Aslında yumurtanın kokmuşu makbuldür bu tarz protesto için. Nasıl kokmuş yumurta yenmez ve hemen çöpe atılırsa, siyasetçiye de bu yönde mesaj verilir. “Sen artık sevilmiyorsun” demektir.

YUMURTANIN SARISI...

Aslında yumurta deyip geçmemek lazım. O küçücük haliyle, nereden çıktığına dair nice felsefi tartışmaya konu olmuş, nice düşünüre fikir vermiştir. Zengin ve fakirin ortak yemeği yumurta, gün gelmiş halk sağlığının korunması için çatlatılmıştır orta yerinden. Özellikle Türk halkının hayatında önemli bir yeri vardır. “Yumurtanın kulbu yok, gözlerimde uyku yok” türünden şarkılar bile bestelenmiştir.

Şimdi siz bu satırları okuyunca, “Hayırdır? Hasan Tahsin yumurta ticaretine mi başladı?” diye sorabilirsiniz. Ne gezer canım. Benim babam bakan değil ki... Yumurtanın siyasete girişi üzerine bir yazı yazmayı düşünmüştüm. “Yumurta” diye başlayınca, böyle bir girizgah yapıp önemine değinmeden de edemedim. Yumurtanın besin olarak soframızda bulunması, insanlık tarihi kadar eski de olsa siyasete girişi yenidir. Aslında eminim ki yumurta, değil siyasete girmek, yanından dahi geçmek istememiştir. Bazıları sevmedikleri politikacıya protesto aracı olarak atınca, yumurta siyasete alet edilmiştir. Dedim ya; yumurtanın bunda hiç bir günahı yok.

Daha çok İngilizler’in sevdiği ve sıkça kullandığı politikacılara yumurta atma olayı, zamanla çok sevilmiş ve diğer ülkelere de çığ gibi yayılmıştır. Bu tarz protesto biçimi hemen hemen her ülkede aynıdır. Ceplerine yumurtaları dolduran kişi, politikacının geçeceği yere yakın bir noktaya mevzilenir. Ama dikkat etmesi gereken önemli bir nokta vardır. Kalabalığın arasında sıkışmamak lazım. Yoksa yumurtalar hedefe ulaşmadan protestocunun cebinde patlayıp, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Aslında yumurtanın kokmuşu makbuldür bu tarz protesto için. Nasıl kokmuş yumurta yenmez ve hemen çöpe atılırsa, siyasetçiye de bu yönde mesaj verilir. “Sen artık sevilmiyorsun” demektir. İyi de şimdi kim yumurtayı alıp evinde kokana kadar bekletir? “Koksun da şu siyasetçinin kafasına atayım” diye düşünür? Neyse gelelim yumurtanın politikacıya karşı nasıl kullanılacağına. Protestocu mevzilendiği yerden yaklaşan hedefe, Allah ne verdiyse yumurtaları sallar. Tek tek ya da hepsi birden atılabilir. Protestocunun tamamen o anki tercihine kalmış bir durum. Burada asıl amaç hedefi tam 12’den vurmaktır. Yani politikacının kafası hedef alınır. Ama yumurta bu işte, atıldıktan sonra hedeften sapıp, bazen omuza, bazen sırta, bazen de hedefin yanındaki bir başkasına denk gelebiliyor.

Buraya kadar olaya protestocu cephesinden baktık. Bir de karşı taraf açısından incelemek gerekir. Dünyanın hemen yer yerinde yumurtayı bir taraflarına yiyen politikacı, sanki hiç birşey olmamış gibi, tepki vermeden yoluna devam eder. Tarihte bunun en güzel örneğini şuan California valiliği yapan Arnold Schwarzenneger uygulamıştır. Eh ne de olsa adam “artiz”.

Türkiye’de ise durum, dünyadakinden çok farklıdır. Her yerde bu tür protestolar doğal karşılanır, protestocuya dokunulmazken, Türkiye’de pek hoş karşılanmaz. Neden, orasını bilmiyorum. Protestocu bazen hedeften yumruk yiyebilir, bazen de “Kim attı ulan bu yumurtayı! Anasını s…. alsın da gitsin” tarzında azar işitebilir. Bu kadarla kalsa iyi. Hedef kişi korumalarına, “Ne bakıyorsunuz ulan… Yakalasanıza şu herifi” şeklinde talimat verebilir. Birden kaplan kesilen korumalar, yedikleri ve daha da yiyecekleri fırçayı düşünerek, yumurtacının üzerine çullanırlar. Ardından bu azılı suçlunun gereği yapılması için adalete teslim edilir. Hiç kuşkunuz olmasın katiller dışarda ‘yanlışlıkla’ gezerken, yumurtacılar itina ile içeri atılır. Böylece gereği yapılmış olur.

Geçtiğimiz günlerde başbakana Mersin gezisi sırasında bir kaç kendini bilmez yumurta atma cüretini göstermiş. Allah’tan gereği derhal yapılmış. Yoksa mazallah borsa düşer, Türkiye ekonomisi dönülmez bir felakete sürüklenebilirdi.

Ah be güzel kardeşim! Burası İngiltere mi? Almanya mı yoksa Amerika mı? Türkiye’de, hem de AKP’li bir siyasetçiye yumurta atılır mı hiç? Bu kadar mı cahil olur bir insan? Anlaşılan siz gündemi de takip etmiyorsunuz. Unakıtan’ın oğlu pastörize yumurta icad edip, piyasaya sürdü. Haberiniz yok mu? Adi ve sıradan yumurta yerine pastörize yumurta atsaydınız eminim başbakanın hoşuna bile giderdi. Paketi alıp, Kemal Unakıtan’a dönerek, “Kemal Abi bak protestocular bile senin mahdumun ürünlerini kullanıyorlar” diye gösterip sevinirdi.

Türkiye’deki yumurtacı protestoculara bir uyarım var. Hapse girmemek için AKP’lilere sakın ola adi, sıradan, o bildik yumurtayı atmayın. Yoksa pişman olursunuz