Bahçelievler Halkevi suya gelen fahiş zamlar ve su sıkıntısı sorunun gündemde olduğu bugünlerde su hakkı ile ilgili bir panel/forum düzenledi. 2 Aralık Pazar günü saat 14.00’de düzenlenen panele konuşmacı olarak Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Eylem Tuncaelli katıldı. Tuncaelli konuşmasında suyun dünyada bir meta haline getirilmek istendiğini, bunun için uluslar arası düzeyde birlikler, forumlar oluşturulduğunu, Dünya Su Konseyi’nin suyun özelleştirilmesinde başı çeken kurum olduğunu ve 3 yılda bir düzenlenen “Su Forumu”nun yapıldığı ülkelerde hızla bir özelleştirme sürecinin başladığından bahsetti. Tuncaelli konuşmasına şöyle devam etti: “Şu anda su özelleştirilmesi %5 düzeyinde olmasına karşın, bu özelleştirmelerden nemalananların gelirleri dünya petrol tekellerinin gelirlerinin yarısı kadar. Dünya Bankası kredi koşulunu suyun özelleştirilmesi şartına bağlamış durumda. Türkiye özelleştirme süreci yeni başlamıyor. Ambalajda su içmek bunun ilk adımıydı ama zaten yıllardır alt yapı hizmetleri özel şirketler tarafından yürütülüyor. Örneğin Antalya’da altyapı hizmetlerini yürüten şirket suyu bedelinden 5 kat pahalıya satması üzerine halk tepki gösterdi ve bunun üzerine belediye anlaşmayı iptal etti ancak uluslar arası tahkime şikayet edildi. Yine Yuvacık barajında Suez isimli Fransız su tekeli İSKİ ile yaptığı anlaşmayla elde edilen suyun bir kısmını İstanbul’a verecekti. İstanbul’un su ihtiyacı olmadığı için alınmadı. Ancak Suez’e derelere akan sulan için Hazine tarafından yıllarca para ödendi. Yine Türkiye’de İSKİ kanununda yapılan değişiklikle yabancı kuruluşlara borçlanmanın önü açıldı. Köy Hizmetleri kapatıldı, Devlet Su İşlerinin sulama hakkı ortadan kaldırılmak isteniyor. Yani dışa bağımlılığın önünü açan politikalar hayata geçiriliyor. Türkiye su kıtlığı çeken bir ülke değil ancak kaynaklarını kötü kullanıyor, su havzalarının kenarlarındaki yapılaşmalar engellenmek bir yana özendiriliyor. Son yapılan yönetmelik değişikliği ile su havzalarının 300 metrelik koruma bandı 100 metreye indirildi ve atıkların deşarjına -arıtarak da denilse- izin verilmiş oldu. (…) İstanbul’da suya yapılan zam evsel tüketimi azaltmaya dönüktür ve dar gelirlilerin etkilenmeyeceği yalandır. Belediye evsel tüketime kademeli bir şekilde zam uygulayarak hem kafaları karıştırmakta hem de evsel tüketimi azaltmayı amaçlamaktadır. Oysa ki su asıl olarak tarım ve sanayide kullanılmaktadır ve son zamla birlikte 6 kişilik bir aile sanayi kuruluşu ile yaklaşık aynı birim fiyatını ödeyecektir. (…) Önümüzdeki dönem suyun özelleştirilmesinin yol açacağı sorunlarla uğraşacağız. Bu bağlamda 2009 Mart’ında İstanbul’da yapılacak olan Dünya Su Forumu önem kazanıyor. Biz meslek kuruluşları, demokratik kitle örgütleri olarak bu tip bir araya gelişleri artırmalı, forum günü de İstanbul’a suyumuza gözünü diken tekellere, yatırım bankalarına karşı tepkimizi sokakta göstermeliyiz.”
Tuncaelli’nin konuşmasının ardından su hakkı ve mücadelesi üzerine söyleşiye geçildi.