Bursa’da eğitim hakkı mağdurları toplanıyor

Cu, 26/11/2010 - 00:52
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Yıldırım Halkevi eğitim hakkı atölyesi 28 Kasım günü ilk toplantısını gerçekleştirecek. 14:00’da başlayacak toplantıda veliler ve öğretmenler “eğittim hakkı”nı tartışacaklar.

AKP politikaları eğitimi enkaza çevirdi

AKP eğitim sistemini yapboza çevirdi. Önce Seviye Belirleme Sınavını koydular. Bakan Hüseyin Çelik SBS’nin çocukları dershanelere mecbur olmaması için uyguladığını söylemişti. Şimdiki bakan Nimet Çubukçu SBS’yi kaldırırken aynı gerekçeleri öne sürdü. Bu yüzbinlerce çocuğun geleceğiyle oynamak demektir. AKP geleceğimizle oynadığı uygulamardan özür bile dilemedi. Olan milyonlarca öğrenciye ve veliye oldu. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, öğrencileri dershanelere gitmek zorunda bıraktığı gerekçesiyle kaldırmak istediği SBS’yi TÖDER (Türkiye Özel Dershaneler Derneği), ÖZDEBİR (Özel Dershaneler Birliği) gibi dershane patronlarıyla gerçekleştirdiği Eğitim Çalıştayı’nda görüştü. Buradan çıkan karar Milli Eğitim Bakanlığı’nın projesi gibi kamuoyuna sunuldu.

AKP velileri müşteri haline getiriyor          

Anasaya’da eğitimin hak olduğu söyleniyor ama AKP okulların hiçbir masrafını üstlenmiyor. Okulların bütün giderleri velilere yıkılıyor. Çocuğu okula yeni başlayan bir ailenin gideri 3000 TL’yi geçiyor. Okullar adeta ticarethane, veliler müşteri, öğretmenlerimiz ise tahsildar durumuna düşürülüyor. Eğitimin paralı olmasıyla eğitim hakkı gasp ediliyor. Ancak anayasanın 42. Maddesinde de yazan “ilköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır” hükmü yerine getirilmemektedir. AKP’nin eğitimi paralılaştırma politikaları Anayasa’nın bu maddesine karşıt okullarda 36 başlık altında para toplanmasıyla günyüzüne çıkıyor. Bu paralar okul aile birlikleri tarafından toplanmaktadır. Okul Aile Birliği 3’ü okul yönetiminden ve 4’ü velilerden olmak üzere 7 kişiden oluşmaktadır. Okul Aile Birliği toplanan zorunlu bağışlardan sorumludur. Oyla bu yasal değildir. Milli Eğitim Bakanlığı böylece para ve aidat toplamayı da velilere yıkarak işi kılıfına uydurmaktadır.

Okullar öğretmensiz, öğretmenler işsiz

Öğretmenlik herhangi bir meslek değildir. Geleceğimiz olan öğrencilerin iyi yetişmesi için öğretmenlere büyük görev düşmektedir. Bunun için öğretmenlerin güvenceli olması geretir. Ülkemizde yüz binlerce öğretmen açığı, yüz binlerce işsiz öğretmen var. Hükümet bu açığı sözleşmeli, ücretli öğretmenlerle kapatıyor. Ücretli öğretmenlik, öğretmenlerin köle gibi çalışması demektir. Güvencesiz öğretmenin öğretmenliği bırakması, eğitimin aksaması demek. Sürekli olarak öğretmenlerin değişmesi, boş geçen dersler ise çocuklarımızın geleceğiyle oynamaktadır. Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü de ilimizdeki  öğretmen açığı sorununu çözmek için varolan sınıf mevcutlarını arttırmaya çalışıyor.Bu uygulama ile hem öğretmenlerimiz norm fazlası durumuna düşerek mağdur olacak hem de öğrenciler kalabalık sınıflarda daha niteliksiz eğitim hizmeti almaya mahkum edilecek. Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu  uygulamaya derhal son  vermelidir.

Veliler, öğrenciler, öğretmenler el ele verelim. Bu yıkımın altında kalmayalım!

Veliler müşteri öğretmenler tahsildar ya da banka memuru değildir. Okul Aile Birlikelri de para toplama kurumlları olmamalıdır. Veliler öğrenciler ve öğretmenler hep birlikte paralı eğitime karşı parasız eğitimi savunmalıdır. “Ne yapalım? Mecburuz!” sözleri öğretmenlerimize yakışmamaktadır. Her istenen parayı veren velliler de bilmelidir ki, çocuklarının geleceği adına verdikleri paralar, sadece günü kurtarmakta, gelecekte eğitimin tamamen paralılaşmasına, istemeden katkı sunmaktadırlar.

AKP’nin hayalindeki eğitim sistemi belli: Öğretmenler para vermeyen veliye kızsın, veliler çocuğunun başarısızlığından okulu suçlasın, öğrenci öğretmenden yakınsın. Herkes birbirini suçlasın ki iktidar istediği politikaları hayata geçirsin. Devlet eğitimden elini çeksin, dershane sahipleri çok para kazansın, parası olan okusun, parası olmayan okumasın, öğretmenler ucuz işçi olsun istiyorlar.

Evet biz nasıl bir eğitim istiyoruz?

Parasız, bilimsel ve anadilde herkese eşit şekilde kamusal olarak devlet tarafından sağlanan bir eğitim istiyoruz.

Öğrencilerin yarış atına çevrildiği adaletsiz bir sınav sistemi istemiyoruz.

Öğretmenlerimiz sözleşmeli ücretli gibi güvencesiz çalışma koşullarında çalışmasını istemiyoruz. Bütün öğretmenlerimizin kadrolu ve güvenceli çalışma koşullarına kavuşmasını istiyoruz.

Bunun için öğretmen, öğrenci ve veliler paralı eğitime karşı yan yana gelmelidir. Herkesi Halkevleri Eğitim Hakkı Atölyesinde mücadele etmeye davet ediyoruz.