Çarşamba söyleşisinde güvencesizlik tartışıldı

Per, 11/11/2010 - 23:57
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Çarşamba söyleşilerinin üçüncüsü, 10 Kasım’da Halkevleri Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. Yaklaşık iki buçuk saat süren, Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı söyleşide “Güvencesizlik” konusu tartışıldı.


Arzu Çerkezoğlu sunusunda güvencesizleştirmenin dünya üzerindeki mücadele tarihinden, günümüz mücadele pratiklerine kadar birçok konuya deyindi. Son 25 yılda neoliberal politikaların yanında güvencesizleştirme ile birlikte tarım işçilerinden doktorlara 1 buçuk milyar insanın işçileştirilip güvencesiz bırakıldını söyledi.


‘Kapitalizm girdiği krizlerde güvencesizleştirmeyi bir çözüm olarak sunuyor’


Çerkezoğlu, ‘İşçilerin tarihsel süreci sona ererken yeni bir mücadele alanı olan ‘Güvencesizleştirme’ saldırıları başladı… Kapitalizm girdiği krizlerde güvencesizleştirmeyi bir çözüm olarak sunuyor’ dedi.


Çerkezoğlu, yakın tarihin en büyük güvencesizleştirme saldırılarından biri olan 4-C uygulamasına karşı gerçekleşen Tekel Direnişi’nin devrimci bir sıçrama olduğunu,  Türk-İş ve Tek-Gıda-İş sendikası olmak üzere herkesin ezberini bozduğunu  söyledi.


Güvencesizleştirme yeni bir hak mücadelesi alanıdır


Temel olarak güvencesizleştirmenin kıdem tazminatları, toplu sözleşme, iş güvencesi, mesai ücretleri, yıllık izin gibi işçi sınıfının tüm kazanılmış haklarını gaspettiğini ve bu sebeple yeni bir hak mücadelesi alanı olarak ortaya çıktığını belirtti. Sınıf mücadelesinin yenilendiği bu dönemde sermayenin oluşan yeni dinamikleri bölmeyi amaçladığına dikkat çekti.


Sendikaların sendikal mücadele dışında hak mücadelelerine de yönelmesi, güvencesizleştirmenin de bunun özünü oluşturması gerektiğini söyleyen Çerkezoğlu, KESK’ in sadece kadrolu işçilerin sendikası olarak kaldığı sürece bu mücadele de oldukça geride kalacağını dile getirdi.


Hukuk mücadelesinin sadece destekleyici değil bu sürecin en önemli yapıtaşı olması gerektiğini, aktif mücadelede yeralması gerektiğini söyledi.