Herkese Eşit, Parasız, Nitelikli Eğitim ve Sağlık Hakkı İçin;
BİR İMZA İLE KATIL, BİR MİLYON İMZA İLE DEĞİŞTİR !
Değerli Basın Emekçileri,
Yoksullukla mücadele edeceğini söyleyerek, yoksulların oyu ile iktidara gelen AKP hükümetinin gerçekte iki buçuk yıldır tek yaptığı; yoksullukla değil, yoksullarla mücadele olmuştur. Önce biz yoksulları daha da yoksullaştıran programların altına imza atanlar; ardından fabrikalarımızı, madenlerimizi sermayeye peşkeş çekip, iş yerlerimizi ve ekmeğimizi ellerimizden alanlar; şimdi de hastanelerimizi ve okullarımızı, yani sağlığımızı ve geleceğimizi satılığa çıkarmaya çalışmaktadırlar.
Bugün devlet, eğitim ve sağlık alanındaki en temel sosyal yükümlülüklerini, özel sermayeye yeni kar alanları olarak devrederken; artık bizlere paramız kadar eğitim ve sağlık vaad edilmektedir. Eğitim ve sağlık alanında yaşama geçirilen ticarileştirme/paralılaştırma uygulamaları ile, cahil ve hasta bir toplum olmamız dayatılmaktadır.
Çocuklarımızın ve gençlerimizin okuyamadığı, hastalarımızın hastane kapısında can verdiği karanlık bir gelecek bizlere sunulmaktadır.
Tüm bunları yaparken de; bizlere hep yalanlar söylemekteler !
Her kayıt döneminde, AKP’nin Milli Eğitim Bakanı; “kayıt parası toplamak yasak” diye açıklama yaparken; gerçekte okullarımıza ödenek yerine el altından talimatlar göndererek “para toplayın” demektedirler. Sonra da bizler bir seçim yapmak zorunda bırakılıyoruz; ya çocuklarımız öğretmensiz, kalabalık, yakacağı olmayan soğuk sınıflarda okuyacak, suyu akmayan pis tuvaletlere girecekler; ya da parasını verip okulun ihtiyaçlarını biz karşılayacağız. Eğer para veremiyorsak; çocuklarımızı okutmayacağız.
Sağlık alanında da aynı yalanlar var. Emekçilerin alınteri ile kurulmuş olan SSK hastanelerinin gaspından bu yana, hastanelerimizde kuyruklar bitmek bir yana, daha da uzadı. Üstelik bir çok SSK poliklinikleri kapatıldı. Özel hastanelerden yararlanma hakkının, gerçekte özel sermayeye kaynak aktarmadan başka bir anlama gelmediği ortaya çıktı. Sağlık alanındaki yetersiz teknik imkanların, yatırım eksikliğinin yol açtığı ölümler, sakat kalmalar; hep sağlık personelinin ihmalinden kaynaklıymış gibi sunuldu. Şimdi de “Genel Sağlık Sigortası” yalanı ile, gerçekte paramız kadar ilaç, doktor ve tedavi alacağımız bir gelecek vaad etmekteler.
Gerekçeleri ise hazır; kaynak yok !
Soruyoruz; peki emeğimizden, alınterimizden, yediğimiz, içtiğimiz her şeyden kesilen o vergiler nereye gidiyor ? Konuştuğumuz telefondan içtiğimiz sigaraya kadar, 8 yıllık eğitime katkı payı adı altında kesilen paralar, bugün şans oyunlarından eğitime kaynak olarak aktarıldığı söylenen trilyonlar nereye gidiyor ? Özel okul açanlar, 5 yıl vergi ödememekle ödüllendirilirken; bizim okullarımızın çatısı neden akıyor; elektrikleri, suları parasızlık yüzünden neden kesiliyor ? Yıllardır ödediğimiz sağlık primlerinin karşılığı nerede ? Neden her yıl bütçeden eğitime ve sağlığa ayrılan pay azalmakta ?
Bununla da kalmıyor;
Öte yandan bu tablonun bir başka parçası olarak; eğitim ve sağlık personeli üzerindeki baskılar, özellikle eğitim alanındaki gerici kadrolaşma çabaları da son derece yakıcı bir gündemdir. Beraberinde eğitimin bilimsel demokratik temellerden uzaklaştırılıp, dini bir temele çekilmek istenmezsi de, son derece kaygı verici bir gelişmedir.
Sonuç olarak, hem kendimizin, hem de çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için, onurumuz ve emeğimiz için, bugünden bir adım atmak, bizden çalınan yaşamı geri almak kaçınılmazdır.
Değerli Basın Emekçileri,
İşte bugün TBMM kapısında, Halkevleri tarafından ülke genelinde yaşama geçirilecek eğitim ve sağlık hakkı çalışmasını, bunun önemli bir ayağı olan imza kampanyamızı tanıtmak amacıyla bulunmaktayız.
“Herkese Eşit, Parasız, Nitelikli Eğitim ve Sağlık Hakkı İçin; Bir imza ile katıl, bir milyon imza ile değiştir” sloganıyla düzenlediğimiz bu kampanyada; herkes için eşit, parasız ve nitelikli eğitim ve sağlık hakkı talebimizi, ülke gündemine taşımayı hedeflemekteyiz.
Ülkemizin dört bir yanında, şehirlerde ve kasabalarda, yoksul mahallelerimizde ve iş yerlerimizde, okullarımızda ve hastanelerimizde; Halkevciler, çalınmadık bir kapı, yoksulluk ve çaresizlik içinde olup da kendisine el uzatılmamış bir insan bırakmadan, halkımızın büyüyen öfkesini, umuda evriltecek bir çabaya girişmektedir.
Bizler; bu ülkenin yoksulları, işsizleri, kadınları, velileri, öğrencileri, öğretmenleri, sağlık çalışanları, yani bu toprakların çocukları; hasta ve cahil bir toplum olmamak için;
- Eğitim ve sağlık hakkımız için para ödemek istemiyoruz !
- Okullarımıza ve hastanelerimize elektrik, su, doğalgaz, yakacak, telefon, kırtasiye, ulaşım vb. hizmetlerin parasız sağlanmasını istiyoruz !
- Bütçeden eğitime ve sağlığa ayrılan kaynağın artırılmasını istiyoruz !
- Nitelikli hizmet için; öğretmenlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın güvencesizliğe, işsizliğe ya da ucuz işgücü olmaya mahkum edilmesini istemiyoruz !
Bugün imza kampanyamızı TBMM kapısında başlatmaktayız. Çok yakında, bir milyon imza ile yine buraya geleceğiz; emeğimiz, onurumuz ve ülkemiz için yine burada olacağız; bizden çalınan yaşamı geri almaya, eğitim ve sağlık hakkımıza sahip çıkmaya geleceğiz.
Ne sömürü ve yıkım yasalarının geçmesine, ne de okullarımızın hastanelerimizin, eğitim ve sağlık hakkımızın satışa çıkarılmasına izin vermeyeceğiz ! Çocuklarımızın geleceğini IMF’ye ve işbirlikçi AKP hükümetine teslim etmeyeceğiz ! Bize rağmen, bizim adımıza karar almalarına izin vermeyeceğiz !
Gelin; herkese eşit, parasız, nitelikli eğitim ve sağlık hakkı için; bir imza ile katılıp, bir milyon imza ile değiştirelim !
Gelin; emeğimize, onurumuza ve ülkemize sahip çıkalım !
Abdullah Aydın
Genel Başkan