Sarıyer Halkevi’nde Su ve Ulaşım Hakkı Tartışıldı

Pt, 10/12/2007 - 09:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Sarıyer Halkevi 9 Aralık günü su ve ulaşım hakkı ile ilgili bir panel/forum düzenledi. Müge Okur, Semra Ocak ve Sarıyer Halkevi üyesinin yaptığı sunumlarla başlayan etkinlik, söyleşi ile devam etti. Sunumlarda yapılan konuşmalarda, “Suyun Dünya Bankası ve su tekelleri tarafından bir meta olarak algılandığı, bunun altyapısının ilk kez 1992 BM Dublin Konferasında atılmış olduğu ve suyun tüm insanlığın ortak mali olmaktan çıkarak, kar getiren bir metaya dönüştüğü” ve bu dönüşüm süreci anlatıldı. Günümüzde tüm dünyada suyun sadece %5’inin özelleştirilmiş olmasına karşın, yıllık olarak hesaplandığında petrol gelirlerinin yarısına ulaşan bir kar potansiyeline ulaşıldığı belirtilirken, bu nedenle birçok çok uluslu şirketin gözlerini yoksul ülkelerin su kaynaklarına diktiği, bu ülkelerin hükümetlerin ve yerel yönetimlerinin de özelleştirmelere zemin hazırladıkları anlatıldı. AKP’nin seçimin 9 gün ertesinde çıkardığı 12 akarsu ve gölün 49 yıllığına özel şirketlere devredilmesinin bunun bir örneği olduğu anlatıldı.

Herhangi bir malın satış için cazip hale getirilmesi için onun kıt olduğu konusunda söylenti çıkarılması ilkesinin suya uygulandığının altını çizen konuşmacılar, Türkiye’de yaratılan panik havasının ve İstanbul’da suya yapılan %134 zammın arkasında bu hesapların yattığını belirttiler.

Ulaşımın da yine su gibi insani bir hak olmaktan çıkartıldığını, sürekli bir zam politikası uygulandığı ve bu zamların indirim yapılıyormuşcasına gizlendiği, ulaşıma dair politikanın özellikle büyük kentlerde, kamu ve çevre yararını toplu taşıma araçlarıyla değil, petrol şirketleri ve otomotiv sanayinin çıkarlarını gözeten özel araçlarla yapılmasının özendirildiği belirtildi.

Forum 16 Aralık’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde su ve ulaşım hakkı talebiyle düzenlenecek olan eyleme katılım çağrısı ile son buldu.