81. kuruluş yıldönümünde Bursa Halkevleri önümüzdeki dönem programını tartıştı

Pa, 24/02/2013 - 13:17
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

23 Şubat Cumartesi günü Halkevleri'nin 81. kuruluş yıldönümünde Bursa Halkevleri üyeleri Genel Başkan Oya Ersoy ile Halkevleri'nin önümüzdeki dönem programını tartıştı. Nilüfer Halkevi'nde yapılan geniş üye toplantısında Genel Başkan Oya Ersoy, AKP’nin Ortadoğu’da emperyalizmin vazgeçilmez taşeronu olma politikası ile  bir yandan bu ülke topraklarını Suriye’de iç savaşın kışkırtıldığı ve bir savaş üssü haline getirirken, diğer yandan yerleştirilen füze kalkanlarıyla, patriotlarla ülkeyi savaşın hedefi haline getirdiğini ve önümüzdeki dönemde savaş karşıtı muhalefetin üzerine düşen görevlerin arttığını belirtti. 

Ersoy aynı zamanda, AKP'nin Kürt sorununun çözümünü de yaklaşan seçimler ve Ortadoğuda üstlendiği emperyalistlerin aktif taşeronluğu politikalarının gereği olarak gündeme taşıdığını, AKP'nin  bir yandan saldırılarını arttırarak yürüttüğü bu sürecin Kürt halkının - başta anadilinde eğitim olmak üzere - tüm demokratik haklarının tanındığı bir barış süreci olmayacağının şimdiden belli olduğunu, Kürt sorununun çözümü noktasında başta yapılan tüm görüşmelerin şeffaf bir şekilde yapılarak süreç hakkında halkın bilgilendirilmesini talep etmemiz gerektiğini ve yeniden kardeşleşmenin ancak Kürt halkının en temel insani ve demokratik haklarının kabulüyle mümkün olabileceğini vurguladı.

Samsun'da HDK heyetinin ziyareti bahane edilerek başlatılan ırkçı saldırının Halkevi, TKP ve 78'liler Derneğinin bulunduğu binaya yönlendirilmesinin bu sürecin AKP tarafından toplumsal muhalefetin tüm unsurlarını sindirme operasyonu olarak işletileceğini gösterdiğini, bu saldırılara aktif bir mücadele çizgisi ile yanıt verilmesi gerektiğini söyledi.

Anayasa çalışmalarının halktan gizli yapıldığını belirten Ersoy,  "Nasıl ki 12 Eylül Anayasası neoliberal programa göre hazırlanmış, sermayenin dönemsel ihtiyaçlarını  karşılayan bir Anayasa idiyse, bu gün de AKP'nin ve sermayenin ihtiyacı anayasanın son sosyal devlet kırıntılarından da arındırılması ve bu politikaların uygulanabilmesi için gereken otoriter devletin kurumsallaştırılmasıdır. Halkevcilerin 12 Eylül Anayasası’na toptan karşı olduklarını ancak AKP'nin neoliberal anayasasını da kabul etmeyeceklerini belirterek, yaptığımız halkın hakları forumlarında talep ettiklerimiz halkın anayasası için de olmazsa olmaz taleplerimizdir" dedi. 

4+4+4 Eğitim sisteminin karşısında yasa meclisten geçtikten sonra da Halkevcilerin ısrarlı bir şekilde sürdürdükleri mücadelenin önemini belirterek toplumsal muhalefetin AKP politikaları karşısında ısrarlı ve sürekli bir mücadele çizgisinin AKP'nin geriletilmesi açısından önemli olduğunu Eğitim Hakkı Buluşması’ndan sonra da bizlerin velileri, öğretmenleri ve öğrencileri bir arada örgütleyerek bu mücadeleyi yükseltmemiz gerektiğini vurguladı.

Kadın mücadelesinin AKP'nin zayıf noktalarından biri olduğunu belirterek, önümüzdeki 8 Mart’ın  AKP'nin kadın düşmanı politikaları karşısında kadın mücadelesinin yükseltileceği önemli bir durak olduğunu söyledi.

Önümüzdeki yerel seçimlerde halkın hakları mücadelesinin AKP'nin geriletilmesi için çok önemli olduğunu, yerellerde halkın muhtar adayları çalışmasına şimdiden başlanması gerektiğini belirtti. 

Bursa Halkevleri üyelerinin tartışma başlıkları üzerine Bursa'daki durum üzerine yaptıkları değerlendirmeler ile toplantı sona erdi.