Eğitim Hakkı Anasayfa

Hiçbir cila AKP’nin gerici, piyasacı eğitim politikalarının üstünü örtemez

Per, 09/02/2012 - 18:39
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

AKP’nin cilalama çabaları eğitimdeki yıkımın, gericileştirmenin üstünü kapatmaya yetmiyor.
Ustalık dönemini bütün saldırganlığıyla sürdüren iktidar artık hiçbir amacını gizlemiyor. Bu icraatlar ve amaçlar ise eğitim alanını yıkıyor, geleceğimiz kararıyor.
AKP’nin eğitimdeki yıkımı hızlandıracağı Ömer Dinçer’in bakan olmasıyla da ciddi bir tehlike olarak hissedilmişti.
Ve 2011-2012 eğitim öğretim yılı bu politikaların otomatiğe bağlanmasıyla başladı. Bakan öncelikle atama sözü verdiği binlerce öğretmeni kandırdıklarını açık açık söylemekten çekinmedi. Sonra eğitimcilere saldırmaya devam etti, televizyon televizyon dolaşıp OECD ülkeleri içerisinde Türkiye’nin “öğretmenlerin işe geç kalma ve devamsızlık oranı en yüksek olan ülke” olduğunu iddia etti.
Sonra zaten hedefte olan okulların şehir dışına taşınması tekrar gündeme getirildi. Okulların şehir dışına taşınması ise ne velilerin, ne öğrencilerin, ne de eğitimcilerin ihtiyacı olarak gündeme getirildi. Amaç sadece ve sadece sermayeye yeni yerler açmak.
Eğitimde kadrolaşma, tüm hızıyla bu eğitim öğretim yılında yaşanmaya devam ediyor.
Hükümetin başbakanından, milli eğitim bakanına kadar hepsi piyasalaştırma ve gericileştirmeyi hiç çekinmeden savunabilmektedir. Bu yıl önce Arapçanın seçmeli ders olması gündeme geldi, sonra öğrencilerin umreye götürülmesi uygulaması başlatıldı.
Geçtiğimiz günlerde başbakan ortada böyle bir tartışma yokken “dindar nesil yetiştireceğiz” diye tartışmayı başlattı. Kimse nerden çıktı şimdi bu diye düşünmemelidir. Bu AKP gericiliğinin kendisini gizlemeye ihtiyaç duymayan ustalık dönemi adımlarıdır. Sonra itiraz eden herkese “ateist mi yetiştirelim, tinerci mi olsunlar” diye saldırmaya devam etti. Halbuki halkına, ülkesine yararlı, dürüst insan yetiştirmenin dindarlıktan geçmediğini en iyi başbakan bilmelidir. Deniz Fenerini, belediyelerdeki onca yolsuzluğu, Hüseyin Üzmezi, Süleyman Mercümek’i, kayıp trilyonları, akbil yolsuzluğunu kimler yaptı? 20 yıl içinde kat kat zenginleşen başbakan olmanın yolu dindarlıktan mı geçmektedir? Tinerci olan gençlerimizin bu duruma düşmesinin nedeni dindar olmamaları mıdır yoksa vahşi kapitalizmin çürümüşlüğünün, yoksulluğunun sonucu mudur? Bunların sorumlusu dindar olmayanlar mıdır, AKP iktidarı mıdır?
Bununla birlikte hükümetin en cilalı kampanyalarından birisi son dönemde pilot uygulamasına başlanan Fatih Projesi oldu.(Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi Geliştirme Hareketi) bununla akıllı tahtalar, tabletler pilot okullara dağıtıldı. Televizyonlar, gazeteler, yandaş basın uygulamayı yere göğe koyamadı. Ancak bu proje hiçbir biçimde çöken eğitim sisteminin sorunlarını çözmeyi, eğitimde teknolojiden faydalanılarak nitelik artırmayı amaçlamamaktadır. Tersine bu uygulama piyasalaşmanın önemli bir adımıdır. Akıllı tahta, tablet ihalelerinden milyon dolarları devlet olanaklarıyla şirketler cebe indirmeye başlamıştır. Bu projenin sermayenin fırsatlarını artıracağı ortadır. Kalabalık sınıfları azaltmak, öğretmensiz okulların öğretmen ihtiyacını, 146 bin öğretmen açığını gidermek yerine bu projeyi uygulamanın başka hiçbir amacı yoktur. Üstelik eğitimdeki nitelik sorunu sadece derslerin hangi araçlarla verildiği değildir. Gerici, cinsiyetçi, ayrımcı müfredat ister kitapla, ister akıllı tahta ve tabletle verilsin gericidir. Ancak hükümet bu uygulamaya dair eleştirileri teknolojiyi, ilerlemeyi istememe olarak çarpıtmaktadır. Ancak bu demagoji gerçeğin üstünü örtemez. O gerçek de şudur: AKP gericileştirmede ve sermayenin talepleri doğrultusunda piyasalaştırma politikalarında niyetini gizlememekte, politikalarını hızlandırmaktadır.
•    AKP paralı eğitim uygulamaları arttıkça eğitim hakkından yararlanamayacak milyonları değil büyük şirketleri düşünmektedir.
•    Öğrencilerimizin geleceğini değil, gerici bir toplum yaratmanın amaçlarını gütmektedir.
•    146 bin atanamayan öğretmeni, hakları her gün parça paça elinden alınan, bakan tarafından aşağılanan öğretmeni değil gerici yandaş kadroların istihdamını düşünmektedir.
•    Çocuğunun geleceği için boğazından kısan, gece gündüz çalışan binlerce veli AKP’nin umurunda değildir.
•    Ülkemiz nüfusunun % 12 sinin eğitim hakkına nasıl ulaşacağına dair en küçük bir çaba hükümet tarafından gösterilmemektedir.

Bu tehlikeli adımlar eğitim alanını yıkıyor. Geleceğimiz AKP’nin gerici, piyasa kurullarına tabi yaşayan bir toplum yaratma amacıyla karartılmak isteniyor. Bu gidişe dur demek bu ülkenin aydınlık, onurlu insanlarının görevidir. Eğitim emekçilerinin, öğrencilerin, öğretmenlerin eğitim hakkına, ülkesinin geleceğine sahip çıkma zamanıdır. Parasız, bilimsel, anadilde, laik bir eğitim hakkı için herkese görev düşmektedir.

Halkevleri Genel Başkanı

İlknur Birol


Halkevleri Genel Merkezi
Konur Sokak No:8/9 Kızılay, Ankara
Telefon: 312-4192717 Faks: 312-4193207 Eposta: [email protected]
Bağışlarınız için; İş Bankası (Ankara) Meşrutiyet Şubesi 785989 nolu hesap