Ethem Sarısülük Kütüphanesi’nin yeni ev sahipleri artık kadınlar!

Ct, 13/12/2014 - 11:07
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Ethem Sarısülük Kütüphanesi yeni dönemle birlikte kadınlara da ev sahipliği yapmaya başladı. Kadınlar; beden ve cinsellik, LGBTİ mücadelesi, annelik ve kadın, kadın emeği gibi bir dizi başlıkta kimi zaman konuklarıyla kimi zaman hep beraber yürütecekleri atölyelerin kararını aldılar. Sadece atölyelerle sınırlı olmayan programlarına sinema, tiyatro gibi kültürel etkinlikleri takip edip gitmeyi önlerine koyarlarken; kütüphanede hep beraber film izlemeyi, kitap okumayı ve üzerine tartışmaya karar verildi.

“Benim Bedenim Benim Kararım”

“Benim Bedenim Benim Kararım” diyen Tuzluçayırlı kadınlar ilk atölyelerini ise 28 Kasım Cuma günü “Beden ve Cinsellik“ üzerine gerçekleştirdi. İki yıl önce Aylin Nazlıaka’nın AKP’lilere “vajina bekçisi “ demesi üzerine Bülent Arınç’ın “ … Bir evli, bir bayan, çocuğu olan milletvekili kendisi ile ilgili bir organı nasıl oluyor böyle açıkça konuşabilir. Nasıl bundan yüzü kızarmaz” açıklamasıyla vajinanın ağza alınmasının yüz kızartıcı bir suçmuş gibi saldırmıştı. Oysa vajina; böbrek, akciğer gibi bir organımız. Kadın bedenine yönelik bu saldırılara inat; kadınlar izledikleri slayt gösterimiyle yüzleri kızarmadan sorularını sordular, bedenlerini tanıdılar. IŞİD’le beraber gündeme gelen kadın sünnetinin “klitoris” dediğimiz ve kadınların haz almasını sağlayan organın kesilmesinin olduğu öğrenildi.

Slayt gösterimi sonrasında cinsellik üzerine sohbet edildi. Birçok kadının orgazm olmadan birliktelikler yaşadığını bunun sebebin ise kadınların yanı sıra erkeklerin haz almasının daha önemli olması, öğrenilmemiş ya da yanlış öğrenilmiş cinselliğin olduğu konuşuldu. Ebeveynlere çocuklarına bedenlerini tanımaları konusunda yardımcı olmak üzere “Bize Neler Oluyor“ kitabı önerildi. Kadınlar bir sonraki atölyenin kararını hep beraber alarak atölyeye son verdi.

“ Nerdesin Aşkım ?  Burdayım Aşkım ”  

4 Aralık Perşembe günü LGBTİ mücadelesi olarak belirlenen atölye KaosGl örgütlenme sekreteri Remzi Altunpolat’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Haziran İsyanı’yla görünürlüğünü artan LGBTİ’lerin Ankara özelinde ilk 2011 1 Mayıs’ında alanlara çıktığını ve o günden bugüne kadar birçok şey biriktirildiğinden konuşuldu. Lezbiyen, gey, biseksüel kavramlarının cinsel yönelimi; trans, transseksüel ve interseks kavramlarının ise cinsiyet kimliğini ifade edildiği belirtildi.

L(ezbiyen)G(ey)B(iseksüel)T(rans)‘ye 1993 yılında eklenen ve biyolojik cinsel (genital ) organların ikisine de sahip olduğu anlamına gelen İnterseks’in yeni bir kavram gibi görünse de aslında çok yaygın olduğu söylendi. Genellikle ebeveynler erkek çocuk sahibi olmak için çocuklarının adına karar verip ameliyatla cinsiyetlerine karar veriyorlar. Bazen gizli olan İnterseks ilerleyen yaşlar da ortaya çıkabiliyor. Bu da birçok noktadan tartışma konusu olmaktadır.

Toplum tarafından yok sayılmaları, dışlanmaları, yalnız bırakılmaları ve şiddet görmeleri LGBTİ’ler arasında intiharın çok yaygın olmasına yol açmaktadır. Nefret söylemlerinin artmasıyla eşcinsel ya da trans cinayetleri artmaktadır. Özellikle ülkemizde cumhuriyetin ilk dönemlerinde LGBTİ’lerin inkar edildiği, görmezden gelindiği bir hal varken; AKP iktidarıyla düşman haline getirildiği ve nesillerin devamını engelleyenler olarak görülmektedirler. Aynı zamanda erkek egemen sistem geyleri lezbiyenlere oranla daha tehlikeli bulmaktadırlar. Tehlikenin sebebi ise geylerin sahip olduğu ”penisin“ erki, gücü simgelediğinden iktidarını kaybetmeme arzusunda yatmaktadır.

Kadınlar sorularıyla LGBTİ mücadelesini yakından öğrendiler.  Zenne, XXL, Annem Hakkında Her Şey, Trans Amerika adlı filmlerin ve Benim Çocuğum adlı belgeselin önerisiyle atölyeye son verildi.