22 Mart Dünya Su Günü Kutlu Olsun

 Basına ve kamuoyuna

 Yaşamın temeli olan su; eğitim, sağlık, ulaşım alanında olduğu gibi piyasalaştırma saldırısı altında. Türkiye’de de suyun ticarileştirilmesine dönük sermaye saldırısı çok boyutlu biçimlerde ilerliyor. Kentsel ve kırsal alanda su hizmetleri ticarileştiriliyor. Su piyasada fiyatlandırılıyor, yer altı sularından çekilerek ve kaynaklardan alınarak şişelenip satışa çıkarılıyor, ön ödemeli sayaç uygulamaları, suya ilişkin hizmetlerin üretiminde/iletiminde taşeronlaştırma ve güvencesizleştirme hızla yaygınlaşıyor. Halkımız açısından temiz, kullanılabilir suya erişim artık temel bir sorun. Son dönem de uygulamaya geçirilen su kullanım hakkı anlaşmalarıyla hidroelektrik enerji santraller (HES) yapma gerekçesiyle Anadolu’nun dört bir yanındaki akarsuların ve su havzalarının kullanım hakkı şirketlere satılıyor. Akarsuların sermayeye satılışı ve yaşama geçirilen HES projeleri suyun ticarileştirilmesinin yalnız insanca ve sağlıklı bir yaşam sürme hakkımızı elimizden almadığını aynı zamanda tüm canlıların yaşam hakkına ve ekosistemin sürdürülebilirliğine yönelik bir saldırı olarak geliştiğini gösteriyor. Suyun ticarileştirilmesi Bartın’da da özel olarak geçimlik üretim yapan tarımsal üreticinin ekme-biçme hakkının ortadan kaldırılmasına yol açıyor. 

Dünya su gününü kutladığımız bu günde:

Sularla kaplı Bartın’ımızın ayrı bir önemi olduğunu düşünüyoruz.

Adına türküler yazılan Bartın’ın tarihsel gelişiminin adı olan Bartın çayı kirlenmeye devam ediyor. Dünya Su Günü’nde Bartın çayı sanayi atıkları ile boğuşuyor.

22 Mart Dünya Su Günü’nde Bartın’da musluklardan hala çamurlu su içmeye devam ediyoruz.

Musluklardan çamurlu su içmek Bartın’ın kaderi midir?

Soruyoruz! Arıtma tesisi niçin tam kapasite çalıştırılmıyor?

Bilindiği gibi yıllardır Bartın çamurlu su kullanmakta. İçme suyu olarak kavşak suyu kullanılmaktadır. Günün belirli saatlerinde mahallelerde akan sudan Bartın halkı içme suyunu tedarik etmektedir. Dolduramayanlar marketlerden içme suyunu almaktadır. Ancak musluklarımızdan akan su çamurlu ve hijyenik değildir. Peki, içme suyunu kavşak suyundan ya da marketlerde satılan sulardan tedarik etmemiz yeterli mi görülüyor acaba?

Çamaşarlarımızı, ellerimizi, vücudumuzu, bulaşıklarımızı ve herşeyimizi musluklardan akan bu çamurlu suyla yıkamaktayız. Ve dolayısıyla hiç bir şeyimiz hijyenik değil. Bartın’da artan çocuk ishallerinin hastalıkların ve kanserlerin bir sonucu da bu çamurlu ve kirli su olduğunu düşünmekteyiz.

Bundan nedenle;

Sorumlu kurumlar olarak Bartın Belediyesi Bartın Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nü görevini tam olarak yapmaya davet ediyor acilen arıtma tesisinin tam kapasite ile çalıştırılmasını ve yeniden gözden geçirilerek temiz sağıklı su konusunda gerekli kontrolleri yapmalarını ve halkımıza sağlıklı bilgi vermelerini talep ediyor, aksi takdirde doğabilecek hastalıkların ve mağduriyetlerin sorumlusu olacaklarını hatırlatıyoruz.

Temiz su hakkı için halkımızı ve tüm siyasi partileri oda temsilciliklerini ve duyarlı kuruluşları suyumuza sahip çıkmaya davet ediyoruz

Saygıyla basına ve kamuoyuna duyurulur.

Sedat Bora

Bartın Halkevi Yönetim Kurulu Adına

Şube Başkanı