Bundan tam 73 yıl önce 19 Şubat 1932 yılında kurulan Halkevleri Türkiye’de faaliyet gösteren 68 şubesinde kutlandığı gibi Hatay’da da misyonuna yakışan bir şekilde kutlandı.
Hatay Halkevinin düzenlediği etkinliğe Halkevlerinin müzik atölyesinden yetişmiş Ekrem ATAER de (TRT 2- Türkü Şöleni Sunucusu) katıldı.
Etkinlik Şube Sekreterinin “Halkevlerinin Dünü ve Bugünü” üzerine yaptığı konuşmayla başladı. Ardından Ekrem Ataer’in Halkevleriyle tanışma yıllarını paylaşmasıyla sürdü. “73 yıldır halkevleri sayesinde nefes alıyoruz” diyen Ataer, sözlerine şu şekilde devam etti: “1965’li yıllarda tanıştım Halkevleriyle. Oralara gittiğimde kendimi adam gibi hissederdim,bana bunu hissettirirlerdi. Kimler yoktu ki o dönemlerde; rahmetli Adile Naşit,Münir Özkul, Tarık Akan, Müjdat Gezen...O dönemler türkülere bile tahammülün olmadığı dönemlerdi. Bizim yol göstericilerimiz, bizi buralara kadar gelmemizi sağlayanlar hep Halkevcilerdi.”
12 Eylül dönemine de değinen Ataer, o döneme dair de, “O dönemlerde İstanbul’da komutanlar toplanıyor ve 2000 türküyü inceliyorlar. Askerin biri türküleri okuyor: “Uzun ince bir yoldayım” Görüş ve emirlerinize hazırdır komutanım! Komutan tamam diyor mührü basıp türküyü azad ediyor. Bir iki türkü bu şekilde azad edildikten sonra “manda yuva yapmış söğüt dalına yavrusunu sinek kapmış gördün mü?” türküsü gelmiş. Komutan büyük bir hınçla “Manda yuva yapamaz! Yapsa bile sinek kapamaz! Bu olsa olsa gizli mesajlar veren şifredir. Kesin örgüt işidir.” diyerek 4 yıl boyunca yasaklı kalmasına sebep oluyor. işte öyle bir zihniyet” diyerek dönemi bu anekdotla özetliyor.
ABD’nin Ortadoğudaki işgal politikalarına sert bir şekilde karşı çıkarken ülke ve dünya genelinde uygulanan saldırılara karşı yan yana olunması gerektiğini söyleyen Ataer,
Halkevlerinin yeni dönemde ki faaliyetlerini olumlayarak “Bugünün koşullarında sanatsal ve kültürel stratejinizin olması kadar politik bir stratejinizin de olması gerekir. Halkevlerinin bunu en layıkıyla yerine getirdiğine inanıyorum” dedi.
Salondaki dinleyiciler tarafından “Medyanın toplum üzerindeki konumu nedir?” sorusuna “ Bu ülkede yasama yürütme ve yargıdan sonra MEDYA gelir” diye cevap vererek; toplumsal yozlaşmanın en önemli sorumlusunun tekelleşmiş medya grupları olduğunu söyledi.
Söyleşinin ardından Halkevleri Müzik Topluluğuyla beraber türkü söyleyen Ataer, müzik grubunun ihtiyaçlarının karşılanması için elinden gelen her şeyi yapacağı sözü de verdi.
Yaklaşık 100 kişinin katıldığı etkinlik bir zamanlar Ekrem Ataer’in 2.5 yıl yargılanmasına neden olan “Odam Kireç Tutmuyor” türküsüyle sona erdirildi.