Venezüella bir süredir gündemimize dünya güzellik yarışmalarında taç giyen kadınlarıyla girmiyor. Venezüellalılar, artık yaptıkları devrimle baktırıyorlar kendilerine. Bütün dünya, devrimin kimsenin beklemediği bir zamanda konuk olduğu bu ülkede neler olup bittiğini merak ediyor. Konuyla ilgilenenler, ekonomik ve politik alanda yapılanları iyi kötü biliyor, peki devrimin kültür ayağında neler oluyor? Venezüella Kültür Bakanlığı yöneticisi, Latin Amerika'nın önemli şairlerinden Miguel Marquez, Uluslararası İstanbul Şiir Festivali için yurt sathına teşrif edince, kendisiyle buluşuyoruz ve sadece ama sadece yukarıdaki soruyu soruyoruz.
Sudan ucuz kitap
Kültür Bakanlığı kitaplarının editörlüğünü yürüten Marquez, nereden başlasam nasıl anlatsam diye zorlanırken kendisini rahatlatacak bir öneri yapıyoruz: 'Önce doğrudan kendinizin yürüttüğü faaliyetlerle başlayabilirsiniz.' "O halde tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya. Chavez döneminde kültürel alanda büyük ilerlemeler kaydettiklerini söyleyen Marquez, Kültür Bakanlığı'nın halkın kültürel seviyesini sıçratan kitaplar hazırlandığından ve bu kitapların editörlüğünü kendisinin üstlendiğinden bahsediyor. Örneğin halkın anlayacağı dilde yazılmış temel bilgi kitapları yayımlanıyor. Ya bedava ya da sudan ucuza dağıtılan bu kitapların temaları cinsel sağlıktan, bilime, felsefeden tarihe kadar geniş bir alana yayılıyor. 'Edebiyat Sanatı' adlı kitabın yazarı da bizzat Marquez'in kendisi. 500 bin adet basılarak tüm ülkede bedava dağıtılan cep kitabında edebiyatın insana kattıklarından edebiyat içindeki türlerin ne olduğuna, Latin Amerika ve dünyadaki edebiyatçıların kimler olduğuna kadar edebiyatla ilgili temel bilgiler sade ve keyifli bir dille anlatılıyor.
Bu arada yaşanan süreçte yapılanların halka en doğru şekilde aktarılması için politik kitaplar da basılıyor. Ayrıca dönem dönem dünya klasikleri basılıp halka ücretsiz dağıtılıyor. "Geçen sene Cervantes'in 'Don Kişot'undan 1 milyon basıp bedava dağıttık, bu sene de Victor Hugo'nun 'Sefiller'ini 150 bin basıp dağıttık" diye hatırlatıyor Marquez. Ayrıca üniversite mezunlarının okuyacağı sanat, politika, bilim kitaplarının da hem sayısını hem çeşitliliğini artırdıklarını söylüyor. Buradan kütüphanelere geçiyor Marquez. Chavez öncesini ve sonrasını eline bir kâğıt-kalem alıp karşılaştırıyor: "Chavez başa geldiğinde tüm ülkenin genelinde 16 büyük kütüphane vardı. Olanlar modernize edilirken çoğu Caracas dışında olmak üzere 37 kütüphane daha açıldı. Yıl sonunda amacımız 60 kütüphaneye ulaşmak. Bu yeni kütüphanelerin hepsi ferah, tasarım olarak ilgi çekici".
'Modern sinemalar açtık'
Sırada sinema var. Marquez başlıyor sinema alanında yaptıkları ilerlemelerden bahsetmeye: "Sinemada, özellikle belgesel sinemada çok ciddi yol aldık. Sadece Amerikan filmleri gösteren ticari sinema salonları dışında bakanlık olarak ülkenin dört bir yanına çok modern sinematekler kurduk. Ayrıca büyük bir adım atıldı ve geçenlerde büyük bir sinema stüdyosu kuruldu. Burada önceden projelerini hayata geçirme şansı bulamayan Venezüellalı ve Latin Amerikalı sinemacılara projelerini gerçekleştirme imkânı veriyoruz."
"Sadece sinema, edebiyat değil sanatın her alanında gelişmeler var Venezüella'da" diyor Marquez. Plastik sanatlardan tiyatroya kadar ülkede sanata artık çok daha fazla önem verildiğini ve festivallerden sergilere sanat etkinliklerinin arttığından bahsediyor.
Ona göre Chavez döneminde yeni olan şeylerden biri de kültürel alanda başka ülkelerle işbirliğine artık daha büyük önem verilmesi. "Brezilya, Arjantin, Ekvador, Çin, İran gibi ülkelerle ortak sanatsal etkinlikler düzenliyoruz. Onlarca ülkeyle fotoğraf, tiyatro gibi farklı alanlarda festivaller düzenliyoruz. Kolombiya, Küba ve Kanada'yla edebiyat alanında interaktif bir çalışma yürütüyoruz, edebi eserlerimizi karşılıklı basıyoruz. Venezüella edebiyatının dünyada ve dünya edebiyatının ülkemizde daha fazla tanınmasını sağlıyoruz. Türkiye'den de Adnan Özer'le de ortak bir çalışmamız var. Venezüella şiir antolojisini Türkiye'ye ve Türkiye şiir antolojisini Venezüella'ya taşımak istiyoruz."
Ve tüm bu yapılanların amacı: "Sanatı küçük bir kesimin uğraşı olmaktan kurtarmak ve halkın kültürel seviyesini politik gelişmeyle paralel olarak yükseltmek. Önceden kültür-sanat ortamı belirli zümrenin elindeydi, biz bunu tüm ülkeye yaymak istiyoruz. Resimden sinemaya kadar sanatın tüm dallarını ülkeye sevdirmek istiyoruz. Her yerleşim birimine kütüphane, sinema, tiyatro, sanat merkezi kurmayı hedefliyoruz."
Marquez'le söyleşimiz bitiyor ama onun heyecanının dineceği yok. Okuma-yazma seferberliğinden, açılan binlerce yeni okuldan bahsediyor. Ve tam ayrılırken dönüp "Size Chavez'in bir sözünü hatırlatayım" diyor ve Chavez'in kültüre ne kadar değer verdiğini göstermek için olsa gerek yumruğunu sıkıp üç kere havaya kaldırarak dile getiriyor: "Literatura, literatura y mas literatura" (Edebiyat, edebiyat ve daha fazla edebiyat