"Aslolan Amatörlüktür"
Tiyatro sanatçısı Mehmet Akan yoğun bakıma alındığı hastanede hayata gözlerini yumdu. 67 yaşında hayata veda eden Akan’ı “Bizimkiler” dizisinin Sabri Bey’i olarak tanıyoruz. Oyuncu, yönetmen ve koreograf Mehmet Akan “Bizimkiler” dizisi dışında da pek çok dizi, sinema filmi ve oyunda rol aldı. “Kadının Adı Yok”, “Bir İstanbul Masalı”, “Gramofon Avrat”, “Bez Bebek”, “Yazlıkçılar”, “Yıldızların Altında”, “Yeter Anne”, “Büyük Umutlar” ve “Aşk Oyunu” gibi bir çok dizi ve sinema filmi en çok akılda kalanları…
1939 yılında Şanlıurfa’da doğan sanatçı 67 yıla sığdırdığı dopdolu yaşamını şöyle aktarmıştı: “1939 Urfa-Bilecik doğumluyum. Ortaokulu Bilecik'te liseyi Haydarpaşa Lisesi'nde okudum. Çocukluğumdan beri tiyatroya meraklıydım. Ailemin bazı üyeleri benim tiyatrocu olmamı istememişlerdi. Hala da yadırgarlar. Babam ölene kadar profesyonel olduğum halde 3-4 sene tiyatrocu olduğumu saklamışımdır. Teknik Üniversitesi Sanat Bölümü'nde tiyatroya başladım. O sırada ‘Genç Oyuncular’la tanıştım. İlk oyunları olan Ayyar Hamza'yı görür görmez çarpıldım. Ergun Köknar'ı buldum ve beni de aralarına almalarını söyledim.”
Geçen yıl Dünya Tiyatro Günü bildirisini yazan sanatçı, bu bildiri de tiyatro sanatı için “Aslolan amatörlüktür” demişti.
Yazarlık, oyunculuk, koreografi, yönetmenlik çalışmalarına "Genç Oyuncular" topluluğunda başladı. Tiyatrocu kimliği bu toplulukta oluştu. Çalışmalarını "Gülriz Sururi ve Engin Cezzar" ve "Ulvi Uraz" tiyatrolarında sürdürdü. 1969’da beş arkadaşı ile birlikte Dostlar Tiyatrosu’nu kurdu. Uzun yıllar bu toplulukta çalıştı. Ayrıca Ankara Sanat Tiyatrosu ve İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda konuk oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. 80'li yıllardan bu yana oyunculuğunu sinema ve televizyonda sürdürüyordu. Şeyh Bedreddin Destanı’nı sahneye taşıyan sanatçı, Brecht’en esinlenerek “Analık Davası” bir oyun da yazmıştı.
Mehmet Akan’ın cenaze töreni yarın saat 10.30’da Devlet Tiyatroları Taksim Sahnesi’nde yapılacak törenden sonra, öğlen vakti Şişli camiinden Zincirlikuyu mezarlığında defnedilecek.
Mehmet Akan’ın 2005 yılında 21 Mart Dünya Tiyatrolar Günü için yazdığı bildiri :
Henüz kırmızı kadife perdeler, çok katlı düğün pastası misali yaldızlı salonlar, tanrılar, tanrıçalar, denli erişilmez yıldızlar yoktu. Ama tiyatro hep vardı. İnsanlar henüz okumayı, yazmayı bilmiyorlardı. Ama oynamayı biliyorlardı.
Yurdumuz özelinde, insanımız, yüzyıllar boyu, ahi toplantılarında, yaren sohbetlerinde, kış yarısı, koç katımı, hıdrellez törenlerinde oyunlar oynadı, deyim yerindeyse, daha iyi yaşamanın provasını yaptı. Günümüzde o gelenekler yok artık. Teknolojik gelişme insanları yalnızlaştırdı, evlerine kapattı. Artık büyük sermayenin elindeki medyanın tutsağıyız. Onun gizli ya da açık yönlendirmesiyle kararlar alıyor, yaşamımızı öyle sürdürüyoruz.
Geldiğimiz bu aşamada tiyatro öldü, artık tiyatro yapılamaz deniyor. Hayır… İşte tam bu aşamada tiyatroya gerek var. Çünkü tiyatro insanla yapılır. Para olmayabilir, teknik olanaklar olmayabilir. Bir park, bir meydan, bir hangar, bir derneğe ya da bir sendikaya ait herhangi bir mekan tiyatro yapmak için yeterli. Yeter ki insanlar bu amaçla bir araya gelsinler. Yeter ki insanlar sermayenin köleliğinden kurtulmayı istesinler.
Ne demiştik vaktiyle: Her yer tiyatrodur ve tiyatroya amatörlük yaraşır.
Tiyatro günümüz kutlu olsun. MEHMET AKAN