Halkevleri 2 Kasım’da Ankara’da yapacağı “AKlamıyoruz HAKlıyoruz” mitingi hazırlık çalışmalarını sürdürüyor. “Halkın hakları için 2 Kasım’a giderken dostlarla buluşuyoruz” çağrısıyla 23 Ekim Perşembe günü Ankara’da yapılan toplantıda “kriz ve çözümsüzlük ortamında halkı baskı altında tutarak, haklarını yok sayanlara, gasp edenlere karşı en güzel yanıtın 2 Kasım’da tüm Türkiye’den gelen Halkevcilerle, yoksul halkla verileceği mesajı” vardı.
Ankara’da İnşaat Mühendisleri Odası’nda(İMO) dün saat 18.30’da başlayan etkinlikte söz alanlar “2 Kasım’a giderken” örgütlü ve güçlü bir halk muhalefetinin soldan sözünü söylemek için burada olduklarını vurguladılar. Genç, yaşlı, kadın, erkek, işçi, işsiz, mühendis, mimar, doktor, hemşire, akademisyen, öğretmen, öğrenci, kamu emekçisi 300 katılımcı “haklarımız için biz de 2 Kasım’da alandayız” derken 2 Kasım’da, talepleriyle bu mitinge neler katabileceklerini paylaştılar
Bir çok kurum temsilcisinin ve milletvekilinin katıldığı etkinlik “AKlamıyoruz HAKlıyoruz” kampanya belgeseliyle başladı. Belgesel sonrasında kampanyanın anlamı ve 2 Kasım mitinginin örgütlenmesinde eylemi ve sözü olanlar konuştular.
“Halkın devrimci davasını omuzlamak boynumuzun borcu”
İlk olarak Halkevleri adına söz alan Kutay Meriç; “ Kapitalizmin dünya çapında yaşadığı krizin, bütün kamusal hizmetlerin piyasaya açılarak alınıp satılan bir mal haline getirmeyi amaçlayan teorilerinin artık inandırıcılığının kalmadığını, fakat egemen sınıfların bu uygulamalardan vazgeçmeyeceklerini söyledi. Tüm dünyada yaşanan gelişmelerin emperyalist, kapitalist, sömürgeci politikaların dünya halkları tarafından mücadelelerle bir bir etkisizleştirildiğini vurgularken, bugün bunun bir ayağının da ülkemizin ilerici, aydınlık günlerinin kurucusu olan Türkiye soluna büyük tarihsel görevler düşmektedir dedi. Neo liberal politikaların, eğitim, sağlık, barınma, enerji, su vb. temel haklara yönelik saldırılarının arttığını ve safkan Amerikancı, sermaye yanlısı AKP iktidarının bu sosyal yıkımın baş aktörü olarak emekçi düşmanlığı yaptığını belirten Meriç; kamusal alanın tasfiyesiyle birlikte halkın en temel haklarının elinden alınmasının doğuracağı yoksulluğun ve işsizliğin talep ve hak mücadelelerinin daha da yükselteceğini vurguladı. İç savaş kışkırtıcılarına ve gerici faşist baskı politikalarına karşı yeniden kardeşleşmenin ve ilerici devrimci bir çizginin kurulmasının tarihsel bir görev olduğunu da belirten Meriç; zulüm, açlık, yoksulluktan başka bir şey getirmeyen emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı, halkın devrimci davasını omuzlamak bugün boynumuzun borcudur, bu yüzden 2 Kasım'a giderken bu yolu kurmak için mücadele edeceğiz dedi.
“Kadınlar 2 Kasım’da kendi şartlarını söyleyecek”
Halkevci Kadınlar adına bir konuşma yapan Fecire Yazan ; Su, ulaşım, barınma, enerji gibi sosyal haklarımız gasp edilirken biz kadınlar bu neo liberal yıkımlardan en çok etkilenenleriz ve kamusal alandaki bu yıkımın yarattığı tahribatla ve gericilikle yok edilmek, güçsüz bırakılmak isteniyoruz dedi. Kadınların dilencileştirme politikalarıyla, hep kuyruklarda, yardım dağıtımlarında silikleştiren, çaresizleştirenlerin karşısında, dünyanın kadın yarısı, bu ülkenin kadın yarısı olarak başı dik, haklarını bilen ve isteyen bir mücadeleyi örmenin önemini vurgulayan Yazan, kadınların halkları birbirine düşüren savaş kışkırtıcılarının lafına asla inanmayacaklarını ve bu ülkede yaşayan tüm kız kardeşleriyle haklarını almaya geldiklerini söyledi. Halkevci kadınların, neo liberalizmi ve gericiliği aklamadığını ve kadınların hakları için 2 Kasım’da kendi şartlarıyla “Aklamıyoruz HAKlıyoruz” mitinginde olacaklarını belirtti.
