25 Kasım’da kadınlar yine sokakta: Erkek-devlet şiddetine karşı isyan

Cu, 27/11/2015 - 18:44
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

25 Kasım’da ülkenin dört bir yanında sokağa çıkan kadınlar erkek ve devlet şiddetine karşı isyan etti. Kadınlar hep bir ağızdan yaşam, barış ve özgürlük taleplerini dile getirdi

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde kadınlar yine sokaktaydı. Cins kıyımına dönüşen erkek şiddetine ve iktidarın katliamcı politikalarına karşı sokağa çıkan kadınlar ülkenin dört bir yanından “Erkek-devlet şiddetine karşı yaşam, barış, özgürlük” diye seslendi.

Adana

Adana Kadın Platformu’nun çağrısıyla 5 Ocak Meydanı’nda toplanan yüzlerce kadın İnönü Parkı’na kadar yürüdü. Halkevci Kadınlar alanın güvenliğini alırken yürüyüşe katılmak üzere gelen kadınlar ”Jin Jiyan Azadi ”, ”Eşitiz biz varız” sloganlarıyla meydanı inletti. Adana Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Sıla Soyaslan, kadına yönelik şiddete karşı on yıllardır süren mücadeleyi hatırlatarak, yargının da erkek egemenliğinden yana tutum aldığını hatırlattı.

Patriarka ve kapitalizm karşısında kadınları artık özsavunma geliştirdiklerini vurgulayan Soyaslan “Maruz kaldığı erkek şiddetine ve işkencelere şiddetle karşılık veren, yaşamak için öldürmek zorunda kalan kadınlara ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren yargı kadının öz savunma hakkını tanımıyor. Bir taraftan yargı eliyle katledilmemiz meşrulaştırılırken diğer taraftan Saray’ın savaşı en fazla biz kadınları vuruyor” dedi.

Eyleme HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş da katıldı. Beştaş konuşmasında kadına yönelik şiddet ile sonuna kadar mücadele edeceklerini kadın cinayetlerinin politik olduğunu söyledi. Dün ilk defa kadın grup toplantılarını başlattıklarını vurgulayan Beştaş, bunu Meclis’te de sürdüreceklerini belirtti.

Bursa

Bursa Kadın Platformu’nun çağrısıyla kent merkezinde de kadınlar sokaktaydı. Akşam saatlerinde Setbaşı Şehir Kütüphanesi önünde buluşan kadınlar sloganlarla ve yitirilen kadınların taşındığı pankartlarla Heykel Meydanı’na yürüdü. Heykel Meydanı’nda platform adına açıklamada bulunan Nadiye Gürbüz, ülkemizde her gün 5 kadının öldürüldüğünü belirterek şunları söyledi:

Daha geçen hafta Samsun’da kadın hastasının kocası tarafından şiddete maruz kalışını önlemek isteyen Doktor Aynur Dağdemir öldürüldü. Mahkemelerde suçlu erkeklere ‘iyi hal’, ‘Haksız tahrik’, ‘Saygın tutum’ ve en son olarak da ‘Bir daha yapmaz’ indirimleri uygulanarak erkek adalet tarafından korunduğuna şahit olduk. Erkeklere iyi hal indirimi uygulayanlar, maruz kaldıkları şiddet karşısında özsavunma hakkını kullanarak kocasını öldüren kadınlara müebbet hapis cezası uyguluyor.

Saray’ın savaşına karşı kadınlar olarak barışta ısrarcı olacaklarını belirten Gürbüz, kadın katliamının olduğu her yerde öz savunmanın meşru olduğunu ifade etti. Açıklama sonrasında kadınlar eylemlerini Heykel Meydanı’nda sonlandırdı.

Çanakkale

Aynalı Çarşı kapısında toplanan kadınlar, sloganlarla Mümtaz Pirinççiler Meydanı’na yürüdü. Yürüyüş sırasında sık sık “Erkek adalet değil gerçek adalet”, ” Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa” sloganları atan kadınlar meydanda yaptıkları basın açıklamasının ardından eylemi sonlandırdı.

Edirne

Edirne Kadın Platformu’nun çağrısıyla belediye binası önünde toplanan kadınlar sloganlarla PTT önüne kadar yürüdü. Burada bir basın açıklaması yapan kadınlar, şiddete, tacize, tecavüze, savaş politikalarına karşı daima sokaklarda olacaklarını ilan ederek eylemi sonlandırdı.

