Batıkent’te, Hukukçular Sitesi Toplantı Salonu’nda bir araya gelen akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler ve veliler 4+4+4 eğitim sistemini, yapılabilecekleri tartıştı.
Forumda ilk sözü alan İsmet Yalçınkaya, 4+4+4 eğitim sistemi için; “Çocuklarımızın geleceğini en çok karartan düzenlemeyle karşı karşıyayız. AKP kendi ideolojisini yansıtacak şekilde yasa çıkartıyor, 2002’de 64534 İmam Hatip Lisesi varken 2012’de bu sayı 268245’e yükseldi. Meslek Liseleri’nin içinde İmam Hatiplerin oranı %48. Yeni sisteme karşı tek silahımız, birlikte örgütlü bir şekilde buna karşı durmak; eğer durmazsak yarınımız, geleceğimiz, çocuklarımız kararacak” dedi.
Ardından söz alan Ankara Üniversitesi akademisyeni Hasan Hüseyin Aksoy ise; “Tren yollarındaki makas misali eğitim sistemi keskin bir dönüşümün eşiğinde. 4+4+4 eğitim sistemiyle tüm yurttaşların almak durumunda olduğu parasız temel eğitimde ve eğitim ilkeleri genellik, eşitlik ve karma sistemde temel bir dönüşüm yaşanıyor. Eğitim yapısal olarak bölünüyor, eğitim süresi kısalıyor, okula başlama yaşı düşüyor. Eğitim hem özel hem de kolay ulaşılamaz hale getiriliyor. Öğrenciye 3 seçenek bırakılıyor; ya çok uzak mesafelerdeki liselere kendi imkanlarıyla gidebilmek, ya yakında meslek lisesine gitmek, ya da tamamen eğitim sürecinden öğrenciyi soyutlayacak olan açık lise. Parayla eğitim satın alınan bir sistem dayatılmakta. Meslek liselerinin düzenlenmesi ise tamamen piyasayla bağ kurmak, ucuz iş gücü yetiştirmek amacıyla” sözleriyle 4+4+4 sistemini anlattı.
Hasan Hüseyin Aksoy’un ardından söz alan Ankara Üniversitesi akademisyeni Eylem Türk ise; “5-5,5 yaşındaki çocukların pedagojik olarak okula başlamasına uygun olduğunu gösteren hiçbir kuram, hiçbir bilimsel açıklama yok. 2-6 yaş arası çocuklar ilk çocukluk-okul öncesi dönem olarak adlandırılan dönemdedirler. İşlem öncesi dönem denilen bu dönemde çocuklar, zihinsel işlemleri yapmaya henüz hazır değildir, buna hazırlandığı evrededir. Biyolojik olgunlaşmaya henüz erişebilmiş değildir. Yazı yazma, kalem tutma gibi becerileri kasları henüz yeterli olmadığı için gerçekleştiremez. Tersine çevirme becerileri yoktur. Gittikleri bir yerden tek başına geri dönemezler. Sınıflama yapamazlar. Cansız nesnelerin canlı olduğunu düşünürler. Bu dönem çocukların dünyayı keşfedebilme evresidir. Girişimleri desteklenmezse hayat boyu devam eden bir suçluluk duygusu taşıyabilir. Bu yüzden 5-5,5 yaşındaki bir çocuğa biyolojik olgunluğa erişmediği halde yazı yazma öğretilmeye zorlanırsa hayat boyu çok kötü yazı yazabilir ya da yazı yazmaktan nefret edebilir. 4+4+4 eğitim sistemi pedagojik olarak çocuklarımız için uygun değildir” diyerek yeni sistemin özellikle de erken okula başlamayı öngören yönünün eksikliklerinin pedagojik yanını anlattı.
Ardından söz alan Eğitim-Sen ve Halkevleri MYK üyesi Hamide Yiğit ise; “Bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaket. Ancak bunu onların felaketine çevirme şansımız var. Araç gericileştirme, dincileştirme ancak amaç sermayeye ucuz, itaatkar, boyun eğen iş gücü yaratmak. Ucuz iş gücünü karşılayabilecek nüfus artışını ise kürtaj yasağı ile karşılama planları var. Bunlar aslında rastgele gelen şeyler değil. Bu sistem 9 yaşındaki çocuğun hayatına ipotek koymadır. Kız çocukları üzerinden kurulan ayrı bir sistem var; 9 yaş tesettüre girme yaşıdır. Kademeli sistemle birlikte 9 yaşındaki kız çocukları eve kapatılacak. Bu felaketi geri çevirebilir, ülkemize sahip çıkabiliriz” dedi.
Forum konuşmacılarının ardından söz alan veliler, öğretmenler ve öğrenciler ise eğitimi daha çok paralı, gerici, kademeli hale getiren yeni sisteme karşı hep birlikte karşı durmak gerektiğini belirttiler. AKP’nin kendi dindar neslini yetiştirme projesine çocuklarını göndermek istemeyen velilerin ve öğretmenlerin önerileriyle Batıkent’te Eğitim Hakkı Meclisi kuruldu ve görev almak isteyenlerle iletişime geçilmek üzere forum sonlandırıldı.