“Biz evimize, ülkemize sahip çıkmak zorundayız, bu ülke bizim”
Ankara’da üç yıldır barınma hakkı mücadelesi veren Dikmen Vadisi Halkı adına toplantıda söz alan Müzeyyen Kesimci; bizler yıllardır Dikmen’de evimiz, barınma hakkımız için mücadele veren Dikmen Vadisi halkıyız. Bu mücadele çok şey gösterdi ve öğretti. Ben ve benim gibi kadınlar yaşamın her alanında, kendi yaşamlarını etkileyen bir çok faktörle karşı karşıya olduğunu gördü derken, susuz kaldıklarında, elektriksiz kaldıklarında, mahallelerine otobüs verilmediğinde ve en önemlisi evleri başlarına yıkılmaya çalışıldığında sorunlarımıza çözüm bulmanın yolunun da kendi güçlerinden geçtiğini gördüklerini söyledi.Ben devlete vergimi veriyorum, ama devlet benim çocuklarımın okuma haklarını ellerinden almaya çalışıyor, çocuklarımın barınma haklarını elerinden almaya çalışıyor, bizler bu mücadelenin içine girdikten sonra aslında mücadelelerin hiç bitmemesi gerektiğini de görmüş olduk dedi. Müzeyyen Kesimci, Ben yaşamak için, çocuklarımın güzel bir gelecekte yaşaması için; haklarımı istemek zorundayım, bu yüzden bu mücadelenin içindeyim derken, bizleri parçalayarak, ayırarak bu hale getiren yöneticilere karşı hepimizin, yoksulların bilinçlenmesi ve kenetlenmesi zorunludur dedi. Kesimci son olarak, bu ülke benim, hepimizin. Ben evimde oturacağım, bizim gidecek başka bir evimiz, ülkemiz yok, onlar belki valizlerini alıp bu ülkeden kaçabilirler ama biz evimize, ülkemize, aydınlık güzel günler için sahip çıkmalıyız, böylece sıkıntıları aşacağız buna inanıyorum ve bu inancımla ben ve tüm Dikmen Vadisi halkı, kadınlar olarak 2 Kasım’ da mitingde olacağız dedi.
Üniversiteliler; AKP’nin hevesini kursağında bırakacak
AKP’yi ve onun politikalarını aklamayan, haklarına sahip çıkmak için üniversitelilerin 2 Kasım’da Öğrenci Kolektifleriyle mitingde olacağını söyleyen Süleyman Dirlik; Ankara'da yapılacak mitingin gericiliğe, piyasacılığa, işbirlikçiliğe ve AKP’ye karşı verilen kavganın daha da güçlendiğini gösteren bir durak olduğunu vurgularken, üniversitelilerinde bu büyük kavganın tarafı olduğunu belirtti. Ülkenin ve üniversitenin bağımsızlığı, tüm kamusal haklar, insanca yaşam, Türk ve Kürt halkının kardeşçe yaşadığı çağdaş, laik bir toplum için verilecek mücadelenin karşılığı ve zorunluluğu olarak bu mitinge katıldıklarını ve örgütlediklerini, AKP’nin üniversiteleri zapt etme heveslerini kursaklarında bırakmak için üniversitelilerle önce 2 kasım’ı sonra da 6 Kasım’ı bir başlangıç noktasına dönüştüreceklerini belirtti. Üniversiteliler, herkesi 2 Kasım alanına davet ediyor dedi.
”Çağrımız insanca bir yaşama özlem duyanlara”
“Halkın hakları için 2 Kasım’da dostlarla buluşuyoruz” toplantısında son sözü Halkevleri MYK üyesi Özgür Tüfekçi söyledi; 2 Kasımda tüm Türkiye’den gelen Halkevcilerin, temel hizmetleri özelleştiren, yağmalayan, emekçileri örgütsüzleştirip zorlu çalışma koşullarına mahkum eden, imha politikalarıyla savaşı tırmandırıp bu ülkenin yoksul gençlerini birbirine kırdıran, tarikat ve siyaset ilişkileriyle gericiliği yayan halkı dolandıran soyan ve dilencileştiren AKP ‘ye karşı “Aklamıyoruz HAKlıyoruz” sloganıyla Ankara sokaklarında olacağını belirtti. 2 Kasım’da meydana çıkanların, kadınların, gençlerin, işçilerin, işsizlerin, halkevcilerin, öğrencilerin, demokratik kitle örgütlerinin, meslek odalarının, halkevi dostlarının o gün solun ve ilerici güçlerin en yüksek sesini Ankara’da yankılatacaklarını vurgularken, insanca bir yaşama özlem duyan herkesi 2 Kasım’ı örmeye ve mitinge çağırdı.
Konuşmaların sonunda Mamak Gençlik Korosu'nun söylediği Avusturya İşçi marşıyla etkinlik sona erdi.