İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kadir Topbaş çalışıyor. 18 Ocak’ta yeniden hizmete girecek olan Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin açılışıyla ilgili haberlerde sanatçıların protestolarını hatırlatan Topbaş, açılışta sahnenin hikayesinin anlatılacağı bir belgesel gösterileceğini, belgeselde yıkım protestolarına da yer verileceğini söylüyor. “Bazıları ‘bizi göstermeyin’ diyor ama ibret için göstermem lazım” diyor Topbaş sanatçıların haklı protestolarını aşağılayarak.
Hafızalarımızı tazeleyecek olursak, 2007 yılında Muhsin Ertuğrul Sahnesi’yle ilgili Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) tarafından yapılan ilk açıklamada, Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin yıkılıp daha modern bir binaya çevrileceği Kongre Vadisi projesinden, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan destek alacağından ve çalışmalara 4 ay içinde başlanacağından bahsediliyordu. Tepkilerin hemen ardından TÜRSAB “Biz Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ni projeye dahil etmedik” açıklamasında bulundu. 2007 yılı Nisan ayında İstanbul 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu aldığı ani bir kararla Harbiye'yi tarihsel ve kentsel sit alanı ilan etti. Vadi projesi rafa kaldırıldı. Kısa bir süre sonra kurul kararı değiştirdi ve vadiye onay verdi. 2008 yılı Ocak ayında Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin yıkılarak yerine kongre merkezi yapılmasını öngören projeye karşı Mimarlar Odası, İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği ve sanatçıların açtıkları dava devam ederken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kongre Vadisi'nin inşaatı için ihale düzenledi. Dünya Bankası ve İMF toplantısı için tasarlanan Harbiye Kongre Vadisi'nin inşaatı için açılan davetli ihaleyi Sembol İnşaat - Taca İnşaat ortak girişimi kazandı, Taca İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı, davadan haberi olmadığını belirterek, "Yer teslimi yapılırsa hemen bugün inşaata başlarız" dedi. 2008 yılının 27 Mart Dünya Tiyatro Gününde pek çok sanatçı yıkımı protesto etti. Ancak Nisan ayında Muhsin Ertuğrul Sahnesine ilk kepçe vurulmuş oldu. 2009 yılı Ekim ayında Kongre Vadisi, bu ülke halkına daha fazla yoksulluğu, işsizliği, sömürüyü getiren programların çıkarıldığı Dünya Bankası ve İMF toplantılarına sahne oldu.
Şimdi ise Topbaş “Sahneyi yenileyerek açıyoruz” diyor, sanatçıların protestolarını haksız çıkarmaya çalışıyor. İşin özü Kongre Vadisi gibi bir rant projesi olmasaydı, Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin salt sanat için yenilenmesi gibi bir proje de olmayacaktı. Sanatçıların protestoları olmasaydı, sahne yenilenecek, fakat bir tiyatro sahnesi olarak kullanılamayacak, kongre merkezi olacaktı. Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ni, AKM’nin yıkılma kararı ile beraber değerlendirecek olursak, sanatçıların eylemleri ve Külltür Sanat-Sen’in hukuki mücadelesi ile AKM’nin yerine Finans Merkezi yapılma projesinin geri çekilmesinde olduğu gibi, Muhsin Ertuğrul Sahnesi yıkımına karşı yapılan eylemler rantçıların projeyi sanatçılara ‘rağmen’ hayata geçiremeyeceklerini bir kez daha göstermiş oldu.
Oysa bugün, başta “Ben o protestolara katılan en genç sanatçıydım ve sanırım biraz dolduruşa geldim. Değer verdiğimiz sanatçı büyüklerimiz orda yer alınca, ben de onlara güvenerek destek verdim. Beni çağırırlarsa kesinlikle açılışa giderim” diyen Hüsnü Şenlendirici, “Benim protestom orası kongre vadisi haline getirilirken doğanın katledilmesi ve -tabiri caizse- IMF’ye peşkeş çekilmesineydi. Büyük bir kongre düzenlendiğinde tiyatronun o gün perdelerini açamayacağını düşünüyorum. Ama tüm bu çekincelerimizi yok eden bir yer yaptılarsa, bütün protestolarımı geri alırım” diyen Nedim Saban olmak üzere bazı sanatçıların mücadelelerini bir hata olarak görmesi acı bir hatadır, Topbaş’ın oyununa gelmektir. Sahnelerin yıkımına karşı derhal tepki verme başarısını göstermiş olan sanatçılar, bugün Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin hala bir tiyatro sahnesi olarak hizmet vermesinin yine sanatçıların başarısı olduğunu bilmelidir. Protestoyu geri almak, bunu bir hata olarak kabul etmek, bir başka yıkım projesi karşısında tepki vermenin önünü tıkayacak ve belki bir tiyatro sahnesinin kaybedilmesiyle sonuçlanacaktır, hatta ilerleyen süreçte Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin kongre salonuna dönüşmesini de mümkün kılacaktır, zira AKP hükümetinin hali hazırda yapmak istediği de budur.
Bütün bu gelişmeler üzerinde tekrar düşünülmesi, sanatçıların tekrar vurgulaması gereken bir gerçeklik vardır: Sanat merkezleri rant projeleri içinde konumlandırılamaz, birer kongre, finans merkezine dönüştürülemez. Sanat merkezleri, tiyatrolar, sahneler hakkında alınacak kararlar sanatçıların ve halkın iradesi dışında alınamaz. Sanatçılara ve halka söz hakkı verilmezse, onlar da söz haklarını protesto ve eylemler biçiminde kullanırlar ve bu eylemler ibretlik olarak değerlendirilemez.
Ve açılışta “ibret olsun” diye gösterilecek belgeselde protestolara yer veriniz. ‘Muhsin Ertuğrul Kongre Merkezi’nin kurulmasına engel olan ve sahnesine sahip çıkan sanatçıların mücadelesine ışık tutmuş olacaksınız.
Halkevleri Kültür Sanat Atölyesi