Savaşsız bir dünya için türkü söylüyorlar
"Onlar Öldürüyor Biz Yaşatalım" sloganıyla Filistin ve Lübnan halkı için yola çıkan Halkevleri'nin düzenlediğ 'Yaşasın Filistin Filistin Yaşasın' dayanışma kampanyasına destek veren Kardeş Türküler, kampanyanın final gecesinde Filistin ve Lübnan halklarıyla dayanışma içinde olan Kocaeli halkı ile buluştu. Halkların kardeşliği temasını önlerine hedef alan Kardeş Türküler, savaşın olmadığı bir dünya için yapılan tüm etkinliklere desek vermeye karalı olduklarını söylüyorlar.
Kardeş Türkülerin solistlerinden Feryal Öney, Kardeş Türküleri ve ücretsiz olarak katıldıkları Halkevleri'nin kampanya konserlerini anlatıyor.
Kardeş Türküler ilk kuruldukları çizgileri ile şimdiki çizgileri arasında bir fark var mı?
Kardeş Türküler bir grup değil, Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğunun bir projesi. bu proje bir müzik projesi. Zaman zaman müzik ve dans projesi de olabiliyor. İlk kurulduğumuzda halkların kardeşliği teması üzerinden vurgular yapıyoruz. Temalar bazen değişse de biz Doğu albümümüzde bir çok coğrafyayı bütünleştirmiştik. Mezopotamya'da yaşayan halklarda Trakya'da yaşayan halklarda kardeştir ve yüzyıllar boyunca kardeşlik içinde yaşadılar. Biz bu kardeşliği türkülerle ortaya çıkarıyoruz ve halklarla buluşturuyoruz. Bugünde bizim için halkların kardeşliği teması ilk günkü yerini koruyor. Bunun dışında Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu olarak her zaman şunu söylüyoruz: Dünyadaki ülkemizdeki kimliklerin özgürleşmesi bizim için çok önemli. kimlik derken yanlızca etnik kökenlerden bahsetmiyorum, cinsel, sınıfsal tüm ayrımların ortadan kaldırılıp özgürleşmesinden bahsediyorum. Bunları sütün gösterilerimizde, danslarımızda ortaya koymaya çalışıyoruz.
Burulduğunuz günden itibaren hitap ettiğiniz kitle genişliyor mu?
Mutlaka genişliyordur. İlk konserimizi verdiğimizde henüz bir albümümüz yoktu. üniversite içerisinde çalışmalar yapan bir gruptuk. Zamanla dışarıya açılmaya başladık. Çeşitli cemaatlerin derneklerine giderek türkülerimizi söyledik. Bu tür yerlerde bir çok etnik kökene hitap etik. Ardından 1997 yılında çıkardığımız albüm ile tam anlamıyla herkesle buluşmaya başladık. Bizi cemaatler dışında tanımayan insanlar tanımaya başladı. Albüm sayısı artıkça ve değişik projeler oraya koydukça bizi izleyen ve dinleyen insanların sayısında bir yükselme oldu. Tabi mutlaka eksilmede olmuştur. Fakat bugün baktığımızda büyük bir dinleyici kitlemizin olduğunu görüyoruz.
Söylediğiniz şarkıları seçerken neye dikkat ediyorsunuz? Ezgisinden mi yoksa hikayelerinden mi etkileniyorsunuz?
Albümden albüme repertuarımız değişiyor. örneğin Doğu albümünde istedik ki Doğu'da yaşayan halkların kültürlerinin ezgilerini ortaya koymaya çalıştık. Albümümüzde çok kültürlülüğü ortaya çıkarmaya çalıştık ve başarılı olduğunu düşünüyoruz. Bazen kafamızda oluşturduğumuz projeler oluyor ve tek konu üzerinde yoğunlaşıyoruz. Son albümümüz Bahar'da çevreyi konu olarak belirledik ve türkülerimiz ve ezgilerimizle çevreyi ön plana çıkardık. Tabi Bahar albümünde yalnız çevre yoktu. Kadın emeğinin sömürülmesi, bahar bayramları da vardı. Aynı zamanda bir kaç temayı birlikte de işliyoruz ama birini ön plana çıkarıyoruz. biz öncelikle proje çiziyoruz. daha sonra projemize uygun repertuarımızı yapıyoruz. tabi bunu yaparken bazen ezgisini çok beğendiğimiz türküler oluyor, bazen de hikayesinden etkilendiklerimiz oluyor. aslında seçim yaparken niyetimizin ne olduğu çok daha önemli bizim için.
Halkevleri'nin Filistin ve Lübnan halkı ile dayanışma amacıyla başlattı, "Yaşasın Filistin Filistin Yaşasın" kampanyası kapsamında yapılan konserlere ücretsiz katılıyorsunuz. Siz Ortadoğu’da yaşananlar konusunda ne düşünüyorsunuz? Sizce çözüm nedir?
Orada tek çözüm halkların kardeşliğinin ön plana çıkartılmasıdır. Bunu da devletler yapmayacağına göre, halklar bir araya gelerek, birbirlerini anlamaya çalışarak bir çözüm bulabileceklerine inanıyoruz. Ama her şey birden bire olmayacağına göre orada dinlere, dillere, etnik kökenlere karşılıklı bir saygı olursa devletlerin önüne geçeceklerini düşünüyorum. Türkiye içinde aynı şeyleri düşünüyorum çünkü, Türkiye'de de benzer sorunlar yaşanıyor. biz halkların kardeşliğini savunan ve bu niyetle yapılan her türlü etkinliğe destek veriyoruz ve vermeye de hazırız. Halkevleri'nin düzenlediği bu kampanyanın günümüz Türkiye'sinde ve dünyasında çok büyük bir anlam taşıyor. İnsanların ölümüne göz yummayan ve karşı çıkan, halkların yaşaması için yapılan bu kampanya için her yerde bizde olacağız. Biz savaş istemiyoruz, kundaklarında bebeklerin ölmesini istemiyoruz.