Antakyalı Kadınlar: "Savaş topraklarından ağırsa da kadınlar dayanışmada buluşur"

Per, 16/03/2017 - 11:21
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

 

Antakya Kadın Dayanışması ve Hatay Kadın Platformu'nun çağrısıyla 4 Mart Cumartesi günü Hatay Büyükşehir Belediye Nikah salonunda biraraya gelen Antakyalı kadınlar savaş politikalarının ayrıştırdığı, yok saydığı mülteci kadınlar ile dayanışma etkinliğinde buluştu.Etkinlik girişinde mülteci kadınların el emeği sergisiyi ilgi gördü. Etkinliğe katılan kadınlara mülteci kadınların hazırladığı femine'ler dağıtıldı. Etkinlikte yapılan konuşmaların aynı anda arapça tercüman tarafından çevirisi yapıldı.Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliğinin de dahil olduğu etkinlikte, komiserlik adına Çiğdem Yıldırım savaşla topraklarından edilmiş, binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan kadınları selamlayarak açılış konuşmasını yaptı.Çatışmalarda mağduriyet yaşamış kişiler olarak değil; barışın aktif özneleri kadınlar Yıldırım, savaşlar topraklarında ayırsa da kadınların dayanışmada buluşmasını kültürel sınırları aşan yolculuğa ve tüm dünya kadınlarına  adadıklarını söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti: ''Savaşlarda kadınlar, çocuklar, yaşlılar her zaman en çok zarar gören taraf olmaktadır. Türkiye'deki 3 milyonu aşkın Suriyeli mültecinin de %75'i kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Elbette kadınları sadece çatışmalarda mağduriyet yaşamış kişiler değil barışın aktif özneleri olarak görmeliyiz. Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği olarak kadınlara liderlik özelliklerini geliştirmelerinde, eğitim ve fırsatlara erişimlerindeki engellerin üstesinden gelmelerinde destek olan programlar geliştiriyoruz.Kadınların direnç ve gücünü esas alan çalışmalarımız kadınların önce kendi hayatlarını sonra çoçuklarının, ailelerinin ve toplumun gelişimine yardımcı olmalarını teşvik etmektedir. Tomlumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak da Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği'nin yaş, cinsiyet ve çeşitlilik yaklaşımının ana bileşenleinden biridir. Erken evlilikler, çocuk işçiliği ve gayriresmi ikinci evlilikler ile mücadele, cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalışiddeti engelleme kararlığını güçlendiren planlar g eliştirmektedir. Bu kararlılıkla gücümüze güç katmak için biz kadınların yan yana durmalıyız. Nereden gelirsek gelelim hepimiz buradayız, hepimiz bir aradayız''Mülteciler için açılan kurslarda kursiyer olan Dima söz alarak, ne kadar farklı kültür ve ülkelerde yaşıyor olsak da biz kadınlar kendimizi güçlendirmeliyiz, biz kadınlar bu toplumun yarısıyız ifadelerinde bulundu.Antakya Kadın Dayanışması adına SES Hatay Şubesi Eş Başkanı Özden Özgül Türkiye’de 1921 yılından beri kutladığımız 8 Mart kadınların uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününe yaklaşırken kadınlar olarak birarada olmayı önemsediklerini belirterek konuşmasına şöyle devam etti. "Bizler savaşa karşı, ölümün ve şiddetin olağanlaşmasına karşı barışı, adil ve güzel bir geleceği düşleyen ve bunun için mücadele eden Antakyalı kadınlarız. Tüm ayrıştırıcı, ötekileştirici söylemlere karşı kadınlar olarak sorunlarımızın ortak olduğunu biliyor ve birlikte güçlü olduğumuza inanıyoruz. Ölümden değil, yaşamdan yanayız. Birbirimizi dinleyerek, nefret ederek değil yüzleşerek, birbirimizin sorunlarına ayna tutarak, birbirimizi anlayarak yaşamak istiyoruz. Huzurun başkalarını veya bizleri yok sayarak mümkün olmadığını biliyoruz. Biz kadınlar sınırların ötesinde birlikteyken güçlüyüz ve 8 Mart kadınların birlik, mücadele ve dayanışma gününe yaklaşırken burada birarada olmaktan, dayanışmaktan mutluyuz."Mor Dayanışmasının Arapça hahalari( Arapça Maniler) ve kadına yönelik şiddeti anlattığı skeçler kadınlar tarafından ilgi gördü. İHD Genel Başkan Yardımcısı Avukat Hatice CAN, Türkiye'de yaşayan mülteci kadınların haklarına dair kısa bir  bilgilendirme yaptı. Savaş ortamından kaçarak Türkiye'ye gelen mültecilerin çoğunun Suriye'li kadın olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de mülteci statüsünde bulunan kadınların evlilik yaşının 18 yaş olduğunu, çok eşliliğin yasal olmadıgını söyleyen Can, bu yasaların kadınlar tarafından korunması gereken haklar olduğunu belirti.Halkevci Kadınlar adına Duygu Şahlar,kadınlarla birlikte drama yaptı. Dramada her kadına bir kağıt verilerek sorulan sorulara cevap olarak kağıtlardan birer parça koparılması istendi. Drama sonunda her kadının elinde kalan kağıt parçası sınırların ayrı olduğunu ama kadın olarak  yaşanılan sorunların aynı olduğunu gösterdi. Elele tutuşan kadınlar, birlikte dayanışarak güçlü olabileceklerini gösterdi.AKADER Kadın Faaliyetinin müzik dinletisi salonda coşku yaratırken etkinliğe anneleriyle birlikte gelen çocuklar resim çizip yüz boyamayla eğlendi.8 Mart çağrısıyla etkinlik sonlandırıldı.