekleştirdi. Yıldırım konuşmasında 31 Mayıs’tan bugüne gelen direniş sürecini aktardı ve direnişin halk forumlarıyla devam ettiğini ifade ederek, ‘Sıra halk forumlarında buluşmaya, halk kürsülerini kurmaya geldi; orada bizler yoksulluğu, kentsel dönüşümü, işsizliği, okullarda toplanan bağış paralarını, çocuklara dayatılan zorunlu din derslerini, asgari ücretle geçinen halktan istenen 300TL kayıt paralarını, kadın sorunlarını ve kürtaj yasağını ve tüm bunlarla nasıl mücadele ederiz’i konuştuk’ dedi. 

Buca Halk Forumları adına konuşma yapan Aycan Tekin, 11 yıllık AKP iktidarının yıkıcı politikalarının mağdurlarının güzel bir dünyanın kurucu öznelerine dönüştüğü yerler olduğunu ifade ettiği halk forumlarında alınan ilk kararın mücadeleye devam etmek olduğunu vurguladı ve Buca halk forumlarında alınan karar ve talepleri aktardı. 

Gültepe Halk Forumu adına konuşan Gülbeyaz Yaycı, Taksim isyanının mahallelerine örnek olduğunu, bu isyanı mahallelerine taşıdıklarını ve şimdi mahallelerindeki parklara, mahallelerinin ve kentlerinin tüm sorunlarına sahip çıktıklarını ifade etti. Gezi Parkı süreciyle birlikte mahallelerinde yeni bir hayat kurduklarını belirten Yaycı, ‘Yüzünüzü mahallelere dönün ve özgür bir ülkeyi, dünyayı yeniden birlikte kuralım’ dedi. 

Karşıyaka Halk Forumu adına konuşan Miner Sezer açıklamasında, Gezi Parkı ruhunun bir dayanışma ve destek ruhu olduğunu, seçenekli demokrasi değil seçenek yaratan demokrasi olduğunu ve tüm zorluklara, polis şiddetine, hükümet baskısına, medya yalanlarına hep birlikte başkaldırmak olduğunu belirtti. 

“Kenti ve doğayı talan etme planlarını bize rağmen gerçekleştiremezsiniz” 

Bornova Halk Forumu adına konuşan Rahşan Çetiner ise, direniş meydanlarının coşkulu kalabalıklarının yeni bir yaşam ve yeni bir ülkenin temellerini atmak için forumlarda bir araya geldiğine ve hiç olmadığı kadar özgür olduklarına dikkat çekerek, ‘Artık, ne bizi yönetenler eskisi gibi yönetebilecek ne de biz eskisi gibi yönetileceğiz. Sadece AKP’ye değil, Bornova Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, kenti ve doğayı talan etme planları kuran tüm yerel yönetimlere sesleniyoruz: Planlarınızı bize rağmen gerçekleştiremezsiniz! Köstebek yuvasına dönmüş yollar, her yağmurda sele boğulan sokaklar, ulaşım ücretlerinden kaynaklı kilometrelerce yürüyen öğrenci arkadaşlarımızın öfkesi, otobüs duraklarında bekleme çilesi ve kent doğasının her ne bahaneyle olursa olsun talan edilme planları sizleri koltuklarınızdan etmek için yeter’ dedi. 

Platform konuşmaları sonrası İzmir Müzisyenler Derneği ve Bando Sol bir müzik dinletisi gerçekleştirdi. Yapılan şiir dinletisine alandakiler de eşlik etti. Abdullah Cömert’in facebook hesabına yazdığı son yazının şiirsel okunması sırasında, direnişte yitirilenlerin fotoğraflarının olduğu afiş, Gündoğdu Meydanı’na yakın bir evden açıldı. Miting çekilen halaylarla son buldu.