Batıkent Halk Meclisleri geleneksel cumartesi etkinliğinin bugünkü (7 Aralık) konu başlıkları taşeronlaştırmaya, güvencesizliğe karşı mücadele ve haziran isyanına genel bakış oldu. Batıkentliler’in konukları Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde direnişini sürdüren Dev-Sağlık İş üyesi işçiler, akademisyenler Sibel Özbudun, Ekin Erdem Evliya ve Sedef Süner oldu.
Dev-Sağlık İş üyesi işçilerden H.Ü. Hastanesi işyeri temsilcisi Kubilay Ünsal ve örgütlenme uzmanı Tuncay Akkuş, geride bıraktıkları 26 günlük direnişi anlattılar. Özel güvenlik görevlilerinin saldırılarına uğrayan, 3 kez elektrikleri kesilen işçiler zor şartlardaki direnişlerini kararlılıkla sürdürdüklerini dile getirdiler.
#direnişçilerle gerçekleştirilen söyleşinin ardından akademisyenler söz aldı. Sibel Özbudun haziran direnişinin genel bir portresini çizerek ne olduğunu,ne olmadığını anlattı. Direnişe katılan insanların her toplumsal kesimden heterojen bir profil oluşturduğunu, 12 yıllık AKP iktidarından şikayet eden herkesin katılım gösterdiğini belirtti.
Ekin Erdem Evliya, akademisyenlerin direnişe katılma gerekçelerini anlattı. Üniversitelerde gerçekleştirilen forumlarla mahalle meclislerinin aynı sebeplerden oluştuğunu, öğrenci ve akademisyenlerle mahallelinin bir araya gelişinin aynı düşmandan kaynaklandığını dile getirdi. “Bizler yaşam alanlarımızda söz hakkımız olmadan yönetilmek istemiyoruz, yönetmek istiyoruz” dedi.
Sedef Süner ise haziran direnişinde kullanılan materyallerin nasıl amacı dışına çıktığını, dünya çapında örnek alındığını anlatan, “direnişin tasarımı, direnişte tasarım” başlıklı bir sunum yaptı. “Hiç birimiz madenci değiliz, hiç birimiz sokakta yemek yapmadık, ama hepimiz faşizme karşı baretlerimizle, tencere ve tavalarımızla direndik. Ve benzer yöntemleri ya Tahrir’de- Atina’da gördük, ya oralara örnek olduk.” dedi.
Soru-cevap kısmından sonra, bir sonraki etkinlikte buluşmak üzere etkinlik son buldu.