Dokuzuncusunun da sonuna gelinen festivalde bu yıl 25 yabancı 51 yerli olmak üzere 76 film gösterildi. 17 yerde gösterim yapıldı. 7’si fabrika gösterimiydi. 2 panel ve 2 söyleşi gerçekleştirildi.
İki aydır hazırlıkları süren festival Eskişehir’de dolu dolu geçti. 7 gün boyunca aralıksız gösterimlerle devam eden festival çok sayıda Eskişehirli’ye ulaştı. Eskişehir’e özel festival gazetesi ise şehrin pek çok yerinde okuyucusuyla buluştu.
Açılış Eko Show Ritm grubunun konseriyle coşkulu bir şekilde yürüyüşle başladı. Gece, 129 gündür direnen ICF işçilerinin konuşmaları ve kendilerine plaket verilmesiyle başladı. Salih Kalyon ve Küf filminin yönetmeni Ali Aydın açılış gecesine konuk oldu. Praksis de direniş ezgileriyle geceye renk kattı.
Fabrika gösterimleri coşkulu geçti. Renta fabrikasında işçiler üretimi durdurup festivale katıldılar.
Festival, mahallelerde çocuklarla buluştu. Esentepe Çocuk Merkezi, Yenikent ve Aydın Arat Yaşam merkezi festivalin duraklarındandı.
Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde gösterimler aralıksız devam ederken eş zamanlı olarak diğer merkezlerde de gösterimler sürdü.
Osmangazi Üniversitesi’nde özel bir açılışla başlayan festival iki gün sürdü.
Eskişehir hatırası olarak hazırlanan festival kupaları ve Karagöz, Şarlo, V ve Kırmızılı kadın halayının maketi büyük ilgi gördü.
Söyleşiler festivale renk kattı. Açılış filmi Küf’ün yönetmeni Ali Aydın ile bir söyleşi yapıldı. Benim Çocuğum film gösterimin ardından da filmde yer alan Listag Aileleri ve Kaos GL’nin katılımıyla geniş bir söyleşi daha gerçekleştirildi.
Festival kapsamında iki panel yer aldı. “Nasıl Bir Kent?” başlıklı panelde Eskişehir’in meydan sorunu ve yaşanabilir kentler için nasıl mücadeleler verildiği konuşuldu. “İş’te Cinayet” başlıklı panelde ise son dönemde Soma, Ermenek ve Torunlar’da yaşanan kazalardan yola çıkarak ülkemizdeki işçi algısı ve kazaların aslında birer cinayet olduğu konuşuldu.