Üniversitelerin açılışıyla birlikte AKP’nin bu yıl üniversiteyi daha açık biçimde hedef tahtasına koyduğu ortaya çıktı. Geçtiğimiz bir ay boyunca ülkemizin dört bir yanında üniversiteliler saldırıya uğradı.
Üniversite yönetimleri “atmayalım da besleyelim mi?” zihniyetiyle öğrencilerin gözünün yaşına bakmamayı marifet sayıyor. Hemen her üniversite bu yıl da soruşturmalarla, cezalarla açıldı. Herkesin dilinden düşürmediği “özgür düşüncenin tartışıldığı mekânlar” engizisyon mahkemelerini aratmayan disiplin kurullarıyla yönetiliyor.
Her zaman olduğu gibi polis iktidarın emrinde, hizmetini sürdürüyor. Kampusların içinde öğrencilere gaz bombalarıyla, coplarla saldırma geleneği bozulmuyor. Polisin işgali kurumsallaştırılıyor, meşrulaştırılmak isteniyor.
Gerici faşistler her zaman olduğu gibi iktidarı arkalamanın özgüveniyle saldırmaktan çekinmiyor.
İşte üniversitelerimizin şu anki durumunun kısa özeti. Ne yazık ki buraların gündemi şu an bilim değil, bilgiyi halkın yararına kullanmak değil.
12 Eylül faşizminin üniversiteyi teslim almak için kurduğu YÖK otuz yıldır karabasan gibi üniversitelerimizin üzerinde. AKP hükümeti AKP’li başkan atayana kadar YÖK’e demediğini bırakmıyordu. YÖK’ü kaldırmaktan bile bahseden iktidar şimdi YÖK’le üniversiteye son yılların en ciddi saldırısını gerçekleştiriyor. Üniversite tamamen sermayenin işgaline, gericiliğin tahakkümüne sokulmak isteniyor. Türban asıl, bilimin halk yararına üretildiği, özgür düşüncenin tartışıldığı yerler olması gereken üniversitelerin başına geçirilmektedir. Üstelik türbanı özgürlük olarak önümüze koyanlar o kadar özgürlükçüler ki türbana hayır denmesine bile tahammül edemiyor, sopayla saldırmayı, tehdit etmeyi kendilerine hak görüyorlar.
Ancak biliyoruz ki üniversiteliler ne geçmişte teslim oldular, ne de şimdi teslim olacaklar. Parasız, bilimsel, anadilde eğitimi savunanlar, “emekçi çocuklarına üniversite kapıları kapatılamaz” diyenler, demokratik üniversite için mücadele edenler, yani aklını ve iradesini cemaatlere, AKP’ye, sermayeye teslim etmemiş olanlar mücadeleyi sürdürüyorlar. 6 Kasım’da Ankara’nın meydanlarını üniversite gençliği dolduruyor. Halkevleri olarak üniversitelerini gericilere, faşistlere, sermayeye bırakmayan, AKP’ye meydan okuyan üniversitelilerin yanındayız.
İlknur Birol
Halkevleri Genel Başkanı