12. Kemalpaşa Halk Festivali: Diren Karadeniz

Pa, 09/08/2015 - 17:16
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Hopa Kemalpaşa Halk Festivli’nin 12.’si, çocukların kadınların ayrı ayrı şarkılar söyledikleri korolar, savaş atmosferinde Türkiye’yi konuştukları Saymaz ve Mumcu panelleri, Kürtçe, Türkçe, Lazca, Gürcüce söylenen şarkılarla geçti. Metin Lokumcu, Kazım Koyuncu, Gezi’de ve Suruç’ta yitirilenler unutulmadı


Bu yıl “Doğanın ve yaşamın talanına karşı Diren Karadeniz” sloganıyla 12.’si düzenlenen Kemalpaşa Halk Festivali 7 Ağustos’ta yapılan açılış yürüyüşle başladı. Tulumlar eşliğinde yapılan yürüyüş Kemalpaşa Meydanı’nda oynanan horonlar eşliğinde devam etti.

Kemalpaşa halkının yoğun ilgi gösterdiği yürüyüşte Yeşil Yol ve Artvin’de yapılmak istenen madene karşı mücadele edenlere selam gönderildi.

Akşam etkinliklerinde Suruç’ta, Gezi’de katledilenler, doğanın talanına direnirken katledilen Metin Lokumcu ve kanserden yaşamını yitiren Kazım Koyuncu unutulmadı.

Sahnede ilk olarak Kemalpaşa Halkevi Çocuk Korosu yerini aldı, barış şarkıları söyledi. Çocuk korosunun ardından Karadenizli şarkıcı Salih Yılmaz’ın Hemşince, Lazca ve Gürcüce şarkılarıyla binlerce kişi horona durdu. Salih Yılmaz’ın ardından sahneye çıkan Grup Abdal ile birlikte binlerce kişi Kürtçe ve Türkçe şarkıları hep bir ağızdan söyledi.

Festivalin ikinci gününde Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Özgür Mumcu ve Radikal gazetesi muhabiri, araştırmacı yazar İsmail Saymaz’ın katılımıyla “Türkiye, savaş ve Ortadoğu” konulu panel gerçekleştirildi. Kemalpaşa Belediye Parkı’nda gerçekleşen panaele ilgi yoğundu.

Her iki yazar da 7 Haziran seçiminin ardından başka bir ülkede olunduğunu anlattıkları konuşmalarında AKP’nin hak arayan herkesi terörist ilan ettiğini ifade etti.

Saymaz, “7 Haziran’dan itibaren artık başka bir ülkedeyiz biz. Artık, dünün Türkiye’si değil. Hiçbir şey dün olduğu gibi gerçekleşmeyecek. Ama AKP, Türkiye’yi eski unsurlarla, eski cihazlarla yönetmekte ısrar edecek. Karşımızda hep söyleye geldiği o ‘Biz yeni Türkiyeyiz, onlar eski Türkiye’ iddiası bu kez onun karşısına çıkmıştır. Biz Yeni Türkiye’yiz, AKP eski Türkiye’dir artık. Ve yenilmek zorundadır, yenilmekten başka bir seçeneği yoktur. Çünkü, eski Türkiye diye tarif ettiği hangi argüman varsa bugün onlarla toplumun karşısına çıkmaktadır” diye konuştu.

Özgür Mumcu da “Türkiye’de Tayyip Erdoğan bir darbe yapacaktı. Bu tip darbeler dünyada çoktur. Seçimle gelirsiniz, bir süre sonra seçimle gideceğinizi anlarsınız. Demokratik bir rejimde istedikleriniz yapamayacağınızı anlarsınız ve iktidarı darbe ile ele geçirmeye çalışırsınız” dediği konuşmasında Almanya, İtalya, Rusya ve Şili’den örnekler verdi. Mumcu, “Bunlar seçimle geliyorlar, bir süre sonra ‘burası güzelmiş, biz gitmeyelim’ diyorlar. Nasıl gitmeyeceksiniz; yasamayı işlevsiz hale getireceksiniz, siyasi rakiplerinizi terörist ilan edeceksiniz ve topluma ‘bir kargaşa var, istikrarsızlık var, bunun tek çaresi benim’ diye mesaj göndereceksiniz. Bütün bunlar harfiyen yerine getirildi. Bu, askerin yapmadığı, sivil siyasetçinin kendi kendine yaptığı diktatörleşme emareleri gösteren bir darbe çeşididir. Bunları adım adım yaptı” dedi.

Panelin ardından her yıl geleneksel olarak Hopa ve Kemalpaşa’da düzenlenen Halkevi Futbol Turnuvası şampiyonlarına kupaları verildi.

Kemalpaşa Halkevi Kadın Korosu sahnede söylediği şarkılarla kadın düşmanlarına, savaşa karşı dayanışama çağrısında bulundu. Son olarak sahneye çıkan Lazların Pavoretti’si olarak bilinen sanatçı Erdal Bayrakoğlu sahne aldu. Bayrakoğlu Lazcaya uyarladığı Çav Bella marşını söyledi.