Antalya yasağa rağmen barış dedi

Sa, 13/09/2016 - 00:04
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Antalya’da Emek ve Demokrasi Güçleri’nin gerçekleştirmek istediği 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliğinin yasaklanmasını protesto etmek ve barış talebini yinelemek için Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Aydın Kanza Parkı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na yapılmak istenen 1 Eylül Dünya Barış Günü yürüyüş ve mitingi OHAL gerekçe gösterilerek yasaklanmıştı. Yasağın ardından Emek ve Demokrasi Güçleri’nin kararıyla bugün (4 Eylül) Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirildi.

HDP Antalya İl Eş Başkanı Songül Şarklı’nın okuduğu basın açıklamasında ülke çapında çok sayıda mitingin AKP tarafından yasaklandığı vurgulandı. Şarklı açıklamasında, “Haziran isyanı ve Kobani ayaklanması, AKP-Saray rejiminin demokrasi maskesini indirmiştir. 7 Haziran seçim sonuçları ile tek başına iktidar olabilme şansını yitiren AKP, çareyi halklarımıza karşı baskı ve savaş politikalarını tırmandırmakta bulmuştur. Ayakta durabilmesinin koşulu olarak, savaş üzerinden siyasal saflaşma yaratmakta ve yeni ittifakları örgütlemeye çalışmaktadır. Kürt savaşını yeniden başlatmış, ülkemizi IŞİD’çi katillerin av sahası haline getirerek yüzlerce insanımızın katledildiği bir şiddet ortamını bizzat hazırlamıştır” dedi.

“Saray iktidarını durdurmak faşizme karşı mücadele ile mümkündür”

Darbe girişiminden sonraki gelişmelere değinen ve muhalif kesime yönelik baskılara işaret eden Şarklı şunları söyledi:

AKP faşizmi, darbe girişiminin ardından ilerici demokratik kesimlere yönelik baskılarını artırmıştır. Barış için bildiri imzalayan akademisyenler üniversitelerden tasfiye edilmektedir. Kamu çalışanlarına yönelik baskı ve işten atmalar yoğunlaşarak sürmektedir. 12 Eylül askeri darbesi günlerini hatırlatan uygulamalar yaşanmakta, 7’si Eğitim-Sen şube başkanı olmak üzere yüzlerce KESK üyesi kamu kurumlarındaki işlerinden atılmıştır. Saray’da zikir törenleri ve yargı mensuplarının adli yıl açılışı yapmaya zorlanması gibi gelişmeler, Saray diktasının önümüzdeki dönem alacağı biçimler hakkında ipucu vermektedir. Bizler biliyoruz ki ancak tüm demokrasi, emek ve barış güçleri ülkenin her yanında barış taleplerini yükseltirlerse, çatışma ve savaş politikalarına karşı dururlarsa barışı sağlayabiliriz. Biliyoruz ki, savaş politikaları içinde yeni faşist rejimini inşa eden Saray iktidarını durdurmak, savaşın ve terörün kaynağı olan faşizme karşı mücadele ile mümkündür.

“Annelerin gözyaşlarının rengi aynıdır”

Songül Şarklı’nın ardından söz alan, 10 Ekim Ankara katliamında hayatını kaybeden Korkmaz Tedik’in annesi Zöhre Tedik, “Askerin de, polisin de, Kürdün de annesi ağlamasın. Ben bir anne olarak bütün anneleri bir araya getirmek için bir mücadele başlatacağım. Annelerin gözyaşlarının rengi aynıdır” dedi.

Zöhre Tedik’in konuşmasının ardından basın açıklaması sona erdi.