"Bir başımıza değil kadın başımıza hesap soracağız" diyenler sokaklardaydı - YENİLENDİ

Ct, 09/03/2013 - 16:32
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

İSTANBUL

8 Mart Dünya Kadınlar Günü için binlerce kadın Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önünde buluştu. Kadıköy’deki İskele Meydanı’na yürüyen kadınlar miting alanında taleplerini, isyanlarını bir ağızdan haykırdılar

İstanbul 8 Mart Kadın Platformu’nun “Cinsiyetçi Politikalara, Savaşa, Yoksulluğa, Kadın Katliamlarına ve Emeğimizin Sömürülmesine Karşı Direnerek Örgütleniyoruz” yazılı ana pankartının arkasında binlerce kadın kendi döviz ve pankartlarıyla Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önünden yürüyüşe başladılar.

Kadınlar Kadıköy İskele Meydanı’ndaki miting alanına ulaştılar. Miting alanına kurulan sahneden konfetiler patlatıldı. Kadıköy, binlerce kadının hep bir ağızdan attığı “Jin jiyan azadi” sloganı ile yankılandı.

Halkevci Kadınlar: “Karar da bizim yaşam da”

Halkevci Kadınlar mitingde “Karar da bizim yaşam da, kadın düşmenı AKP’yi durduracağız” pankartı ile yürüdü. İstanbul’un çeşitli mahallelerinden gelen onlarca kadın, AKP’nin kadın düşmanı politikalarına, şiddete, tacize, tecavüze, güvencesizliğe, gericiliğe karşı kadın mücadelesini yükselteceklerini haykırdılar. Halaylar, horonlar, türkülerle yürüyen Halkevci Kadınlar, AKP’yi, tüm erkek egemen sistemi ancak kadın dayanışması ile durdurabileceklerinin mesajını yürüyüş boyunca atılan sloganlarla, taşınan dövizlerle göstermiş oldu.

Kadınlar 8 Mart'ta erkek egemen zihniyete ve bu zihniyetin öncüsü AKP'ye karşı mücadele için, kürtaj hakları için, tüm kadınlara sosyal güvence için, eşit bir ülke ve dünya çin sloganlarını en yüksek sesleriyle attılar.

Kadıköy İskele Meydanı’ndaki miting alanına varıldığında tertip komitesinin hazırladığı Türkçe ve Kürtçe konuşmalar yapıldı. Yapılan konuşmanın satır başları şu şekilde:

“Savaşlarda en çok bedel ödeyen kadınlar barış için sözünü söylemeli, askeri siyasi operasyonlara son verilmeli, Ortadoğu’da süren savaşta Suriyeli mülteci kadınlar kamplarda tacize, tecavüze uğruyor. Kadına yönelik şiddet devlet politikalarından besleniyor. Politikacılar tarafından bedenimize kimliğimize dönük saldırılar sürüyor. Biz kadınlar buna izin vermiyoruz.

AKP’nin 11 yıldır sürdürdüğü kadın düşmanı politikalar yüzünden her gün 5 kadın öldürülüyor. Devlet şiddeti gözaltında taciz ve tecavüzle sürüyor. Başta KESK’li Kadınlar olmak üzere örgütlü kadınlara yönelik baskı ve tutuklamalar sürüyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul Müdürlüğü’nü işgal eden Üniversiteli Kadın Kolektifi’nden kadınlar merdivenlerden sürüklendi, Sirkeci Karakolu’nda şiddet gördü. Karakolu şikayet ediyor, sorumluların yargılanmasını istiyoruz.

Fatma Şahin ve hükümet aileyi koruyor. Ulaşılabilir ve yeterli sayıda sığınma evi istiyoruz. Vajina demekten utanan sezaryene ve kürtaja karşı çıkmaktan utanmıyor. Kürtajı ve sezaryanı yasaklamaya çalışanlara sesleniyoruz, yasaklamanıza izin vermedik vermeyeceğiz. Herkes için ulaşılabilir ücretsiz kürtaj istiyoruz.

Cinsel yönelim ve cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkıyoruz. Avcılar’da linç edilen, Maltepe’de kılıçlarla saldırılan, Bursa’da öldürülen trans kadınların hesabını soruyoruz.

