2017’nin ilk saatlerinde eli kanlı katillerin İstanbul Reina’da gerçekleştirdikleri saldırıda 39 insanımız hayatını kaybetti, 65 vatandaşımız yaralandı.
Reina saldırısının ertesi günü Halkevi üyeleri, Okmeydanı’nda bir kahvehanede halkı IŞİD’e karşı mücadeleye ve laikliği savunmaya çağırdı. Konuşma sonrası Okmeydanı’ndaki kahve konuşması önce cihatçı-gerici çeteler tarafından, ardından da İçişleri Bakanlığı’nın resmi Twitter hesabından hedef gösterildi. İçişleri Bakanlığı’nın teşhir tweeti halktan gelen yoğun tepkinin ardından kaldırıldı.
Ancak aynı saatlerde İçişleri Bakanlığı’nın talimatı ile gece saat 02.00’de savcıdan telefonla talimat alınarak Halkevleri üyelerinin evleri basıldı, Cumhuriyet Gazetesi çalışanı Ayşegül Başar ve Hamit Dışkaya gözaltına alındı.
Laiklik metni dışında herhangi bir delil bulamayan savcı Mustafa Ortanca, Halkevcileri “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etmek” iddiası ile tutuklamaya sevketti.
Sevk kararı Sonrasında İstanbul 14. Sulh Ceza Hakimi Hasan Basri Savaş tarafından aynı gün cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olan “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etmek” suçundan tutuklama kararı verildi.
3 Ocak tarihinden beri tutuklu olan Halkevcilerin halkı kin ve düşmanlığa sevkettiği iddia edilen konuşma şu şekildedir:
"Bundan sonra mahallelerimizde IŞİD'çilere, cihatçı çetecilere geçit vermeyeceğiz.Gericiliğin karşısında yükseltilmesi gereken bir bayrak vardır. Bu da laiklik bayrağıdır. Laiklik, özgürlük, kardeşlik, insanca yaşam mücadelesi demektir. Bizler herkesi bu mücadelenin birer neferi olmaya çağırıyoruz. Gericilerden, faşistlerden, başkanlık sevdalılarından hesap sormaya çağırıyoruz."
Tutuklama kararı sonrasında avukatlar olarak düzenli olarak yaptığımız tutukluluğa itirazlar Sulh Ceza Hakimleri tarafından “tahliyesini gerektirir delil bulunmadığı ve suçun ağırlığı gereği” gibi soyut ibarelerle ve üçer satırlık gerekçelerle reddedildi.
Anayasa Mahkemesi’ne yapmış olduğumuz iki başvuruda da henüz hiçbir işlem yapılmadı.
Savcılık tarafından yapılan inceleme sonucu her iki müvekkilimizin Halkevleri üyesi olduğuna dair tweetler ve milletvekili Barış Yarkadaş’ın “İktidarın sürek avında yeni perde: Laikliğin önemini halkımıza anlatan Okmeydanı Halkevi üyesi Hamit Dışkaya da gözaltına alındı az önce” tweeti dışında yeni bir delil bulunamamasına rağmen Cumhuriyet Savcısı Umut Tepe imzası ile 29.03.2017 tarihinde iddianame tanzim edildi.
İddianamede “bu konuşma içeriğinde her ne kadar terör örgütü IŞİD'e yönelik beyanlarda bulunulmuş ise de, konuşmanın sonlarında "gericilerden, faşistlerden, başkanlık sevdalılarından hesap sormaya çağırıyoruz." denmek suretiyle sosyal demokrat yapıya sahip olan insanları muhafazakar ve milliyetçi görüşe sahip insanlara karşı kışkırttığı, bu konuşmanın sosyal paylaşım sitelerinde farklı halk kitleleri arasında gerilime ve ciddi tartışmalara sebebiyet verdiği, bu nedenlerle bu suçun yasal unsurları itibarı ile oluştuğu”
Tespiti yapılarak cezalandırma talep edildi.
İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nin asıl yargıcı Elif Efe izinli iken iddianameyi kabul eden yargıç Refik Özcan ise “delil durumunda değişiklik olmadığından, deliller toplanmadığından ve tutuklu kalınan süre de göz önüne alınarak” şeklideki iki satırlık gerekçe ile müvekkillerimizin tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 25 Nisan 2017 saat 10.00’a bıraktı.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde açıkça görülmektedir ki, “Laiklik, özgürlük, kardeşlik, insanca yaşam mücadelesi demektir.” diyerek halkı laiklik için mücadeleye çağıran Halkevcilerin şahsında halkın laiklik talebi ve mücadelesi yargılanmaktadır.
İçişleri Bakanlığı talimatı ile başlayıp kolluk, savcılık, sulh ceza ve asliye ceza eliyle organize şekilde yürütülen bu saldırıyı geri püskürtmek, laiklik talebini yargılamak isteyenleri birlikte yargılamak üzere herkesi 25 Nisan saat 09.30’da İstanbul Adliyesi’ne davet ediyoruz.
Halkevleri Hukuk Dairesi