Ankara’da sabah saatlerinde yaşanan ev baskınları ve gözaltılar, Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından protesto edildi. Ankara muhalefeti Hopa'da yaşanan polis saldırılarının ardından ivme kazanan AKP saldırılarına karşı halkın örgütlü gücünü arttıracaklarını, dayanışma içerisinde mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladılar
Ankara'da Hopa'da yaşananlar ve Metin Lokumcu'nun ölümü üzerine gerçekleştirilen protesto eylemi sonrası eyleme katılanlara yönelik, gözaltı,işkence ve tutuklama furyasına yeni bir dalga eklendi. Ankara'da sabah saatlerinde gerçekleştirilen baskınlarda
Halkevleri, ÖDP, SDP ve TKP üyeleri ve Öğrenci Kolektiflerinden öğrencilerin de içinde bulunduğu 17 kişi gözaltına alındı. Bu saldırı protesto edildi. KESK Ankara Şubeler Platformu’nun çağrısıyla yaklaşık 500 kişi saat 18.00’da Yüksel Caddesi’nde bir araya geldi.
KESK, TMMOB, Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, Liseli Genç Umut, Gençlik Muhalefeti, ÖDP, TKP, HKP, SDP, EHP, SDH, Kaldıraç’ın katıldığı basın açıklamasında, kurumlar adına açıklamayı KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Kara yaptı.
AKP’nin seçim kampanyasında çokça dillendirdiği ‘ileri demokrasi’nin toplumsal muhalefet için gaz, cop, tazyikli su ve gözaltı olduğunu hatırlatan Kara, 31 Mayıs’ta Hopa’daki protestolar ile başlayan, Metin Lokumcu’nun öldürülmesi, onlarca kişinin gözaltına alınması ve tutuklamalar ile devam eden süreci anlattı.
Tayyip Erdoğan’ın ‘ustalık dönemi’ne seçim mazbatasını almadan başladığını söyleyen Kara, 12 Eylül dönemini aratmayan uygulamaların sözde darbe karşıtı AKP ile sürdüğünü vurguladı. Kara, AKP faşizmine karşı emek ve demokrasi güçlerinin daima sokakta olacağını da sözlerine ekledi.
’Seçim öncesindeki saldırganlık artarak devam ediyor’
Kara’nın ardından söz alan KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, AKP’nin seçim dönemindeki saldırganlığının seçim sonrasına artarak devam ettiğini dile getirdi.
Kürt halkının seçim sonuçlarını kutlamasına polisin saldırması, Dilşat Aktaş’ın hastanede olduğu esnada evinin basılması ve aramalar yapılması, Tüm Bel Sen temsilcisinin de içerisinde olduğu 20 kişinin Batman’da gözaltına alınması gibi uygulamaların demokrasi ile bağdaşmadığını söyleyen Çınar, daha güçlü ve kitlesel bir biçimde dayanışmanın sürmesi gerektiğini ifade etti.
’Balkon konuşmasının anlamı bugünkü baskınlardır’
ÖDP Ankara İl Başkanı Cevat Özdemir de Erdoğan’ın balkon konuşmasındaki ”Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” sözlerine gönderme yaparak bu açıklamanın anlamının bugünkü operasyonlar ile anlaşıldığını belirtti.
Polisin, AKP’nin koruması gibi davrandığını dile getiren Özdemir, muhalif seslerin gözaltılar ile sindirilemeyeceğini vurguladı.
’Balkondan mesaj verildi’
Özdemir’in ardından Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut bir açıklama yaptı. Tayyip Erdoğan’ın balkon konuşmasının kimi mesajlar içerdiğini söyleyen Karabulut, Halkevleri’nin ve “Tek yol sokak, tek yol devrim” sözünün AKP’ye korku saldığını ifade etti.
Karabulut, “Referandumda idam edilenleri anıp gözyaşı döktü, bugün idam mesajı verdi. Lokumcu’un arkasından ‘kimliği beni ilgilendirmiyor’ dedi, ‘katli vacip’ mesajı verdi. ‘Kadın mıdır kız mıdır’ dedi, AKP’nin kadına dair yaklaşımının mesajını verdi. ‘Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır’ dedi, polis, savcı ve hakimler harekete geçti” dedi.
’Meydan okuyoruz! Artık bu kavga hürriyet kavgasıdır!’
AKP’nin işkence tezgahlarını yeniden kurduğunu, gözaltında tacizin uygulandığını, AKP'nin emek örgütlerine büyük bir saldırı başlatmaya hazırlandığını, talanın, gözaltı ve tutuklamaların, sindirmenin tırmandırılmak istendiğini belirten Karabulut, “Hesabımız daha bitmedi. Lokumcu’nun hesabını daha sormadık. Saldırılara karşı her dere başına barikat kuracağız. Üniversitelere, mahallelere, fabrikalara sizi sokmayacağız. Meydan okuyoruz!” dedi.
Karabulut, artık bu kavganın ekmek ve hürriyet kavgası olduğunu, davanın ise halkın davası olduğunu söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
’Hedefte sosyalistler ve Kürtler var’
Son olarak söz alan SDP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Taka da saldırıların yeni olmadığını, yeni olanın seçim sonrası konsept olduğunu dile getirdi. Sosyalistlerin ve Kürtlerin hedefe konduğunu söyleyen Taka, bir arada yürütülecek bir mücadelenin önemini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.