Pazar günü kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden İzmir Halkevi üyesi ve İzmir'de Gültepe, Ankara'da gecekondu direnişleri gibi nice mücadelenin mimarlarından İsmail Levent Aksan son yolculuğuna uğurlandı
İzmir Halkevi önünde yapılan anma etkinliğine Aksan’ın geçmiş ve günümüzdeki birçok mücadelede omuz omuza olduğu arkadaşları, yoldaşları katıldı. Anma programında Levent Aksan’ı anlatan yoldaşları sık sık “Levent Aksan ölümsüzdür” sloganı attı. Yoldaşlarının omuzlarında Halkevi önüne getirilen Levent Aksan, her sabah Halkevi’nde dinlediği “Pencereyi kapama, gök dolabilir içer” şarkısı ile karşılandı.
“Leven Abinin mücadele bayrağı barikatların en önünde dalgalanmaya devam edecek”
İzmir Halkevleri adına konuşan Şube Sekreteri Evrim Çakır konuşmasında şu sözlere yer verdi:
Bugün geçmişte yaşanan bir öykünün kahramanı değil, geçmişi bugüne taşıyan, yaşamı boyunca devrime ve sosyalizme olan inancını yitirmeyen, bugünün kuşaklarıyla yan yana, omuz omuza mücadeleyi büyütmeyi görev edinen yoldaşımızı uğurluyoruz.
Dostumuz, arkadaşımız, abimizdi. Kaç kuşağa eli değdi. O sadece mücadele tarihinin taşıyıcısı değil geleceğin de kurucusu olmak için yanımızdaydı. Bizimle arşınlardı sokakları, bizimle aç kalır bizimle sofraya otururdu. Kavgada omuzu hep omuzumuzdaydı.
Gidenlerin ardından, kalanların vasiyeti gibiydi yazdıkları: “Güzelliklerimizi bir bir gömüyoruz. Yüreğimize. Bizim kuşak; az zamanımız kalmış olabilir. Onları yaşatmak için tek seçeneğimiz var; Dört elle, kan ter ile sarılmak mücadeleye.”
Dediği gibi yaşadı, kan ter içinde kalsa da yapılacak işlerden geri durmadı.
Levent Aksan; Beşevler’de Devrimci Gençlik mücadelesinde, Ankara’da gecekondu direnişinde Soner İlhan’ın yoldaşıydı.
Gültepe’de Tariş barikatlarında, hapishanede idam hücresinde Hıdır Aslan’ın yoldaşıydı.
Levent Aksan, İzmir’de, halkın hakları mücadelesi verenlerin, Halkevcilerin yoldaşıydı.
Levent abi, yoldaşım, ekip arkadaşım. Her sabah birlikte gelir birlikte açardık şubemizi. Sen ocağa çayı koyar, ben sana hep aynı şarkıyı açardım. “Pencereyi kapama, gök dolabilir içer.” Sonra koyulurduk işe güce. Bugün yine aynı şarkıyla buluştuk seninle, mücadele evimizin önünde. Sana söz, penceremiz hep açık kalacak. Hiç düşürmediğin mücadele bayrağı genci, yaşlısı tüm yoldaşlarının ellerinde barikatların en önünde dalgalanmaya devam edecek. Sana söz olsun yoldaş hiçbir düşün yarım kalmayacak.
Çakır’ın konuşmasının ardından anmaya katılanlar hep bir ağızdan devrim andını okudu.
Çakır’ın ardından söz alan Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay Levent Aksan için şu sözleri söyledi:
Levent Aksan tüm hayatını devrimci mücadeleye adamış bir yoldaşımızdı abimizdi. Ondan çok şey öğrendik, o da öğrenme mücadelesinden asla vazgeçmedi. Genç kuşaklarla arasındaki bağları her zaman kuvvetlendirdi. Öğrettiği kadar öğrenmeye de çaba sarf etti. Bizlerle omuz omuza mücadele etti. Anıları mücadelemizde yaşayacak.
“İdama mahkum edildi, asla direnmekten vazgeçmedi”
Dostluk Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Cahit Akçam, Levent Aksan’ın mücadele tarihini ve arkadaşlıklarını anlattığı konuşmasında şunları dile getirdi:
“Levent 1953 yılında Salihli’de doğduğunda kendi tabiriyle bir eli yağda bir eli balda yaşayabilecekken yoksulluğa ve faşizme mücadele etmeyi tercih etti.Ankara’da 2 ay gecekondu temellerinde yattı. Mücadele etti. İzmir’e geldi. Gültepe direnişinin mimarlarındandı. Polis elinde fotoğrafı ve açık kimliğiyle onu ararken şehirden çıkmayı reddetti. 5 ay boyunca polisle köşe kapmaca oynayarak mücadelesine devam etti. Tutuklandı.Sorgusunda sadece Devrimci Yolcu olduğunu ve kendi isteğiyle mücadele ettiğini söyledi. İdama mahkum edildi. Yoldaşı Hıdır Aslan’la birlikte aynı idam koğuşunu paylaştı.
Tahliye olduktan sonra ailesinin tüm ısrarlarına rağmen, ‘bir eli yağda bir eli balda’ hayatı tercih etmedi. Ailesinin eline tutuşturduğu iki ev parasını yine mücadelesine kullandı. İşportacılık yaptı. 66 yıllık hayatı boyunca mücadele etmekten asla vazgeçmedi.”
“Levent adına Halkevci gençlere teşekkür ediyorum”
Aksan’ın arkadaşlarından Coşkun Üsterci konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Gaziantep Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde birlikte yıllarca aynı koğuşu aynı ranzayı paylaştık. İdama çarptırıldı yılmadı, direndi, mücadele etmekten asla vazgeçmedi. Aşırı detaycılığı ortak yaşamda sizi zorlasa da, konu devrimci mücadeleye geldiğinde o ayrıntılar mücadelenizi hep ileri götürürdü. Biz eski yoldaşları yeterince Levent’in yanında olamadık ama genç kuşak Halkevci gençler onu asla yalnız bırakmadı. Hep yanında oldu. Sizlerin önünde Levent adına bu genç yoldaşlarına teşekkür ediyorum.”
Gençlik adına konuşan Öğrenci Kolektifleri’nden Tuana Uğuz konuşmasında, Levent Aksan’ın taşıdığı devrimci mücadele bayrağının artık gençliğin elinde olduğunu, yılmadan usanmadan bu mücadeleyi devam ettireceklerini dile getirdi. Uğuz, konuşmasını devamında şunları söyledi:
“Sade yaşanan bir hayat örgütlenir, sade yaşayan örgütler” diye öğütleyen Levent abimize bir söz
veriyoruz. Konuştuğumuz, düşündüğümüz, var olduğumuz her yerde yani bu memlekete bir söz
veriyoruz. Levent abinin Devrimci Gençlik’ten Devrimci Yol’a Halkevleri’ne uzanan mücadelesini gençlik olarak yılmadan usanmadan omuzlayacağız.
Anma programının ardından yoldaşlarının omzunda Doğançay Mezarlığı’na getirilen Aksan burada toprağa verildi.