17 Ağustos 1999’da İzmit Merkezli yaşanan Yalova, İstanbul, Adapazarı ve Bursa’yı da etkileyen büyük Marmara Depremi’nin bugün yıldönümü. 11 yıl önce on binlerce insanımızı göçük altında kaybettik. Devletin yetişmeyen yardım eli felaketi daha da büyüttü. Ne yazık ki aradan geçen bunca yılda yaralar sarılmadı, acılar hafifletilmedi. Deprem sonrasında halkın başta barınma, beslenme, sağlık gibi temel ihtiyaçları yeterli şekilde karşılanmadı. Bunun en açık örneği yaklaşık iki yıldır Arızlılı depremzedelere yaşatılanlardır. Dönemin Irak Hükümeti tarafından yaptırılan konutlar depremzedelerin elinden alınmak istemekte, bu insanlarımıza polis copu, gaz reva görülmektedir.

Ülkemizi yönetenler felaketler karşısında hep bildik tavırları almaktadır. 11 yıl önce yaşananı kaderle açıklayan zihniyetin partisi, başbakanı, bakanları değişse de özü değişmemektedir. Bilim insanlarının hemen her gün bahsettikleri olası depreme karşı hiçbir ciddi önlem alınmamaktadır. Başbakan ve Belediye başkanları televizyonlara verdikleri demeçlerde deprem önlemi olarak “kentsel dönüşüm projeleri”nden bahsetmekte, felaketi fırsata çevirmeye çalışmaktadır. Bu bir AKP zihniyetidir. İnsan yaşamını ciddiye almayan, kazaya kadere bırakan AKP yaşanmış ya da yaşanması olası felaketlerden bile rant sağlama derdindedir.

Olası depremlere karşı alınacak önlemler bellidir. İnsanlarımızın depremden korunmak en temel hakkıdır. Dolayısıyla herkes depreme dayanıklı sağlam evlerde oturmalıdır. Bunun için konunun uzmanları, odalar ve devletin yetkili kurumlarıyla, insan yaşamının temel ihtiyaçlarını esas alan bir acil önlem planı hazırlanmalı ve hayata geçirilmelidir.

Uygulanacak her türlü politika sermayenin rantını değil insanlarımızın haklarını temel almalıdır.

Bizler 17 Ağustos’u unutmadık, unutturmayacağız. Felaketin onbirinci yıldönümünde depremde hayatını kaybeden insanlarımızı anıyor, yakınlarının acılarını paylaşıyoruz.

İlknur Birol

Halkevleri Genel Başkanı