Hopa olaylarının ardından Ankara’da evleri basılarak gözaltına alınan 18 kişi bugün savcı karşısına çıkartıldı
Ankara’da sabah saatlerinde Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, ÖDP ve SDP üyelerine yönelik ev baskınları sonucu gözaltına alınan ve üç gün boyunca gözaltında tutulan 18 kişi bugün (17 Haziran)öğle saatlerinde ifade vermek üzere adliyeye götürülerek savcı karşısına çıkarıldı. Demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerden gelen yaklaşık iki yüz kişi açtıkları “Sindiremeyeceksiniz, susturamayacaksınız” pankartıyla adliye önünde gözaltılara ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması sırasında evlerden toplanan kitaplarının birer örnekleri getirilerek basına gösterildi.
Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol’un konuşmalarıyla başlayan basın açıklamasında Birol, Tayyip Erdoğan’ın balkon konuşması sırasında kullandığı “yaptıklarım yapacaklarımızın teminatıdır” sözünü hatırlatarak AKP iktidarının 8 yıldır uygulamış olduğu neoliberal ve gerici politikaları anlattı. AKP iktidarının yaptığı bu baskılarla halkın eşit ve özgür yaşama arzusunu bastırmaya çalıştığını söyleyen Birol “bu baskılara Hopa halkı en demokratik şekilde karşı durmuş ancak bunun bedeli bir can olmuştur” dedi.
Terör değil halkın hak mücadelesinin örgütüyüz
Hazırlanan fezlekelerin ancak kendilerini gülümsettiğini belirten Birol savcılara seslenerek “Bize terör örgütü muamelesi yaparak, her birimizi terörist sıfatıyla damgalayarak yok edeceğinizi zannediyorsanız zahmet etmeyin. Terör örgütü değil halkın hak mücadelelerinin örgütüyüz. Terörist değil halkın hak mücadelelerinin yılmaz devrimci neferleriyiz” dedi. Birol, kendilerini kuytularda aramalarına gerek olmadığını halkın hakları savunucularının sokaklarda olduğunu ifade etti.
Birol’un konuşmasının ardından aranan listede oldukları söylenen Doruk Yıldırım ile Özgür Atmaca birer konuşma yaptılar. Yıldırım, Ankara Emniyeti’nin sokak sokak kendilerini aradığını, hatta Artvin’de dağlara çıktıkları, Ankara’da evlerde saklandıkları iddiasında bulunduklarını belirtti. Yıldırım, bu iddiaların hepsinin yalan olduğunu, Halkevcilerin sokaklar mücadele etmeye devam ettiklerini söyledi. Kendilerinin hiçbir zaman AKP yandaşı olmadıklarını belirten Yıldırım hiçbir savcının kendilerini terör örgütü sıfatıyla yargılayamayacağını, kendilerinin Halkevci olduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından yanlarına Halkevi’nin çıkartmış olduğu kitapları ve broşürleri alan Yıldırım ve Atmaca “Halkın hakları yargılanamaz” sloganları eşliğinde adliye sarayına girerek savcılığa ifade verdi.
“12 Eylül döneminden farksız”
Öğrenci Kolektifleri adına Mert Ekinci bir konuşma gerçekleştirdi. Ekinci konuşmasında 15 Haziran günü yaşananların 12 Eylül döneminden farksız olduğunu belirterek AKP’nin ileri demokrasisinin makineli silahlarla evlerin basılması, kitaplara, CD’lere, ekmek bıçaklarına “örgüt delili“ diye el konulması olduğunu söyledi. Bu durumun faşizmden farksız olduğunun açığa çıktığını belirtti.
Ekinci “Sindiremediniz gözaltılarla, tutuklamalarla,baskınlarla. 3 arkadaşımızı daha 2 hafta önce tutukladınız. Ama yine buradayız ve çoğalarak geliyoruz,inadına yürüyoruz. Dikkatli bakın Çağdaş, Ozan, Soner hepsi aramızdalar ve başkaldırmaya devam ediyorlar.“ diyerek konuşmasını bitirdi.
Amaç, Kenan Evren’in de ilerisine götürmek
ÖDP Ankara İl Başkanı Cevat Özdemir yaptığı konuşmasında; Türkiye’nin nasıl ve hangi yöne doğru evrileceğinin ipuçlarının daha seçimler başlamadan önce verildiğini belirtti. Özdemir, Tayyip Erdoğan’ın ustalık döneminin başladığını, bu ustalığın kendisini yetiştiren Kenan Evren’in yaptıklarını daha da ileri götürme konusunda bir ustalığa işaret ettiğini ifade etti.
Özdemir “Padişahlığını ilan etmek isteyen Başbakan kendisi gibi düşünmeyenlerin olduğu Hopa’da Metin Lokumcu’yu katletmiştir. Ardından tutuklamalar ve ev baskınlarıyla 12 Eylül’ü aratmayacak faşizan uygulamalar gerçekleştirmiştir. AKP iktidarının İleri demokrasi dediği yaptıklarının, yapacaklarının tarifi olarak bugün tezahür eden olaylarda görülmelidir” dedi.
Son olarak SDP PM üyesi Burcugül Çubuk bir konuşma yaptı. AKP hükümetinin darbecilerle kendi işine geldiği kadar hesaplaştığını ve henüz gerçekten hesaplaşılmış bir darbeci olmadığını belirtti. Çubuk “Siyaset yapmak için kurulan bir parti siyasi faaliyetlerinden kaynaklı terör örgütü muamelesi görüyor. AKP iktidarının amacı bizleri terörize etmektir ama aslında terörize olan kendileridir.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Sendika.Org/ Ankara