İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla binlerce emekçi vergi adaletsizliğine, zamlara ve ekonomik krizin faturasının emekçilere çıkarılmasına karşı, Bakırköy Pazar Alanı’nda buluştu.
Miting alanına renkli kortejlerle ilerleyen emek örgütleri ve sosyalistler; işsizliğe, yaşam pahalılığına, vergi adaletsizliğine karşı taleplerinin yer aldığı pankartlarla yürüdü.
DİSK ve KESK’e bağlı sendikaların kortejlerinde bütçeye, asgari ücrete ve vergilere ilişkin talepler dillendirilirken, EYT’liler de alandaydı. Mitinge çevre illerden de katılım oldu.
Halkevleri, EMEP, ÖDP, TİP, TÖP, ESP, UİDDER, SEP, Kaldıraç gibi çok sayıda sosyalist örgüt, EYT Derneği, KHK ile kamu görevinden ihraç edilenler, gençlik örgütleri ve anarşistler de canlı kortejleriyle alandaydı. HDP kortejinin önünde “Savaş sermayeye, barış emeğe kazandırır” yazılı bir pankart açıldı.Kalabalığın miting alanını doldurmasının ardından başlayan programda ile sözü Tertip Komitesi adına konuşan DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kamber Saygılı aldı.
“Gözaltılara, tutuklamalara rağmen gelecek güzel günlere olan inancımız, sevdamız, öfkemiz ve coşkumuz var. Omuz omuza, yürekle yine bir aradayız” diyen Saygılı, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"17 yıldır Cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yaşayan ve yaşatan, seçme hakkına bile tahammül edemeyen, memleketi kayyum cumhuriyetine çeviren, bizleri iş cinayetiyle, çocuk istismarlarıyla koyun koyuna çalışmaya ve yaşamaya mahkûm eden AKP iktidarının gemisi batıyor. Bu gemiyi kurtarmaları mümkün değil. ‘Bu gemi batarsa hep birlikte batarız’ diyorlar. Biz emekçiler olarak bu gemide yokuz. Bizden artık AKP-MHP blokuna oy yok. Biz bu sömürü düzenine mahkûm değiliz. Kader diye yutturmaya çalıştıkları bu düzene dur diyebiliriz. Bu gücümüz var. Bu miting bir başlangıç."
İnsanca yaşam, insanca ücretİstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına ortak açıklamayı İstanbul Eğitim Sen 7 No’lu Şube Başkanı Özlem Tolu ve İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Osman Öztürk okudu.
Nüfusun yüzde 1’lik kesimin ulusal servetin yüzde 54’ünü elinde tuttuğu ve gelir vergisinin ise yüzde 92’sinin emekçiler tarafından ödendiğinin belirtildiği açıklamada, asgari ücret görüşmelerine değinilerek şunlar söylendi:
"Bizi gene açlık ücretine mahkûm etmek istiyorlar. 2020 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Emekçilerin payına gene yoksulluk ve sefalet düştü. Kasım 2019 itibarıyla 7 milyon 305 bin insanımız işsiz. 2 milyon kadın işsiz. 3,5 milyon genç ne eğitimde, ne de istihdamda. Eğitimde kalitesizlik, gençliğe geleceksizlik devam ediyor. Hız kesmeden devam eden konkardatolar, iflaslar, küçülme kararları ile binlerce işçi ve ailesi açlığa mahkûm. Art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar ve işsizlikle, borç batağında çırpınan milyonlarca emekçi açlığa mahkum.
Açıkladıkları rakamlara inanmamızı bekliyorlar
Açıklamada, haksız, hukuksuz KHK’larla ihraç edilen kamu emekçileri ve ailelerinin açlığa mahkum edildiği belirtilirken, “Emeğiyle geçinen geniş halk kesimleri için hayat her geçen gün zorlaşıyor, insanlarımız geçim zorluğu nedeniyle evine ekmek götüremiyor. İktidarda olanlar ise hayali ‘Yeni Ekonomik Program’lar açıklıyor, hiçbir zaman tutmayacak enflasyon, büyüme hedefleri rakamlarına inanmamızı bekliyorlar. Yarattıkları siyasi ve ekonomik krizlere bahaneler uyduruyor; ‘darbe girişimi var’ diyorlar, ‘savaş var’ diyorlar, Kürt sorununa barışçıl çözüm isteyenlerin seslerini susturuyorlar, savaş ve barış sözcüklerini dahi yasaklıyorlar” ifadelerine yer verildi.
Savaşa değil, emekçiye bütçe
Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi: “İşten çıkarmaların yasaklaması, asgari ücretin insan onuruna yakışır düzeyde belirlenmesi ve vergiden muaf tutulması, işsizlik fonu işçilere devredilmesini, elektrik, su, doğalgazda vergilerin kaldırılmasını, emeklilikte yaşa takılanların taleplerinin kabul edilmesi, barışçıl politikaların temel alındığı, bütçe kaynakları savaşa değil sağlığa ve eğitime harcanmasını istiyoruz. Türkiye’de işten atılan sendikalı-sendikasız işçiler, kölelik koşulları dayatılan taşeron çalışanlar, KHK’yla işlerinden edilen kamu emekçileri, emeklilikte yaşa takılanlar, atanamayan öğretmenler, işsizliğe mahkûm edilen gazeteciler, tazminat haklarını isteyen madenciler isyan ediyor. Emekçi sınıfların protestolardan genel greve kadar her yerde, her türlü mücadele yöntemi ile sermayenin, bir avuç azınlığın, biz emekçilere, halklara dayattığı katlanılmaz hayata karşı direnişi direnişimizdir.”
Yapılan konuşmaların ardından miting Vardiya Müzik Grubu’nun seslendirdiği ezgilerin ardından son buldu.
Öte yandan alana girerken gözaltına alınan Sabri Işık ve Önder Kakmaz isimli gençlerin de serbest bırakıldığı öğrenildi.