Kız çocuklarının okumalarının önünde engel oluşturan, çocuk gelinleri artıran cinsiyetçi gerici 4+4+4 eğitim sistemine karşı çıkıyoruz.

Esnek çalıştırılan kadınlar sigortasız çalıştırılıyor. Kadınlar eşit işe eşit ücret alamadığı gibi iş yerinde taciz ve mobbingle yüzyüze kalıyor. Güvencesiz çalıştırmaya, işyerinde tacize karşı çıkıyoruz.”

Konuşmanın ardından katledilen kadınlar ve kadın mücadelesinin önderleri için saygı duruşu yapıldı. Dalepe Nena, kadın müzik grubu şarkılarıyla alanda toplanan binlerce kadını coşturuyor.

BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, binlerce kadına şu şekilde seslendi: “Kadınlar eve kapatılıyor, yoksullaştırılıyor. Kadınlara kaç çocuk doğurması gerektiği söyleniyor. Ama biz kadınlar bunlara isyan ediyoruz. Bizler yaşamın ta kendisiyiz. İşte o yüzden ‘jiyan’ diyoruz.”

Tuncel, kadınların yüz yıllardır verdiği eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bedelini ödediğini söyleyerek, “Bu yüzden bu yıl sloganımız ‘Rosalar’dan Sakineler’e Yolunuz Yolumuz, Mücadeleniz Mücadelemizdir’. Bugün sokakta binlerce Leyla, Sakine, Fidan var.” dedi.

Trans kadınlar adına Kadın Kapısı’ndan Şevval Kılıç konuştu. Kılıç, kadına yönelik şiddet arttıkça, trans bireylere yönelik şiddetin de arttığını ifade etti.

Trans kadınların barınma haklarının ellerinden alındığına değinen Kılıç, Avcılar’daki Meis Sitesi’nde translara yönelik yaşanan ayrımcı tutumu aktardı.

Türk Hava Yolları direnişindeki kadınlar adına konuşan Deniz Eralp de, “Kadın işçiler olarak sendikamızla basın açıklamasına katıldığımız için işten atıldık. Ancak, bıkmadan usanmadan direnişe devam ediyoruz. Haklarımızı almak için dilenmiyoruz, direniyoruz” dedi.

4 Mart’ta Cağaloğlu’ndaki Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü’nü işgal eden ve Sirkeci Karakolu’nda polis tarafından işkence yapılan Üniversiteli Kadın Kolektifi üyeleri adına Merve Karadaban konuştu. Karadaban yaptıkları işgale ilişkin olarak “Biz o binaya Fatma Şahin’den artan taciz ve tecavüzün hesabını sormaya, ‘kürtaj haktır’ demeye gittik.” dedi. Gözaltında yaşadıkları polis şiddetini ve işkencesini anlatan Karadaban, “Üniversiteli kadınlar AKP’ye meydan okuyor” diye konuştu.

Konuşmaların ardından ilk olarak Zelal Gökçe sahneye çıktı. Gökçe’nin ardından Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu ve Feryal Öney sahne aldı.

,

 

ANKARA

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Ankara'da alanlara yine kadınların öfkesi ve coşkusu hakim oldu. Erkek egemenliğine, tacize, tecavüze, cinayetlere, şiddete, gözaltı ve tutuklamalara karşı kadınlar, dayanışmanın önemine işaret eden miting gerçekleştirdi.

Ankara’da son yılların en kitlesel ve coşkulu 8 Mart Mitingi yaşandı. Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla saat 12.00’dan itibaren Kolej Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, kortejlerini oluşturarak artık bir 8 Mart alanı olan Ziya Gökalp Caddesi’ne yürüdü. Feministlerden meslek örgütlerinden kadınlara, yoksul mahallelerdeki kadınlardan liseli kadınlara, engelli kadınlardan seks işçisi kadınlara, barınma hakkı için direnen kadınlardan yöre derneklerinden kadınlara, üniversiteli kadınlardan lezbiyen, gey, biseksüel, trans bireylere kadar yaklaşık 5 bin kadın hem öfkesini hem de coşkusunu sokaklara taşıdı.

