Brezilya Kültür Bakanı Gilberto Gil, bir konser vermek üzere ülkemize gelince normal bir Kültür Bakanı hakkında bir fikrimiz oldu: Ülkesinin kültürüyle imrenilesi bir alışveriş içindeki bir kültür savaşçısı. Bilin bakalım, dünyanın kültürle en alakasız, en gerici, en uykucu, en komik Kültür Bakanı, kuzey yarım kürede, adı �T� ile başlayan hangi ülkede...
Gilberto Gil sol cephenin hükümet olduğu Brezilya�nın 3,5 yıllık Kültür Bakanı. Orta sınıf bir aileden geliyor. Kalbi hep yoksul kesimler için çarptı. Küçük yaşlarda müzikle tanıştı, işletme eğitimi alsa da �yüreğinin götürdüğü yere gitti�, müzisyen olmakta ısrar etti ve genç yaşta ülkesinin müzik camiasında hatırı sayılır bir yere geldi. Diktatörlük döneminde Tropicalia adıyla yeni bir müzik hareketi başlattı. Ülkenin Bossa�nova adlı yerel müzik akımını caz ve rockla harmanlayıp şarkı sözlerini de politize etti. Akım ülkedeki tüm sanat alanlarında yayıldı ve büyük bir politik harekete dönüşerek diktatörlüğü tehdit etmeye başladı. İktidar çareyi onu önce hapse sonra sürgüne göndermekte buldu. Ardından daha da sağlam ve beğenilen bir müzisyen oldu. Yıllar içinde efsaneleşti, namı ülke dışına taştı, hatırı sayılır bir dinleyici kitlesi oluştu. Gün geldi devran döndü, sol cephe seçimleri kazandı. Lula, Gilberto�ya Kültür Bakanlığı teklifi yaptı. O da ülkesinin tarihindeki ikinci siyah bakan olmayı kabul etti. Gilberto, ülkedeki dışlanmışların, yoksulların ve siyahların kültür ve sanat hayatına katılımı için çalışıyor. Yoksul mahallerde sinemalar, tiyatrolar kuruyor, festivaller düzenliyor, siyahlara yönelik ayrımcılığa karşı kültür�sanat alanında mücadele ediyor. Bir yandan da müzik aşkını dindirmiyor, zaman zaman eline gitarı alıyor ve sahneye çıkıyor. Konser salonlarında coşturduğu gençlerin �Biz biraz yaşlandık mı?� diye kendilerini sorgulamalarına neden oluyor. (Albümlerine www.gilbertogil.com.br sitesi disco bölümüne tıklayarak ücretsiz ulaşabilirsiniz).
Hem Uyuyor Hem Uyutuyor: �Turizme Karşı Değilim�
Atilla Koç, Kültür ve Turizm Bakanı(mız). İzmir Özel Türk Koleji ve Mülkiye�nin ardından kaymakamlık, valilik ve emniyet müdürlüğü gibi görevlerde bulundu. Her zaman hapse atılanlar tarafında değil, atanlar tarafında oldu. Kültür ve sanatla hayatı boyunca hiçbir teşrik-i mesaisi olmadığı muhtemel. Bir dönem Ankara fatihi Melih Gökçek'in Genel Sekreterliği, İçişleri Bakanlığı Müşavirliği ve Refahyol Hükümeti�nde Başbakanlık Müsteşarlığı görevlerini üstlenmişliği var. 2005'te Bakanlığa atandı. Toplu mekanlarda da zuhur eden uyuklama problemi ile halkımızın özel dikkatini çekti. Nev-i şahsına münsahır çıkışlarıyla fıkralara konu olacak yeni bir politikacı figürü olmaya aday. Turizm Bakanlığı'na atandığı günlerde �Turizme karşı değilim� diyerek kendisindeki ışığı gösteren Koç�un incilerinden yalnızca birkaçı şöyle: "Rus turistler, sonradan zengin olmanın görgüsüzlüğü ile fazla para bırakıyor. Alman turistler ise cimri.", (Ağrı ile ilgili açıklamalarda bulunduğu sırada üç kez �Ağrı� yerine �Kars� demesi üzerine) "Ulan yine Kars dedim. Ne oldu bugün bana ya?", (Turizmi bilmediği suçlamasına cevaben) �Ben bu işin anasını biliyorum be!�, (Devlet Tiyatroları�ndaki atamalara yönelik tepkiler üzerine) �110 kiloluk balerinimiz var� ve "Bir sürü para gördüm. O kadar parayı ne yapacaksınız dangozlar." Bakanlığı boyunca dişe dokunur bir iş yapmışlığı yok, tabii Kültür Bakanlığında AKP kadrolaşması yaratmak, eşine dostuna vefalı davranarak �Bol keseden destek çıkmak�, bol bol uyumak, bir de şu zor günlerinde halkımızın yüzünün gülmesini sağlamak dışında!
Halkın Sesi