SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devredildiği 19 Şubat’tan sonra hastaların artan çilesini tüm Türkiye izledi. Biz de o günlerde yolu eski bir SSK hastanesinden geçmek zorunda olan, kanser hastası Melahat Ertan ile görüştük. -Bize SSK hastanesi devredildikten sonraki ilk gününüzü anlatabilir misiniz? - Eskisi gibi randevu alınmadığı için Pazartesi erkenden hastanede olabilmek için yola çıktık. Saat 8’ de hastanedeydik. Onkoloji bölümünde tüm hastaların pembe kartları vardır. Bu pembe kartlarla dosyanı çıkartırsın. Dosya ile muayene kuyruğuna girip muayene olabilirsin. Dosyamızı daha önceden aldığımız için bu çileden kurtulduk. -Bir dosya almak niye bu kadar zor? -Çok kuyruk vardı. Hastanede insanlar dosya kuyruğunda birbirine bağırıyor, Tayyip Erdoğan’a küfür ediyorlardı. Çünkü dosyasını almak isteyenlerden bir sürü fotokopi istiyorlardı. Bu fotokopileri çektirmek için insanlar sıralarını kaybedip fotokopi kuyruğuna girmek zorunda kalıyordu. Döndüklerinde yeniden sıraya girmek zorunda kalıyorlardı. Kayıt yaptıranlar dosyasını ve muayene fişini almak için tekrar kuyruğa giriyordu. Saat 10.00 civarında ortalık iyice karışmıştı. Ortada düğüm haline gelmiş bir sürü kuyruk, işlemeyen bir sistem iyice sinirleri bozmuştu. Herkes bulduğu kameradan Tayyip’e küfür ediyordu. “bu muydu bize rahat ettirecek sistem” diye bağrışıyordu millet. -Sizin için herhalde her şey daha kolay oldu. -Yok, olur mu. 9.30 da muayene olduğumuz doktor eğer muayene fişi almazsak ilaçları yazmayacağını söyledi. Fişi nereden alacağımızı sorduğumuzda ise “bilmiyorum, ben de ne yapılacağını sizden öğreniyorum” cevabını aldık. Yaklaşık yarım saat hastanede muayene fişinin nasıl alınacağını öğrenmek için dolaştım, ancak bulamadım. Sağlık belgesi, sağlık karnesinin fotokopisini çektirmek için sıraya girdim. Bu arada doktorun istediği röntgen ve kan tahlilini yaptırmak için de barkod ve fiş, ayrıca onlar için de fotokopi istediler. Ancak bu işlemleri yapmak mümkün değildi. Memurlarla tartışmak da bir işe yaramıyordu. Sonuçta; SSK’nın devri ile birlikte ortaya çıkan karışıklığı geçici bir süre durdurmak için eskisi gibi işlem yapmak zorunda kaldılar. Saat 11.30 civarında dosyalar pembe kartlarla dağıtıldı. Röntgen ve kan tahlilleri yine eskisi gibi doktorun yazdığı kağıt dışında bir şey istemeksizin gerçekleştirildi. -Böylece sorun çözüldü mü? -Hayır, nerede? hastanenin çilesi yine de bitmedi. Hastane eczanesi kapatıldığı için yazılan ilaçların nereden alınacağı belli değildi. Bizi nerede olduğu, hatta olup olmadığı belli olmayan eczanelere yolladılar. Tabi ki onkoloji hastalarının ilaçları oldukça pahalı olduğu için onların dedikleri bütün eczaneleri dolaştık. Sistemler kapalı SSK ilaçlarını veremiyorum yanıtını aldık. Ertesi gün yine aynı yanıtlar sonunda tabii ki hastamızın ağrıları dayanılmaz olduğu için bu iki günlük çaba boşa gitti ve ilaçları parayla almak zorunda kaldık.