Yeni bir eğitim-öğretim yılına bugün başladık. Yüz binlerce çocuğumuz, onların velileri okula yeni başlamanın heyecanını yaşıyor. Milyonlarca öğrenci ve öğretmenlerimiz yaz tatilinin ardından okullarına dönüyor. 2013-2014 eğitim-öğretim yılında tüm öğrencilerimize başarılar, ailelelerine kolaylıklar dileriz.
Eğitim insanlığın binlerce yıllık ortak mirası olan bilgi birikiminden yararlanma, insanın kendini gerçekleştirme, özgürleşme, hayata eleştirel bakabilme becerisi kazanma ve toplumsallaşma sürecidir. Eğitim parayla birlikte anılamaz, ticaretin konusu yapılamaz. Herkes için parasız, bilimsel ve anadilde olmalıdır.
Ancak ne yazık ki eğitim uzun yıllardır sürdürülen politikalarla bu özelliğini kaybediyor. Eğitimi devletin sırtından atılması gereken bir yük olarak gören iktidarlar, bir yandan yeterli kaynak ayırmayarak bütün yükü velilerin sırtına yıktılar, diğer yandan eğitim alanını sermayeye karlılık alanı olarak açmaya çalıştılar. Eğitimin içeriği bilimsellikten her geçen gün daha da uzaklaştırıldı, ırkçı, gerici, cinsiyetçi öğeler müfratın büyük bölümünü kapladı.
Uzun yıllardır devam eden piyasalaştırma, gericileştirme politikalarının en yıkıcıları AKP tarafından atıldı. 10 yıldır şimdi beşinci bakanını eskitmekte olan eğitim politikalarıyla bir kuşağın geleceği çalındı. Sürekli paralılaştırılan eğitim alanında yaşananlar adeta sıradan vakalar haline geldi. Kopya, şifre rezaletleri, kadrolaşma, atanamayan yüzbinlerce öğretmen, kölelik koşullarında çalıştırılan onbinlerce öğretmen, hakları her gün budanan öğretmenlerimiz, yapboza dönüşen sistem, intihara sürüklenen öğretmen ve öğrencilerimiz... Bu kötü tablonun sorumlusu AKP iktidarıdır.
AKP’nin en yıkıcı adımı ise 4+4+4 oldu. Yangından mal kaçırırcasına Meclis’te, sokakta terör estirerek yasalaştırılan kesintili eğitim modeli bir yıllık tecrübenin ardından itirazların ne kadar haklı olduğunu ortaya koydu. Okula alınmaları bilimsel, insani değil denilen yüzbinlerce çocuk zorla okula alındı. Kesintili model yüzünden öğretmenler, öğrenciler sürgün edildi. İmam hatipleri artırmak adına yapılmayan kalmadı. Zorunlu din derslerinin yanına bir de seçmeli din dersleri koyularak bütün okullar imam hatipleştirilmeye çalışıldı. Tüm bu düzenlemelerin nasıl bir yıkıma neden olduğunu gördük. 4+4+4 modelinin her maddesi eğitime zararlıdır. İlk yılki tecrübe bunu açık seçik ortaya koymuştur.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi yapboz anlayışıyla atılan yeni adımla düz liseler kapatıldı. SBS sonucunda yerleşemeyen 657 bin öğrenci zorla imam hatibe, meslek lisesine ve özel okullara yönlendiriliyor. Düz liseleri kapatmanın ise hiçbir geçerli sebebi yok. Yarım milyonu aşkın öğrenci ve velileri AKP’nin meslek lisesi ve imam hatip ısrarı yüzünden mağdurdur.
Yeni eğitim öğretim yılına ne yazık ki bu tabloyla giriyoruz. Eğitimi ticarileştirmek ve gericileştirmek için atılan bu adımlar milyonlarca öğrenciyi, veliyi mağdur ediyor; ülkemizin geleceğini tehlikeye atıyor.
Yapılması gereken ise ortadadır: Çocuğuna, geleceğine, ülkesine sahip çıkan herkes eğitim hakkına sahip çıkmalıdır. Bu yüzden veliler, öğretmenler, öğrenciler ve tüm yurttaşlar eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim için yan yana gelmelidir.
Geçtiğimiz yıl 4+4+4’ün yarattığı yıkıma karşı gerçekleştilen mücadeleler umudumuzu büyütmektedir. Bu ülkenin onurlu insanları ve geleceğin sahipleri, hakları olanı kazanacaklar.
Yeni eğitim-öğretim yılı öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize ve tüm ülkemize aydınlık yarınların müjdecisi olsun.
Oya Ersoy
Halkevleri Genel Başkanı