Halkevci Kadınlar'da eylemin şenlikli gruplarından biriydi. Ankara'daki her Halkevi şubasinde yapılan döviz atölyelerinde kadınların kendi elleriyle hazırladıkları pankartlarını, dövizlerini taşıyarak seslerine ses kattılar. Yürüyüş boyunca kadınlar şarkılar söylediler, mücadelelerini sloganlarıyla dillendirdiler. Kadınlar 8 Mart'ta erkek egemen zihniyete ve bu zihniyetin öncüsü AKP'ye karşı mücadele için, kürtaj hakları için, tüm kadınlara sosyal güvence için, eşit bir ülke ve dünya çin sloganlarını en yüksek sesleriyle attılar. 

‘Kadın dayanışmasını büyütüyoruz’

Rengarenk pankart ve dövizler taşıyan kadınlar, Ziya Gökalp Caddesi’ne geldikten sonra miting programını başlattı. Platform adına Türkçe ve Kürtçe okunan ortak basın açıklamasında kadına yönelik şiddetin erkek egemen sistemin var olduğu her yerde yaşandığının altı çizildi. Açıklamada şiddete karşı mücadelede kadın örgütlerini dışlayan AKP’nin kürtaj hakkını yasaklamaya karşı yükseltilen mücadelenin iktidara geri adım attırdığı hatırlatıldı.

AKP’nin gerici, cinsiyetçi, ırkçı ve kadın düşmanı politikalarından örnekler verilen basın açıklamasında “Bizler erkek egemenliğine karşı mücadele etmeye, kendi hayatımızda söz ve karar sahibi olduğumuzun bilinciyle 8 Mart’ta yine meydanlardayız. Bizlere dayatılan bu karanlığı reddediyor, istediğimiz dünyayı kendi ellerimizle kurmak için kadın dayanışmasını büyütüyoruz” denildi. Kadınlar taleplerini sıralayarak açıklamayı sonlandırdı.

 

ANTAKYA
Antakya’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için sokağa çıkan kadınlara polis saldırdı. Antakya Kadın Platformu’nun, “Savaşa, kadın cinayetlerine, tecavüze, tacize, şiddete, kadın emeğini sömürenlere karşı yaşasın kadın dayanışması” çağrısıyla kadınlar yürüyüş için bir araya geldi. Ancak 1 Eylül 2012’de savaşa karşı düzenlenen mitingin ardından her türlü basın açıklamasının yasaklandığı Antakya’da polis kadınların yürüyüşüne izin vermedi. Kadınların yürüme konusundaki ısrarı ve kararlılığı karşısında polis yoğun biber gazı kullanarak kitleyi dağıtmaya çalıştı. Kadınlar polisin yoğun baskısına rağmen “Kadınlar savaş istemiyor” diyerek barikatı aştı. Antakya Eğitim Sen önünden yürüyüşe geçen kadınlar Ulus Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklama, kadınların yaptığı tiyatro ve müzik dinletisi ile son buldu.

Antakya

ANTALYA

8 Mart Antalya Kadın Platformu tarafından organize edilen bir yürüyüşle kutlandı. Saat 12.00’da Aydın Kanza Parkı'nda toplanmaya başlayan kadınlar, 12.30’da Güllük Caddesi'nden yürüyüşe geçerek Yavuz Özcan parkına geldi.

Güllük Caddesi kadınların şarkıları ve sloganları ile yürüyüş boyunca renkli görüntülere sahne oldu. Erkek şiddetine ve AKP gericiliğine karşı sloganların atıldığı yürüyüşün sonrasında Yavuz Özcan Parkı'nda düzenleyici kurumları temsilen KESK Tüm Bel Sen Yönetim Kurulu Üyesi Birgül Yiğit Kabaklı’nın açılış konuşmasının ardından, tertip komitesinde yer alan DİSK, TMMOB, Halkevleri, CHP, ÖDP, HDK adına da birer konuşma yapıldı.

Yüzlerce kadının katıldığı eylemde düzenleyici kurumlar dışında çok sayıda dernek de katılarak destek verdi.