Hatay

Antakya Kadın Dayanışması’nın çağrısıyla bir araya gelen kadınlar savaşa, şiddete, gericiliğe karşı ses çıkarttı. Dayanışma adına okunan basın açıklamasının ardından kocaları tarafından katledilen Hataylı Özlem Açıkbaş ve İpek Bakımcı’nın ailelerinin de katıldığı yaşam nöbeti tutuldu. Yaşam nöbetinde müzik/şiir dinletisi, kadın mücadelesine dair sinevizyon gösterisi ve ardından eril yargıyı eleştiren bir tiyatro oyunu gerçekleştirildi. Kadına yönelik her türlü şiddete ve ayrımcılığa; tacize ve tecavüze, kadın cinayetlerine karşı direnişi büyütme çağrısı yapılarak eylem sonlandırıldı.

Hopa

Kemalpaşa’da Halkevci Kadınlar’ın çağrısıyla bir araya gelen kadınları 24 Kasım’da Hopa Halkevi’nde film gösteriminde buluştu. ”Eşit ve özgür bir dünya istiyoruz ve bu dünyayı kurana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” diyen Halkevci Kadınlar 25 Kasım’da da Hopa Meydanı’nda basın açıklaması düzenledikten sonra eylemde yazdıkları pankartı meydana astı.

İzmir

İzmir 25 Kasım Kadın Platformu’nun çağrısıyla “Erkek, devlet, IŞİD şiddetine karşı direnişi ve yaşamı savunuyoruz” diyen yüzlerce kadın Alsancak Gar’da bir araya geldi. Ankara, Suruç, Diyarbakır katliamında yitirdiklerimiz başta olmak üzere erkekler tarafından katledilen kadınların resimlerinin taşındığı eylem de sık sık “Kadınların isyanı Saray’ı yıkacak” sloganı atıldı.

Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nden Sevinç Pastanesi önüne gerçekleşen yürüyüşte kadınlar caddede 5 dakika boyunca oturarak şiddete, tacize, kadın cinayetlerine, gericiliğe, savaşa ve Saray’a karşı hep bir ağızdan “isyandayız” diyerek alkışlarla zılgıtlarla ses çıkardı.

El ele tutuşarak koridor oluşturan kadınlar eylemlerinin güvenliğini de kendileri aldı. 25 Kasım Kadın Platformu adına Maile Ariç’in okuduğu basın açıklamasında “Kadını görmezden gelen iktidar, aileye hapseden ekonomik yasalardan, kadın bakanlığının ismini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na çevrilmesine, kürtajdan kahkahaya, kaç çocuk doğuracağımızı söylenmesinden, kadın vekillere cinsiyetçi hakaretlere kadar her alanda kadına şiddet ortamını yeniden üretmiştir.  Erkek egemen savaş zihniyetinin yaşattığı vahşeti, kaçırılan köleleştirilen ve katledilen Ezidi, Hristiyan, Kürt, Alevi ve Türkmen kadınları ile görüyoruz. Savaşla kendi topraklarından sürülen mülteci kadınlar hala başka bir savaşın içinde direnerek yaşamaya çalışıyor. Devletin topyekun savaşına rağmen özgürlük mücadelesini elleriyle yükselten kadınların direnişinin tanıklığıyla bu direnişi omuzluyoruz. Çilem’in dediği gibi katledilmek kadınların kaderi değildir. Kadınlar olarak öz savunma hakkımızdır.  Bugün tüm kadınları Kürtaj hakkına sahip çıkmaya, her yerde kahkaha patlatmaya, tacize- tecavüze erkek şiddetine karşı örgütlü direnişe, bir kişi daha eksilmemek için kol kola olmaya; saraya, kapitalizme, erkek egemenliğine, gericiliğe, sömürüye karşı örgütlü mücadelemize çağırıyoruz. Bizler Polen, Ezgi, Ayşe, Berna olup bu ülkeye özgürlüğü ve barışı getirene dek yan yana mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz” denildi. Hayatını kaybeden kadınların anısına söylenen türkülerle eylem son buldu.

