13 Mayıs 2014'te Soma'da yaşanan ve memleketin en büyük işçi katliamı olarak tarihe geçen Soma Katliamı'nın üçüncü yılında 301 madenci Soma'da Madenci Anıtı'nda anıldı.
'Kaza değil Cinayet, Kader değil Katliam' ve '301'in Hesabı Sorulacak' sloganlarının sıklıkla atıldığı eylemde; Halkevleri Soma Madenci Evi adına açıklamayı yapan Murat Aydın, Soma'yı unutmamak gerektiğini, fakat bunun da yılda bir kez anma yaparak değil işçilerin her gün ölüme gönderilmediği güvenceli bir gelecek, sağlıklı çalışma koşulları yaratma mücadelesinden geçtiğini vurguladı. Soma Katliamı üçüncü yılını doldururken, Soma'nın 'Ölüm madencinin kaderidir' diyen cumhurbaşkanını, gömleği kirlenen enerji bakanını, işçinin yemek yediği kabı tekmeleyerek 'hadi hadi' diyen amirleri, olayın başından beri iktidar tarafında yer alan sendikayı toplum hafızasının bir köşesine kazıyarak gireceğini söyledi.
Somada 13 Mayıs öncesi ve sonrası hiçbir farkın olmadığı, bir arpa yol katedilmediği madenlerde aylardır yapılan Maden Durum Raporları'nın Soma ve ülkedeki tüm madenler için önemli olduğu vurgulanarak ' Aylardır bölgede yaptığımız Maden Durum Raporları'ndan biliyoruz ki ocaklarda 13 Mayıs öncesi durum ne ise 13 Mayıs sonrası durum aynıdır. 301 canımıza sebep olan madenlerde işçi sağlığı ve güvenliği konusunda bir arpa boyu yol alınmamıştır. İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri formaliteden verilmektedir. 13 Mayıs'ın asli nedeni olan ocaklardaki sıcaklık artışı ve havalandırma sorunu görmezden gelinmekte,olası bir durumda yer altından yer üstüne çıkışlar tüm ocaklarda ortalama 40 dakikayı bulmakta ve bu sorunlara bir çözüm üretilmemektedir. Ocakta patlama ardından amirlerin işçileri ayağa sokması, işçilerin kendi arkadaşlarının tuvaletini yaptığı yerde yemek yiyor olması kabul edilemez. Yaptığımız raporlarda görüyoruz patronlar hala yasal zorunluluk ve denetim sınırlarını aşmaktadır. Şu açıktır ki iş sağlığı ve güvenliğinin alınmadığı her ocak yeni Somalara yeni Şirvanlara gebedir. Üç yıldır inatla söylüyoruz; madenler kamulaştırılmalı, taşeron çalıştırma yasaklanmalı, iş sağlığı ve güvenliği zorunlu ve gerçekçi hale getirilmelidir.'' denildi.
Açıklamanın ardından söz Madenci Ailelerine verildi. Katliamda yaşamını yitiren Mustafa Kaya'nın eşi Naciye Kaya ve Ali Kavas'ın eşi Gülten Kavas konuşmalarında yaşadıkları üç yılın yaşam olmadığını, adalet istediklerini dile getirerek, herkesi bu davanın bir parçası olmaya çağırdılar.
301 madenci için Maden Anıtı'na karanfil bırakılarak eylem sona erdi.