Özgürlük, demokrasi söylemlerini ağzından düşürmeyen AKP’nin özgürlüğünün, demokrasisinin ne olduğu üniversitelerde yaşanan saldırılarla bir kez daha görülüyor.
İstanbul, Marmara, Boğaziçi Üniversitelerinde gericiler tarafından solcu öğrencilere yapılan taciz ve saldırıya bu hafta içi Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilen saldırı eklenmiştir. AKP’yi, YÖK’ü ve türbanı serbest bırakan düzenlemeyi eleştiren bildiri, afiş ve duvar gazetelerine katlanamayan gericiler, öğrencilere saldırmıştır. Gericilerin ardından polis devreye girmiş, biber gazı ve coplarla öğrencilere saldırmış, 5 kişi yaralanmış, 1 kişi gözaltına alınmıştır.
YÖK üniversitede polis varlığının daha da artırılması için yapılan düzenlemeye itiraz edilmesine karşı, “Öğrencilerin demokratik haklarının kullanması ile ilgili ortamın oluşturulması amacıyla bu tür çalışmalara gereksinim duyulmaktadır" demişti. Polisin son saldırısı, örneğini daha önce defalarca gördüğümüz gibi, ne amaçla varlığının artırıldığını ortaya koymaktadır. Polis, öğrencilerin demokratik haklarının kullanılmasını engellemek için üniversitededir.
Diğer yandan olaylar sonrası YTÜ rektörü İsmail Yüksek saldırıya uğrayan öğrencilere “burası sizin değil benim üniversitem, ben ne istersem o olur. Burayı size zindan ettirmeyin” diyebilmektedir.
Evet, bilimin, ilericiliğin, üniversitenin, özgürlüğün ve eşitliğin düşmanları, AKP’nin öncülüğünde saldırmaktadır. Polis, YÖK, gericiler, faşistler işbirliği içinde ve kol koladır.
Ancak iktidarın, kolluk güçlerinin gücünü arkasına alıp saldıranlar bilmelidir ki, bilimi, aydınlığı, özgürlük ve eşitliği savunanlar dün olduğu gibi bugün de faşist gerici saldırılarla yılmayacaktır.
Halkevleri gericiliğe ve faşizme karşı, aklı, bilimi, eşitliği ve özgürlüğü savunan, özerk demokratik üniversite için mücadele eden üniversitelilerin yanındadır.
Nuri Günay
Halkevleri İstanbul Şube Başkanı