Lokumcu ve Kazım Koyuncu'nun resimleri alanın en yüksek yerinden horona duran, satılık suyumuz yok diyen gençlere; çay toplamanın yorgunluğunu atmak için tribünlerde yerlerini alan çay üreticisi kadınlara; Türkiye'nin dört bir yanından Hopa Kemalpaşa halkını yalnız bırakmamak için uzun bir mesafe kat edip festivale gelen konuklara bakıyordu.

Festivalin üçüncü günü etkinlikleri öğlen saatlerinde gerçekleştirilen 'AKP ve rejimin dönüşümü: Bizi neler bekliyor?' söyleşisi ile başladı. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, yazar Mustafa Sönmez ve Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut'un konuşmacı olarak katıldığı söyleşide rejimin neoliberal dönüşümü üzerine tartışıldı.

Belediye düğün salonunda yapılan söyleşiye çevre ilçelerden konuklar, kitle örgütü ve siyasi parti yöneticileri de katıldı.

Söyleşi sürerken Halkevi'nde de hummalı bir çalışma vardı. Bir yıl boyunca Hopa Halkevi'nde gitar atölyesine devam eden çocuklar akşam gerçekleşecek konserde sahne almadan önce son hazırlıklarını yapıyordu.

Söyleşinin sonuna doğru festival alanındaki hazırlıklar da sürüyordu.

Festivalin son gün konser programı Bahçelievler Halkev'inin müzik çalışmalarında eğitimenlik yapan Ufuk Coşkun'un türküleri ile başladı. Coşkun'un ardından sahneye Hopa Halkevi'nin kursiyerleri çıkarak bir yıl boyunca giter çalışmalarında ne kadar ilerlediklerini sergiledi.

Üç günlük konser programı boyunca konser alanında açılan standların başından ayrılmayan Kemalpaşalı gençler alanın su ve çay ihtiyacını karşıladı.

Tohumlarını müzisyen İlkay Akkaya'nın attığı Sarıyer Halkevi Korosu da sahne alarak Hopalılara barınma hakkı mücadelesi veren Sarıyerlilerin selamını taşıdı. Koro bir Karadeniz türküsü ile başladığı programını kendi besteleri olan 'Halkın Devrimci Yolu' marşını seslendirerek bitirdi. İlk kez seslendirilen marş festival katılımcılarından büyük alkış aldı.

Alanada bir ara yağmur çiselese de konuklar coşkularından Bir şey kaybetmedi.

Bu yıl Hopa'da yaşananlara duyarsız kalamayarak festival emekçilerinin çağrısına kulak veren İlkay'ı Hopa halkı sevgiyle karşıladı. İlkay, çayda çalışarak topladıkları yevmiyelerle festival masraflarını çıkarmaya çalışan Hopa Kemalpaşalı Halkevciler'in özverisine kayıtsız kalamayarak geldiğini söyledi. Festival katılımcısı bütün sanatçılar gönüllü olarak sahne aldı.

Sendika.Tv zaman zaman çiseleyen yağmura karşı önlemini alarak alandan canlı yayına devam etti.

Gece, Yusuf Aydın'ın Karadeniz ezgilerinden oluşan repertuarı eşliğinde tepilen horonlarla sona erdi. Yusuf Aydın, Kemalpaşa Halkevi'nde verilen müzik eğitimi ile yetişen bir sanatçı olarak sahne alırken sergilediği uzun süreli performansla binlerce kişi dakikalar boyunca horona durdu.

alanda iç içe geçen horon halkaları büyüdükçe büyüdü.

Mayıs ayında başlayan çay sezonuna Ramazan molası veren çay üreticisi kadınlar yorgunluklarını festivalle attı.

Festival yorgunu iki kadın Sendika.Tv'nin yayın alanında dinlenirken Hopalı bir genç mikrofunu eline alarak onlara takılmadan edemiyor.

Sekiz yıllık festival tarihinin bir klasiği de bu görüntü. Kalabalıklar üzerinde Mahir'in silüetinin dalgalandığı flama ve Hopa'nın zafer işareti ile direnmeye selam eden gençleri.

Üç gün süren festival konser ve söyleşilerin yanı sıra fotoğraf sanatına ilişkin önemli etkinliklere de konukluk etti. Ahmet Şık'ın 'Ben tanığım' sergisi üç gün boyunca Belediye Parkı'ndaydı.

Kemalpaşalı çocuklar düzenlenen fotoğraf atölyesine katılarak etraflarını bir de fotoğraf sanatçısı gözünden görmeyi deneyimledi.

Atölye katılımcısı çocukların fotoğraf makineleri ile buluştuğu ilk an görülmeye değerdi.

festivalin kapanışı bu manzara ile oldu. Bir yandan sahne toplanırken bir yandan da festival alanını terk etmek istemeyenler kurdukları dev bir horon halkası ile festivali bir süre daha sürdürdü.Son kez horona duran gençler daha sonra konuklarınının otobüslerini alkışlarla uğurladı. 8'inci Hopa Kemalpaşa Halk Festivali bu görüntülerle sona erdi.