ARTVİN

Kemalpaşa ve Hopa'da Halkevci Kadınlar tarafından pekçok ev toplantısı ve Halkevi şubelerinde sabah kahvaltıları ile 8 Mart a hazırlanan kadınlar dün(8 Mart) sokağa çıktı

Dün (8 Mart) Hopa belediye parkında bir araya gelen kadınlar “Söyleyecek sözümüz, direnecek gücümüz var” pankartı açarak rengarenk kortejleri ile Hopa Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdiler. Savaşa, şiddete, tacize, karşı sloganlar atan kadınlar Hopa Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptılar.

ESP ve Halkevci kadınların çağrısı düzenlenen eylemde okunan basın açıklamasında; kadının kimliğini reddeden, kadını aile içine hapseden, “Fedakâr anne, iffetli eş ve sigortasız işçi” haline getiren; kürtaj yasağı ile kadınların bedeni ve yaşamı üzerinde denetim kurmaya çalışan kadın düşmanı AKP’ye karşı; en az üç çocuk dayatmasıyla kadınları kuluçka makinesi yerine koyan Başbakan Erdoğan’a karşı kadınların mücedelesinin süreceğini dile getirdiler. 
Açıklamamın ardından tekrar Hopa parkına yürüyen kadınlar eylemlerini tulum eşliğinde oynanan horonlarla noktaladılar.

Halkevci kadınların 8 Mart etkinlikleri 10 Mart Pazar günü Kemalpaşa Belediye Düğün Salonu’nda yapılacak olan Türkiye'de Kadın Düşmanı Politikalar paneli ile devam edecek.

BOLU

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde  Bolu Emek ve Demokrasi Platformu üyesi kadınlar, kadına yönelik şiddete karşı ve 8 Mart’ın tatil olması için İzzet Baysal Caddesi Bankalar önünde bir araya geldi. Ortak basın açıklamasını okuyan KESK dönem sözcüsü Bircan Öztop “İşte bir 8 Mart daha aldı getirdi kapımıza, mor menekşeler bıraktı avuçlarımıza. New York’ta yakılan işçi kadınların 156 yıllık kokusunu, zalimlerin bitmeyen korkusunu, bin yıllardır dinmeyen öfkemizi, direnişi de isyanı da bıraktı yüreğimize yeniden” diyerek sözlerine başladı

‘New York’ta kızkardeşlerimizi yakan ateş 156 yıldır sönmedi’

“New York’ta kız kardeşlerimizi yakan ateş,156 yıldır hiç sönmedi” diyen Öztop, Bursa’da bir tekstil atölyesinde yanan kadınları’da andı. İstanbul’da, Adıyaman’da, Ankara’nın Ostim’de sokaklarda caddelerde her gün kadınların katledildiğine dikkat çekti. “ Erkek devlet”in “adamlarınca” güpegündüz,canlı yayınlarda “büyük” gazetecilerin üçüncü sayfalarında “ küçücük” bir haber oluveriyoruz” diyen Öztop şunları söyledi: “kadınların itirazlarını ve mücadelesini, devlet polis erkek şiddeti ile bastırmaya çalışan arkadaşlarımızı hapishanelere dolduran ceberrut anlayışa karşı isyandayız. Her gün iş cinayetlerinde,meslek hastalıklarında yitirdiğimiz canlarımız için isyandayız. Katillerimizi “ tahrik” indirimiyle salıveren, onları yeni kadın kıyımlarına teşvik eden erkek yargıya karşı isyandayız. Dünyanın 21 ülkesinde tatil olan 8 Mart’ın “ resmi tatil olması” için isyandayız”

http://www.sendika.org/wp-content/uploads/2013/03/bolu-kadin.jpg

ÇANAKKALE

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü” etkinlikleri kapsamında 4 gündür süren etkinlikler, renkli yürüyüşle sona erdi. Tiyatro, panel ve film gösterimi etkinlikleri ile devam eden program kapsamında dün (8 Mart Cuma) Salı Pazarı'ndan Cumhuriyet Meydanı'na yürüyüş yapıldı. Yürüyüş müzik dinletisi ve halaylar eşliğinde son buldu

Çanakkale Kadın Platformu tarafından düzenlenen yürüyüşe yoğun ilgi gösteren kadınlar,  hafif yağan yağmura rağmen alanı doldurdu.

