Halkevlerinin 80. yıldönümü dolayısıyla 19 Şubat Pazar günü Çanakkale'de 80. Yıl yürüyüşüne polisin jop ve biber gazıyla saldırması sonucu 6 Halkevci gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan Halkevciler akşam üzeri serbest bırakıldı.
Serbest bırakılan Halkevciler pazar günü yaşanan olaylar ile ilgili 20 Şubat Pazartesi günü basın açıklaması yaparak ve faşizan müdahalenin sorumlusu güvenlik güçleri hakkında Adliye Sarayı'na giderek şikayette bulundu. Saldırının olduğu Ziraat Bankası önünde toplanan Halkevciler ve destek veren siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcileri burada basın açıklamasını okuduktan sonra "Zam, Zulüm, İşkence İşte AKP", "Yaşasın Halkın Hakları Mücadelemiz", "Faşizme Karşı Omuz Omuza" sloganları atılarak Adliye önüne yürüyüşe geçildi. Çevik kuvvet yine yolu kesmesiyle kısa bir tartışma yaşandı. Tekrar yürüyüşe geçilmesinden kısa bir süre sonra Çevik kuvvet tekrar yolu kesmeye çalıştı. Adliyenin önüne gelindiğinde dün gözaltına alınan Halkevciler suç duyurusunda bulunmak üzere Adliyeye girdiler. Yapılan suç duyurusundan sonra tekrar sloganlar eşliğinde Halkevine geri dönüldü.
Yapılan basın açıklaması;
Basına ve Kamuoyuna,
Halkevlerinin 80. Yılı kapsamında 16 Şubattan bugüne kadar film gösteriminden, tiyatroya, sergiden dayanışma yemeğine her gün yaptığımız etkinliklerle Halkevlerinin 80. Yılını Çanakkale’de kutladık. Bu etkinliklerimize dünde Ziraat Bankasının önünden Saat Kulesine kadar bir halk yürüyüşü gerçekleştirip orada okuyacağımız basın açıklamasından sonra hazırladığımız sokak tiyatrosunu sergileyecektik. Ama tam bir polis devletine yakışır bir biçimde “izinsiz yürüyüş” gerekçesiyle yürüyüşümüze izin verilmemiş ve önümüze jopuyla, kalkanıyla, biber gazıyla çevik kuvvet çıkmıştır. Kuruluş yıldönümü gibi geleneksel anma gösterisi olan yürüyüşler yasa kapsamında gösteri yürüyüşleri yasasına girmemektedir. Buna rağmen polis hukuku yok sayarak yürüyüşümüzü engellemiştir. Bununla da kalınmamış, sokak tiyatrosu için hazırlanmış “Padişah Tayyip” kuklasını gören Güvenlik Şube Müdürü İsmail Torlak hiçbir açıklama yapmadan “Padişah Tayyip”in üzerine atlamış ve onu zorla almak için arkadaşlarımıza saldırmıştır. Polisin bu faşizan tutumu AKP’nin demokrasi anlayışını çok güzel ortaya koymaktadır. Ülkemizde artık hiçbir insan hakkı dikkate alınmadan polis şiddetine maruz kalınmaktadır. AKP polisinin saldırısında bir arkadaşımız biber gazının etkisiyle ciğerleri zarar görmüş ve ağırlaşarak hastaneye kaldırılmıştır. Bir arkadaşımız ise biber gazının etkisiyle astım krizi geçirmiş sokak ortasında bayılmıştır. AKP polisinin vahşi saldırısından görme engelli bir kadın ve görme engelli bir erkek halkevi üyesi de nasibini almış, polislerin yumruklu saldırılarına maruz kalmışlardır.
Bizler halkın hak mücadelesi yürütenler olarak ne AKP’den ne de onun polisinin saldırısından yılıp geri çekilmeyeceğiz. Eğitim hakkımızı, sağlık hakkımızı, barınma hakkımızı, çevre hakkımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Dün hiçbir yasal gerekçe olmadan keyfi bir biçimde bizi yürütmeyen Çanakkale Emniyetinden, “Padişah Tayyip” kuklasına yoğun ilgisi sonucu Halkevcilere saldıran ve kuklayı zorla gasp eden Güvenlik Şube Müdürü İsmail Torlak’tan ve tutundukları vahşi tavırla yumruklarla saldıran güvenlik güçlerini kınıyor ve haklarında suç duyurusunda bulunmak üzere Adliyeye gidiyoruz.