Halkevleri olarak; AKP eliyle uygulanan kamusal yıkım programına karşı “temel hizmetlerin kamusallaştırılmasını” talep eden ve kamusal alanın demokratik yeniden inşasını da kapsayan bir mücadele çizgisinin örgütlenmesi için çalışmaktayız.
Bu bağlamda yaz ayları boyunca halkımızın “Parasız Eğitim ve Parasız Sağlık” talebini açığa çıkarmak amacıyla bir yandan mahallelerde, kent merkezlerinde; başta eğitim ve sağlık hakkı konusunda temel hak ve kazanımlarımızı etkin bir biçimde sahiplenmeye yönelten bilgilendirme toplantıları, ev ve kahve sohbetleri, panel ve seminerler, beraberinde okullara ve hastaneler toplu olarak giderek parasız kayıt ve tedavi olanaklarının yerinde zorlanması gibi çalışmalar gerçekleştirdik; öte yandan da, ülke çapında bir imza kampanyasını yaşama geçirdik ve toplamış olduğumuz 622 bin imzayı, 19 Kasım 2005 günü Ankara’da gerçekleştirdiğimiz büyük yürüyüşümüz ile TBMM Başkanlığı’na ilettik.
Bugün halkın refahının, sağlığının ve geleceğinin temeli olan eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, elektrik, yakacak, içme suyu, barınma ve ulaşım gibi temel hizmetler; piyasada alınır satılır mal haline getiriliyor, uluslararası sermayenin talanına sunuluyor. Bu hizmetlerin piyasalaştırılması ve özelleştirilmesi, toplumsal eşitsizliği şimdiye kadar görülmemiş ölçülerde şiddetlendirmekte, emekçi halkın yoksulluğunu katlanılmaz boyutlara getirmektedir. Dolayısıyla “temel hizmetlerin piyasalaştırılması ve özelleştirilmesi” programı Türkiye toplumunu çıkarları birbirine bütünüyle aykırı iki gruba ayırmaktadır; “sermaye” ve “emekçi halk” …
İşte AKP’nin 2006 bütçesi de, bütün yoksul emekçi halk kesimlerinin aleyhinde olan bu tablonun somut bir ifadesidir.
AKP iktidarı, halka ve herhangi bir emek örgütüne danışma ihtiyacı bile duymadan hazırladığı bu bütçe ile, sermayeye karşı görevlerini yerine getirmiş olmanın sarhoşluğunu yaşıyor. Sermayenin çıkarlarını gözeten, bizlere daha fazla yoksulluk, işsizlik ve güvencesizlik vaat eden bu bütçeye karşı çıkmak ve gerçek anlamda “halk için bütçe” istemini yükseltmek; bizler için kaçınılmaz bir görev ve sorumluluktur.
Öte yandan ülkemizde en temel hak ve özgürlüklerimize, demokrasiye, barış ve kardeşliğe yönelen baskıcı uygulamalar, faşist ırkçı provokasyonlar da artarak sürüyor. Eğitim emekçilerinin 26 Kasım yürüyüşünde de görüldüğü gibi insanca yaşam talep edenlerin karşısına barikatlar kuran, emekçilere panzerlerle, gaz bombalarıyla saldıran AKP hükümeti; Şemdinli’de uluorta at oynatan kontrgerillaya karşı kılını kıpırdatmıyor. Hak ve özgürlüklerimiz ile barış ve kardeşlik için gerçek anlamda bizlerden başka kaygı duyan yok; bu nedenle mücadelemizi bu alanda da el birliği ile yükseltmek tek seçeneğimizdir.
Halkevleri olarak bu bilinç ve sorumluluk ile; DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından 17 Aralık 2005 günü Ankara’da gerçekleştirileceği duyurulan “Demokratik Türkiye, Halk İçin Bütçe” mitingine katılacak; gücümüz ve olanaklarımız ölçüsünde ülke genelindeki şube ve üyelerimiz ile miting alanında dost kurumlarla birlikte biz de saf tutacağız.
Emperyalizmin AKP eliyle ülkemizde uygulamaya koyduğu “Yapısal uyum ve istikrar programları”; 17 Aralık’da emekçilerden hak ettiği yanıtı alacaktır.
Halkevciler olarak, 17 Aralık’ta dostlarımızla birlikte;
*Parasız eğitim, parasız sağlık hakkımız; güvenli bir gelecek ve insanca bir yaşam için,
*Sömürüye, talana dur diyerek; işimize aşımıza sahip çıkmak için,
*Düşünce ve örgütlenme özgürlüğümüz önündeki yasakları kırmak için,
*Faşist ırkçı provokasyonları bir kez daha boşa çıkararak; Susurluk’tan Şemdinli’ye varlığını sürdüren çetelerin yakalarından tutmak için,
“Demokratik bir Türkiye” ve “halk için bütçe” talebiyle alanlarda olacağız.
Bir kez daha, bizden çalınan yaşamı geri almak; emeğimize, ülkemize, onurumuza ve geleceğimize sahip çıkmak amacıyla; yoksul mahallelerimizden, iş yerlerimizden, okullarımızdan alanlara akacağız.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz.
09.12.2005
Abdullah Aydın
Genel Başkan