Halkevci Kadınlar, saat 15.00'da Çanakkale Halkevi'nde toplanarak Salı pazarına sloganlarla yürüyüp kutlamaya erken başladı. 

Saat 16.30'da Salı pazarından başlayan yürüyüş saat 17.00'da Cumhuriyet Meydanı'nda son buldu. Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan kadınlar basın açıklamasından sonra müzik ve halaylar eşliğinde kutlamalara devam etti.

Basın açıklamasında dünya kadınlar gününün önemine değinen kadınlar “Savaşın şiddettin normalleştirmesine, kadınlar ve çocuklar üzerindeki baskısına karşı, barış için ellerimizi,  yüreklerimizi birleştirelim, diyoruz.

Biz, kadınların yaşamına, çalışıp çalışmayacağına, ne giyip ne giymeyeceğine, doğurup   doğurmayacağına, Karar da yaşam da bizim diyoruz!

Kadınla erkeği eşit görmediğini söyleyen, en az üç çocuk doğurun deyip kadınları kuluçka makinesi yerine koyan kadın düşmanı başbakana karşı! Kadın, yaşam,  özgürlük diyoruz.” dedi. AKP gericiliğine, erkek egemen zihniyete geçit vermeyeceklerini haykırdılar.

Çanakkale Kadın Platformu olarak taleplerini sıralayan kadınlar, alanı müzik ekibine bıraktı.

Canlı müzik dinletisi ve müzik eşliğinde halaylarla devam eden etkinlik saat 17.30'da son buldu.

Bir an olsun susmayan Halkevci Kadınlar 8 Mart eylemini başladıkları yerde, Çanakkale Halkevi'nde, bitirdi.

 

ESKİŞEHİR

Eskişehir'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla sokaklara çıkan binlerce kadın erkek egemenliğine, gericiliğe, cinsiyetçiliğe, kadına yönelik şiddete karşı sokaklardaydı.  Yediler Parkı etrafında buluşan kadınlar "sokaklardayız, isyanlardayız" yazılı pankartı açarak yürümeye başladı. Eylem boyunca sürekli sivil ve amirler tarafından takip edilen kitle polis tarafından Doktorlar Caddesi girişinde durdurulmaya çalışıldı. Kadınlar kararlılığı ile polis engelini tanımadı, kısa konuşmaların ardından yürümeye devam ettiler. Adalar Migros önünde toplanan kitle basın açıklamasını yaptı. "Barış istiyoruz", "Yoksulluk kadınları vuruyor" diyen kadınlar, "Kadınlara güvenceli istidam ve sosyal güvence hakkı verilmesini, kadına yönelik şiddet uygulayanlara ağır cezalar uygulanmasını, tecavüzcülerin devlet tarafından korunmamasını, savaşın son bulup ülkede barışın hakim kılınmasını istiyor, tüm kadınları mücadelemize katılmaya çağırıyoruz" diyerek basın açıklamasını sonlandırdı. Eylem marşlar, şarkılar, halaylar eşliğinde sona erdi.

eskisehir-8-mart-polis-engeli

İZMİR

İzmir Halkevci Kadınlar, 8 Mart’ta ‘Karar da bizim, yaşam da’ diyerek kadın düşmanı AKP’yi durdurmak için sokaktaydı. İzmir Halkevci Kadınlar, Üniversiteli Kadın Kolektifi, Liseli Genç Umutçu Kadınlar’ın çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, Konak Eski Sümerbank önünden Konak metro çıkışındaki etkinlik alanına yürüyüş yaptı.

Yürüyüş boyunca "Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadın dayanışması", "Kadınlar yürüyor mücadele büyüyor", "AKP Elini Bedenimden Çek", "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa", "Görünmeyen emek Sesini yükselt", "Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet gelsin cop, inadına isyan inadına isyan inadına özgürlük" sloganları atıldı.

Metro çıkışındaki etkinlik alanını, 8 Mart alanına çevirdiklerini söyleyen kadınlar, kısa bir drama gösterisi sundular.

Çevredekiler tarafından da ilgiyle izlenen drama sonrası Halkevleri Ege Bölge Temsilcisi Didem Tosun basın açıklaması yaptı.