Kocaeli

Kocaeli Kadın Platformu, erkek şiddetine karşı yaşam, barış ve özgürlük taleplerini Cumhuriyet Parkı’na yaptıkları yürüyüşte dillendirdi. Her dilden taleplerin yer aldığı pankart da kortejin yanında taşındı. Yürüyüş boyunca şiddete karşı şarkılar söyleyen ve ses çıkaran kadınların coşkulu yürüyüşünün ardından parkta bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada kadın cinayetlerinin ideolojik olduğu, cinsiyetçilikten, eşitsizlikten, tekçilikten ve militarizmden beslenerek büyüyen iktidar eliyle gerçekleştirildiği belirtildi. “Kadın cinayetleri erkek-devlet-sermaye işbirliğiyle sistematik hale gelir. Evde, işte, sokakta, mecliste, tarlada, kısacası hayatın her alanında örgütlü şiddet olarak kadınlara karşı bir savaş yürütür” denilen açıklama “İsyan sokak dayanışma”, “Jin jiyan azadi”, “Yaşam barış özgürlük” sloganlarının atılması ve halaylarla son buldu.

Mersin

İstasyon Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce kadın Atatürk Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. “Kadın cinayetleri politiktir”, “Özsavunma haktır” diyen kadınlar zılgıtlarıyla ve sloganlarıyla kadına yönelik şiddete karşı ses çıkaran kadınlar basın açıklamasının ardından çektikleri halaylarla eylemi sonlandırdı.

Tarsus

Tarsus Kadın Platformu’nun çağrısıyla, Halk Eğitim Merkezi önünde toplanan kadınlar yaptıkları meşaleli yürüyüşün ardından Yarenlik Alanı Saat Kulesi önünde basın açıklamasını okudu. Kadın Platformu adına Tarsus Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Macide Boymul’un okuduğu basın metninde, ”Biz kadınlar, erkek-devlet-sermaye işbirliğiyle yaşamımızı kuşatma altına alan saldırılara karşı, yaşam alanlarımıza, toprağımıza ve doğaya dönük talana karşı, kentlerimiz üstünde oluşturulan ablukaya karşı, toprağımızdan bizi koparan şiddet, baskı ve zora karşı; emeğimize, bedenimize ve kimliğimize sahip çıkıyoruz” denildi.

Yürüyüş sırasında ve basın açıklamasının sonunda, Tarsus’ta katledilen Özgecan Aslan’ın 3 Aralık Perşembe günü görülecek olan 3. duruşmasına çağrı yapıldı. Özgecan Aslan fotoğraflarının da taşındığı yürüyüşte, ”Özgecan Aslan isyanımızdır”, ”Erkek-Devlet şiddetine son”, ”Kadınlar savaş istemiyor” sloganları atıldı. Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Tarsuslu Leyla Çiçek de kadınların sloganlarında hayat buldu. Yaşam haklarını savunmak için öldürmek zorunda kalan Nevin Yıldırım ve Çilem Doğan’a selam gönderen kadınlar eylemlerini sloganlarla sonlandırdı.

Samsun

Konak Sineması önünde bir araya gelen kadınlar, hazırladıkları müzik dinletisi ve tiyatro gösteriminin ardından kadına yönelik şiddete karşı bir süreliğine oturma eylemi yaptı. Konak Sineması önünden Çiflik Caddesi boyunca sloganlarla yürüyen kadınlar Akbank önünde basın açıklaması okudu. Yürüyüş sırasında Suruç, Ankara katliamlarında ve erkekler tarafından  katledilen kadınların fotoğraflarını taşıyan kadınlar geçtiğimiz günlerde çalıştığı hastanede katledilen Doktor Aynur Dağdemiri de unutmadı.

Trabzon

Trabzon Demokratik Kadın Platformu’nun çağrısıyla yüzlerce postane önünde bir araya geldi. Meydan Park’a yürüyen kadınlar, Trabzonspor Başkanı Hacı Osmanoğlu’nun “Kadın gibi yaşamayacağız” sözüne karşılık Trabzon sokaklarını “Kadın gibi yaşamak direnmektir” diyerek inletti.

Meydan Park’ta yapılan basın açıklamasının ardından Gülten Akın’ın şiirlerini okuyan kadınlar erkek- devlet şiddetiyle öldürülen kadınların fotoğraflarını beyaz balonlara yapıştırarak balonları gökyüzüne bıraktı.