İlköğretim okullarından liselere değin devlet okulları, binbir yokluk içinde; okul binaları ve derslikler yetersiz, en temel eğitim araç ve gereçleri eksik, sınıflar kalabalık, eğitimci sayısı az, okullarda yakacak yok, bir çok okulun suyu akmıyor, en küçük yağmurda bile damı akan okul ise yüzbinlerce, camlar kırık, tuvaletler bozuk, sıralar eski, okulların temizliği ve bakımı yapılmıyor  …

Devlet bütçesinden yeterli kaynak ayrılmayan okullarımızda, öğrenci ve velilerden yasa dışı biçimde para toplanmakta, devlet tarafından karşılanması gereken temel eğitim harcamaları halkın sırtına yıkılmakta …

Oysa herkes için eşit, parasız ve nitelikli eğitim; biz ülke vatandaşlarının en doğal hakkı, devletin ise temel görevidir.

Ancak bunu AKP hükümetine anlatmak, kabul ettirmek büyük bir sorun !

Yeni liberal sömürü ve yıkım politikalarının sadık uygulayıcısı AKP hükümeti, Anayasal güvenceye sahip eğitim hakkımızı yok saymakta; eğitim alanındaki en temel hak ve kazanımlarımızı gasp etmektedir.

Bunun son örneği, geçtiğimiz gün kamuoyuna açıklanan özel okullara yönelik yeni yasal ve mali düzenlemelerdir. Buna göre AKP hükümeti, özel sermayeye eğitim alanında büyük avantaj ve teşvikler öngörmektedir. Binbir türlü yokluk içinde can çekişen devlet okullarına üvey evlat muamelesi yapan AKP iktidarı, eğitim hizmetlerini yeni bir kar ve sömürü alanı olarak özel sermayenin insafına terk edeceğini bir kez daha ifade etmiştir.

Hükümeti sözcüsü Adalet Bakanı Cemil Çiçek yaptığı açıklamada; “Eğitimin devlet bütçesine ne kadar yük getirdiğinin bilincindeyiz. Bu alanda (özel sermayeye) teşvik yaparsak devletin yükü o nispette hafifleyecektir” demektedir.

Oysa AKP hükümetinin “yük” dediği, ülke vatandaşları için temel bir “hak”, devlet içinse temel bir “sosyal yükümlülük” tür. “Devlet bütçesi” denilen, AKP hükümetinin özel banka hesabı değildir; ülke vatandaşlarının alınteri ve emeği ile oluşmaktadır. Vatandaşların eğitim, sağlık gibi temel kamusal gereksinimlerine bütçeden yapılan harcamalar, bir lütuf değildir; halkı için devlet olmanın başlıca gereğidir.

Halka yönelik eğitim hizmetlerini, devlet bütçesi için bir “yük” olarak gören bu zihniyeti kınıyoruz !

Herkes için eşit, parasız, nitelikli eğitim istiyoruz !

                                                                                              18.10.2005

                                                                                              Av. Ender Büyükçulha

                                                                                              Genel Sekreter