Açıklamada kadın mücadelesinin uzun soluklu bir mücadele olduğunu hatırlatan Tosun, "İçinde yüzyılların biriktirdiği direniş, yılgınlık, geri çekilmelerin olduğu kadar kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesini yan yana omuz omuza vererek sürdürdükleri bir mücadele tarihi; kimi zaman erkeklere, kimi zaman patronlara kimi zamanda siyasi iktidarlara karşı yükseltilen mücadelenin, kadın kadına buluşmaların, bugün bizlere ilham veren öyküsü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde sesimizi yükseltmek, kız kardeşlerimizle dayanışmayı arttırmak için yine alanlardayız" dedi.

4+4+4 yasası ile kız çocuklarının eğitim kademelerinden daha hızlı koparılarak aileye ve erkeğe mahkum edilmesi anlamına geldiğine dikkat çeken Tosun, "Kadınlar olarakne çocuklarımızın etek boyuna ne de okul hayatına müdahale ettirmeyeceğiz, okullardaki cinsiyetçi uygulamalara, kılık kıyafet yönetmeliğine, çocuk gelin uygulamasının önünü açanlara karşı, dinsel gericiliğe ve AKP ye karşı mücadele ediyoruz." dedi.

‘Görünmeyen emek sesini yükselt’

Çıkarılmak istenen kürtaj yasasıyla kadınların yaşamlarının, bedenlerinin denetim altına alınmaya çalışıldığını belirten Tosun, kadınların “Kadınlar kürtaj olmasın, tecavüze uğrasa da doğursun ya da kendini öldürsün” diyen kadın düşmanı bakanlara üniversitelerde, kent meydanlarında son yılların en kitlesel en yaygın eylemleriyle iktidara yanıt verdiğini ifade etti.

‘Üniversitelerde gericiliğe karşı mücadele edeceğiz’

Halkevleri Ege Bölge Temsilcisi Didem Tosun’un yaptığı basın açıklamasının ardından Üniversiteli Kadın Kolektifi’nden Esin Çalışkan bir konuşma yaptı. Son on yıldır öldürülen, şiddete, tecavüze, tacize uğrayan kadınların sorumlusunun AKP olduğunu belirten Çalışkan, "26 kişinin tecavüzüne uğramış N.Ç’nin ve N.Ç. davası gibi bir çok davanın adaletsiz adaleti, 3 çocuk yetmez 5 çocuk diyerek kadınları kuluçka gibi gören zihniyet, Uludere katliamıyla kürtajı aynı gören, kadın bedenine dil uzatan AKP’nin ta kendisidir" dedi.

Liseli Genç Umutçu Kadınlar, 4+4+4 eğitim yasasıyla, kılık kıyafet yönetmeliğiyle, kadın düşmanı, gerici, cinsiyetçi, piyasacı uygulamalarıyla liseleri gericileştirmek ve eğitimi paralı hale getirmek isteyen AKP iktidarına karşı liselerde mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.

Etkinlikte kadınlar yaşanmış kadın hikayelerinden yola çıkarak yazdıkları şiirleri okudular. Kadınlar mücadelenin 8 Mart’la sınırlı kalmayacağını ve kadın düşmanı her uygulamanın karşısında duracaklarını söyleyerek ortak mücadele çağrısı yaptılar.

KOCAELİ

Kocaeli Valisi Ercan Topaca’nın bir süredir devam ettirdiği yürüyüş yasağı kadınlar tarafından delindi.

8 Mart Dü+nya Kadınlar Günü'nde Kocaeli, Halkevci Kadınlar, Üniversiteli Kadın Kolektifleri ve Kocaeli Kadın Platformu’nun eylemlerine sahne oldu. İlk olarak Halkevci Kadınlar ve Üniversiteli Kadın Kolektifleri’nin açıklaması ve tiyatro gösterisiyle başlayan etkinlikler Kocaeli Kadın Platformu’nun yürüyüşüyle devam etti. Uzun bir süredir Kocaeli sol muhalefetine kapalı olan Yürüyüş Yolu, 8 Mart’ta da kapatılmaya çalışıldı. 8 Mart’tan 2 gün önce valilik yerel basın aracılığıyla yürüyüş için izin alınması, bildirim yapılması gerektiğini deklare etti. Daha sonra polis aracılığıyla yürüyüşün izinsiz olduğunu ve olabilecek durumlardan sorumlu olmadıklarını bildiren bir evrak Kocaeli Kadın Platformu Sözcüsü Eğitim Sen Kadın Sekreterliğine tebliğ edildi ve defalarca telefonla yürüyüşün yapılmaması için yürüyüşün başlayıncaya kadar tacizde bulunuldu. Bütün baskılara rağmen kadınlar yürüyüşte kararlı davranarak yürüyeceklerini deklare ettiler.

Manipülasyon çabaları boşa çıktı

Yürüyüşün başlamasından sonra herhangi bir müdahaleyle karşılaşılmadı. Ancak yürüyüşün başlamasından az sonra toplum polisleri ve yunuslar Yürüyüş Yolu’nun iki tarafına dizilerek yürüyen kadınlara karanfil dağıtmaya çalıştı. Yürüyüş yolunun açılmasının valinin bir lütfu olarak sunmaya çalışan polisin bu çabası kadınların çiçekleri almaması ve polisin gerçek yüzünü teşhir etmesiyle boşa çıktı. Yürüyüş yolunun açılmasının bir lütuf değil kadın mücadelesiyle gerçekleştiği vurgulandı.

İnsan Halkları Parkı’na kadar yürüyen Kocaeli Kadın Platformu burada vali ve polisin tavrını kınayan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün tarihsel misyonunu aktaran ve 10 yıllık AKP iktidarının kadına yönelik gerici, kadın düşmanı politikaları teşhir eden bir açıklama yapıldı. Açıklamanın ardından kadınlar şarkılar söyleyerek halay çekti.

 

MERSİN

Mersin'de ayağa kalkan Halkevci Kadınlar, kadın düşmanı, gerici, cinsiyetçi, işbirlikçi AKP'ye meydan okumak için alanlardaydı.

Balıkçı Barınağı’nda Mersin Kadın Platformu’yla biraraya gelen kadınlar ve LGBT bireyler; erkek egemenliğine ve AKP iktidarına karşı, 4+4+4 eğitim sistemiyle çocuk gelinliğin önünü açan eğitim sistemine karşı, nefret söylemlerinin ve nefret cinayetlerinin artmasına neden olan iktidara karşı başkaldırdıklarını bir kez daha yinelediler. Oldukça renkli geçen etkinlikte; kadınlar tarafından müzik dinletisi ve skeç yapıldı.

Okunan basın metninde ise; “Artış gösteren kadına yönelik şiddetin engellenmesi gerekirken, yargının ödül niteliğinde verdiği cezalar ile birlikte taciz, tecavüz ve şiddet giderek artmaktadır. AKP kadın bedenini denetlemenin bir aracı olarak kürtajı gündeme getirmiştir. Kürtaj, kadının mücadelesiyle kazanılmış bir haktır ve kürtajın tek kararı kadına aittir. Yeni nüfus politikalarının bir parçası olarak esasta sermayeye ucuz işgücü amacı taşıyan politikalarla kadını bir üreme aracı olarak gören zihniyet tarafından 3 çocuk dayatılmaktadır. Devlet eliyle işlenen bir diğer cinayet, erkek egemen anlayışının LGBT bireylere yönelik nefret söylemi ile ürettiği nefret cinayetleridir. Bu nefret suçları yasalarda henüz karşılığını bulamamıştır.” denildi.

mersin-kadin

SAMSUN

Dünya Kadınlar Günü eylemi Samsun’da yüzlerce kadınla kutlandı. Kadınların öfkesinin ve coşkusunun hakim olduğu mitingde savaşa, şiddete, tacize, tecavüze, kadın cinayetlerine karşı kadın dayanışması vurgusu yapıldı


Samsun Konak Sineması önünde toplanan kadınlar Samsun’da yürüyüşe kapalı olan Samsun Çiftlik Caddesi’nde yapılan yürüyüş ile başladı.  200’e yakın kadının katıldığı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Samsun Kadın Platformu’nun çağrısıyla gerçekleşti.

Halkevci Kadınlar'ın da katıldığı yürüyüş esnasında “Erkek vuruyor, AKP koruyor”, “AKP elinin bedenimden çek”, “Şiddete, tacize, tecavüze son”, “AKP yasası kadın düşmanı”, “Kürtaj haktır, karar kadınların” sloganlarıyla ve söyledikleri şarkılarıyla renkli görüntülere sahne oldu.

Polisin her türlü prokovatif davranışlarına ve Çiftlik Caddesi’nde yürüyüşe izin vermemek istemesine rağmen kadınlar yürüyüş yürüyüş ve basın açıklamasını gerçekleştirdi.

Eylemde okunan basın açıklamasında; “Kadına yönelik baskı şiddet, taciz, tecavüz her geçen gün sistematik bir şekilde sıradanlaştırılırken günde 5-6 kadın öldürülmektedir. AKP’nin 11 yıllık iktidarı döneminde kadın cinayetleri %1400 oranında arttı. Canik’de Yasemin Kadı eski eşi tarafından öldürüldü. AKP iktidarı ile giderek derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadına yönelik her türlü şiddeti meşrulaştırmaktadır. AKP’nin yasalarıyla ve söylemleriyle kadınların katlini vacip ilan eden gerici uygulamalarına karşı buradayız! Kadınlar olarak ölümlerimizi saymaktan yorulduk, artık yeter!”

Açıklamanın devamında kadınlar taleplerini şu şekilde sıraladı: “Bizler buradayız, kadının bedeni üzerinde tek söz sahibi kendisinin olduğu geçeğinin kabul edilmesini, kürtajın bir hak olduğu kararın kadına ait olduğunun bilinmesini istiyoruz

Bizler buradayız, kadın katillerine indirim, koruma değil caydrıcı ağır cezalar istiyoruz.

Bizler buradayız, eğitimde fırsat eşitliği ilkesini yok eden cinsiyetçi 4+4+4 örneğinde olduğu gibi AKP hükümetinin kadın düşmanı politikalarını reddediyoruz. Kadın düşmanı cins ayrımcı dil kullanan tüm sorumluların görevlerinden istifasını istiyoruz.”

Basın açıklamasından sonra Samsun Süleymaniye geçidinde tiyatro gösterimi ve halaylar çekilerek eyleme son verildi.

SİVAS

Sivas’ta Halkevci Kadınlar ve Üniversiteli Kadın Kolektifi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde 10 Mart’ta kent meydanında bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamada, “Kadına yönelik şiddetin, tacizin, tecavüzün kölesi olmayacağız” diyerek 8 Mart’ta AKP’nin kadın düşmanı politikalarına kanmayan kadınların birçok ilde sokakları doldurduğuna dikkat çekildi. Basın açıklamasının ardından Sivas Halkevi’nde etkinlik düzenlendi.

TRABZON

Trabzon Demokratik Kadın Platformu’nun düzenlediği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yürüyüşü coşkuyla gerçekleşti. Trabzon Merkez Postane önünde toplanan kadınlar şarkılar, sloganlar eşliğinde yaklaşık Meydan Parka yürüdü. Burada açıklamayı Demokratik Kadın Platformu adına Nurcan Üzgeç Mollaoğlu yaptı. Üzgeç, tarihten aldıkları güçle ayrımcılığa, güvencesizliğe, şiddete ve savaşa karşı bir araya geldiklerini belirtti.

Gericilik biçimleri ile sürekli yeniden üretilen şiddete, cinsiyetçiliğe ve ırkçılığa maruz kalıyoruz diyen Üzgeç, İstanbul Sirkeci karakolunda ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Üniversiteli Kadın Kolektifi’ne dönük saldırıları hatırlattı.

Farabi Hastanesi işçilerinin yılbaşından bu yana işlerini geri alma talebiyle direndiğini söyleyen Üzgeç, direnişin sembolü kadın işçilerin de hemen her gün özel güvenlik görevlilerinin fiziksel şiddetine ve tacizine maruz kaldığını ifade etti. Üzgeç “Biz kadınlar, haklı talepleri karşılanana kadar işçi kadınların yanında mücadele edeceğiz” dedi.

8marttrabzon

 Halkevleri Basın Merkezi